Burdur Haberleri

Başkan Ercengiz: "Tarımda Yeni Yol Haritası Şart!"

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Teke Yöresi Tarım, Hayvancılık, Tarım Teknolojileri ve Yem Fuarı açılışında yaptığı konuşmada sektördeki güncel sorunlara da dikkat çekti.

Abone Ol

Burdur'da geleneksel hale gelen Teke Yöresi Tarım, Hayvancılık, Tarım Teknolojileri ve Yem Fuarı, bu yıl 10. kez kapılarını ziyaretçilere açtı. Dört gün sürecek fuarın açılışı, yoğun katılımla düzenlenen törenle gerçekleştirildi.

Fuarın açılış programında konuşan Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz şunları söyledi;

“Burdur’umuzun tarım ve hayvancılık alanındaki gücünü, gelişimini ve teknolojik yeniliklerini bir araya getiren 10. Teke Yöresi tarım, hayvancılık, tarım teknolojileri ve yem fuarının açılış töreninde hep birlikteyiz. Şimdi şöyle arkamdaki postere lütfen dikkatlice bir bakın. Adı Teke yöresi olan posterde bir tane küçükbaş göremedik. Ve biraz önce çok kıymetli Borsa başkanımızın ifade ettiği şekliyle son dönemde suyla ilgili olan sıkıntılarımızın arttığı bir dönemde su çeken yem bitkilerinin hem üretiminin artmış olması ve hem büyükbaş üretimindeki zorlukların giderek artıyor olması bölgemizdeki tarım ve hayvancılık politikaları ile ilgili yeni bir yol haritası geliştirmemiz gerektirdiğinin göstergesidir. Zira bereketli topraklarımızda ve özverili çiftçilerimizle tarım ve hayvancılık sektörünün önde gelen illerinden birisiyiz. Teke yöresinin bu geleneksel fuarında biz her yıl bu fuarı büyüterek üreticiyi, tüketiciyle istihdam yaratan satıcılarla buluşturmak adına alan genişletiyoruz. Bu yıl 10’uncusu düzenlenen bu fuarda daha çok tarım teknoloji alanındaki gelişmeleri üreticilerimizle buluşturmak isteriz.

Üniversitemizin son yıllarda yaptığı çalışmalarla beraber aslında nicel artış değil nitelik olarak artışın önünü açmalıyız. Çünkü yıllardır denediğimiz yöntemlerle bu verimlilikle ne üreticiyi ne de tüketiciyi koruyabileceğimiz bir modeli maalesef geliştiremedik.

Bu yıl başka bir sorunla karşı karşıyayız. Biraz önce Borsa başkanımızın da dikkat çektiği üzere bir don felaketiyle karşı karşıyayız. Henüz sonuçlarını görmedik. Bunun sonuçlarını gördüğümüzde girdi maliyetlerinin biraz daha arttığını, tüketiciye ulaşan üretim maliyetinin doğrudan yansıyacağını maalesef üzülerek ifade etmek isterim. Çünkü ülkemizin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine iklim krizi nedeniyle ve insan eliyle değiştirdiğimiz bu kötü gidişat maalesef yine insana olumsuz bir sonuç olarak karşımıza çıkacak ve gelecektir. Özellikle ceviz ve badem üretiminde önemli bir katma değer yaratan ilimizin bu don, zirai donla ilgili sonuçlarını da dikkatle takip edeceğiz. Onun için ürün gamını değiştirmek, çeşitlendirmek, geliştirmek ve çiftçiyi ve üreticiyi, hayvancıyı bir şekilde koruyabilmek için planlı tarım ve üretim modelini benimsemek zorundayız.

Şöyle biraz geriye dönüp baktığımızda Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 1929 yılında daha öncesinde Amerika'ya ilk gönderdiği ziraat mühendisi olan Ali Numan Kıraç'ın deneme istasyonunda yaptığı çalışmalar yani kuru tarıma yönelik çalışmalar dünya literatüründe Türk mucizesi olarak geçmiştir. Konuşmamın başında ifade ettiğim şekliyle su fakiri olmaya yüz tutmuş bu ülke her geçen gün suya daha çok bağımlı olan bir tarım modelinden vazgeçmek zorundadır. Bu anlamda da üniversitemizin yaptığı çalışmaları dikkatle takip ediyorum. Üniversitemizin köy üniversitesi adı altında ürettiği bilgi, donanım ve becerileri üreticilerimize yaymasını, çiftçimizin ve üreticimizin bunları kullanmasını da yürekten arzuluyorum.

Biz aslında bütçemizin yüzde 1'ini tarıma ayırmakla mükellefiz. Anayasal bir zorunluluğumuz var. Bu anayasal zorunluluğu yerine getirdiğimiz takdirde köylünün destekleme adı altında bir şekilde bağımlı hale getirilir değil sürdürülebilir tarım ve hayvancılık politikasıyla ayakta kalabilmesini sağlarız. Ve şunu unutmamalıyız ki yüzde 73'ünü tarımsal sulamada tüketen tarım ve hayvancılık modellemesinin sonucunu biz şimdiden görebiliyoruz. Uzmanlar, bilim insanları ve bu işi deneyimle sürdüren geleneksel yöntemlerle tarım ve hayvancılık yapan üreticimizin korkusu, kaygısı bizden çok çok daha büyüktür.Bu vesileyle bugün bu alanda bulunan başta üreticilerimiz ve bu üreticilerimize katkı sağlamaya çalışan firma yetkililerimiz, bu fuarın düzenlenmesinde, hazırlanmasında katkı ve emek sarf eden tüm paydaşlarımızla birlikte 10 yıldır birlikte çalıştığımız tüm valilerimiz ve şu anki sayın valimiz Tülay hanımefendiye saygılarımı sunarım. Fuarımızın tüm Burdur’umuza, tüm ülkemize hayırlı uğurlu olmasını dilerim. Teşekkür ediyorum.”