Burdur'da geleneksel hale gelen Teke Yöresi Tarım, Hayvancılık, Tarım Teknolojileri ve Yem Fuarı, bu yıl 10. kez kapılarını ziyaretçilere açtı. Dört gün sürecek fuarın açılışı, yoğun katılımla düzenlenen törenle gerçekleştirildi.

495292475 122230068482072228 1018864078022960988 N

Fuarın açılış programında konuşan Burdur Ticaret Borsası Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, tarımın sadece bir üretim alanı değil, aynı zamanda bir şehrin ve ülkenin geleceğini şekillendiren stratejik bir sektör olduğunu vurguladı.

495570002 122230068530072228 386322618720233285 N

Gündüzalp, Burdur’un bereketli topraklarında tarım ve hayvancılıkla yoğrulmuş bir yaşam kültürünün olduğunu hatırlatarak, üretimin sürdürülebilirliği için teknolojik dönüşüme ayak uydurmanın şart olduğunun altını çizdi.

Gündüzalp konuşmasında şunları söyledi;

“Teke Yöresi’nin kalbinde, tarım ve hayvancılıkla yoğrulmuş bir şehirde yaşamanın ve üretmenin onurunu hep birlikte yaşıyoruz. Burdur gibi üretim kabiliyeti yüksek, doğası bereketli bir ilde tarımı konuşmak, aynı zamanda geleceğimizi konuşmak demektir. Çünkü bu bereketli topraklar, insanımızın emeği ve alın teriyle sulanmaktadır.

Şehirlerimizin ve tarım sektörümüzün ticaretini büyütmek, alıcıyla satıcıyı bir araya getirerek hem yeni teknolojileri tanıtmak hem de pazarları geliştirmek amacıyla bu yıl 10’uncusu düzenlenen Teke Yöresi Tarım, Hayvancılık, Tarım Teknolojileri ve Yem Fuarı’nın hepimize hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum.

Tarım ve hayvancılık sektörü; toplumsal, ekonomik ve ekolojik değişimlerden en hızlı etkilenen sektörlerden biri olarak, her geçen gün büyük kayıplar yaşamakta, buna rağmen üretimini sürdürme mücadelesine devam etmektedir.

Daha güçlü olmak, işimizi büyütmek ve yaşamımızı kolaylaştırmak için dünya tarım ve hayvancılığındaki dönüşüme ayak uydurmak zorundayız. Bu noktada; tarımsal gelişmeleri, yenilikleri, markaları, AR-GE çalışmalarını, akıllı tarım ve hayvancılık teknolojilerini, dijitalleşme uygulamalarını yakından takip etmeli; fuar vesilesiyle ÜRETİMİN VE ÜRETİCİNİN KENTİ BURDUR’UMUZA bu yenilikleri taşımalı; üretimin verimi ve sürdürülebilirliği adına bu konulara önem vermeliyiz.

Tarımda yeni yöntemlerin başarısını en yakınımızda, Söğüt’te görüyoruz. Seracılıkta üretimimiz ve ticaretimiz hızla güçleniyor; üretim yüzümüzü güldürüyor.

Domates üretimimiz 300 bin tona ulaşırken, geçen yıla göre biber üretimimiz %90, salatalık üretimimiz ise %45 oranında arttı. Çavdır’dan Gölhisar’a, Tefenni’den Karamanlı’ya kadar seracılık yaygınlaşıyor.

Öte yandan hayvancılıkta yeni sistemler uyguluyor; bitkisel üretimde makine ve ekipman yelpazemizi genişletiyoruz.

Değerli konuklar, Kuraklık, düzensiz yağışlar, don ve dolu gibi afetlerin yanı sıra makroekonomik belirsizlikler; üretimden tüketime kadar her kesimi etkilemekte, gıdanın tarladan sofraya ulaşmasını zorlaştırmaktadır.

Geçtiğimiz yıl bu kürsüde kuraklığı konuşuyor, 2024’ün tarım sektörü için en ağır yıllardan biri olacağını öngörüyorduk. Bu yıl ise zirai don felaketiyle boynumuz büküldü.

Anason, buğday, arpa ve şeker pancarı gibi temel ürünlerde kuraklık nedeniyle %35’e varan rekolte kayıpları yaşadık. Üretimdeki kayıplar, ticaretimizi de, tüketimimizi de önemli derecede etkiledi.

Ne yazık ki 17 bin tonlara ulaşan anason üretimimiz, 2024’te 1.400 tona düştü. 27 bin tonları bulan nohut üretimimiz, bin tonlara geriledi. Ülkemizin nohut ihracatı artarken, biz az su isteyen ve pazarı güçlü bu üründen uzaklaştık.

Belenli’de fasulyeyi, Yusufça’da havucu bıraktık; patatesi, soğanı, patlıcanı, haşhaşı bıraktık. Yerine mısır ektik.

Sadece bir yılda aynı miktarda araziye ekilen şeker pancarında 80 bin ton; arpada 40 bin ton; buğdayda ise 30 bin tonun üzerinde kaybımız oldu.

Buna rağmen silajlık mısır üretimimiz 2023’te olduğu gibi 520 bin ton civarında. Kuraklık nedeniyle bazı köylere içme suyu bile verilemezken, bu kadar mısır hasadı alınması ancak kaçak sulamayla mümkündür. Bu üretim kültürünü değiştirmek ve mısır üretimini azaltmak, en temel sorumluluğumuzdur.

Burdur Ticaret Borsası olarak, Kemer’de kurduğumuz araştırma tarlasından elde ettiğimiz, az su isteyen yem şalgamı tohumlarını, 2024’te Sayın Valimizin de katılımıyla Kemerli hemşehrilerimize hibe ettik. Bu yıl oluşturduğumuz yeni araştırma tarlasına da SORGUM ektik. Alacağımız tohumları diğer ilçelerdeki üreticilerimize dağıtarak yem bitkilerinde mısıra bağımlılığı azaltmayı hedefliyoruz.

Ticaret Borsası olarak, yalnızca üyelerimize güç verici projeler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda şehrimize karşı olan sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz.

Şehrimizde tarımsal üretimle birlikte, tarımsal teknolojiyi ve ticareti güçlendirmek, pazarımızı daha geniş alanlara taşımak, bu topraklarda üretimin ve yaşamın devamlılığını sağlamak için, sorumluluk almayı kendimize görev biliyoruz.

Değerli katılımcılar, Hayvancılık sektörümüzün en büyük sorunlarından biri olan buzağı kayıplarının önlenmesi, hayvan ithalatının ve kırmızı et fiyatlarındaki dalgalanmaların önüne geçilmesini sağlayacaktır. Bu konuda örnek bir çalışma başlatma gayretindeyiz.

496543022 122230068524072228 7004589136020274501 N

Koruyucu hekimlik ve aşılama sisteminin altyapısını güçlendirerek, Burdur’da her yıl 7 bin civarında olan buzağı kaybının önüne geçebilir, Türkiye’ye örnek olacak bir modeli hayata geçirebiliriz.

Ayrıca üretimi planladığımız kadar, tüketimi de planlamamız gerektiğine inanıyoruz. Ülkemizde her yıl ortalama 2 milyar ekmek israf ediliyor; bu da 450-500 bin ton buğdaya denk geliyor. Sebze ve meyvelerimizin %40’ı israf oluyor.

Yakın zamanda gıda israfıyla ilgili örnek bir çalışmaya daha imza atmak “Burdur Gıda İsrafını Durdur” demek için yola çıkıyoruz.

Sayın Valim, Değerli Konuklar, Bu şehirde tarımı, turizmle birleştirerek yeni bir kalkınma hamlesine ihtiyacımız var. Ağlasun ve Yeşilova gibi turizm potansiyeli yüksek, aynı zamanda tarımsal çeşitliliği zengin ilçelerimizde ekolojik ve tarımsal turizmi geliştirecek projelere ihtiyaç duyulmaktadır.

Ağlasun’da gül ve kiraz; Yeşilova’da lavanta ve üzüm hasadı gibi organizasyonlarla turistlere yeni deneyimler sunabilir, konaklamalarını sağlayarak şehrimize daha fazla ekonomik katkı sağlayabiliriz. Günübirlik ziyaretlerin şehir ekonomisine yeterli katkı sağlamadığı ve zamanla bu hareketliliğin de azaldığı görülmektedir.

Ayrıca Sayın Valim, Sizlerin öncülüğünde; belediyelerimiz, milletvekillerimiz ve kaymakamlarımızın katkılarıyla, ilimizdeki zincir marketlerle görüşerek yerel gıda ürünlerimizin marketlerde yer bulmasını sağlamak istiyoruz.

Bugün zincir marketler pazarın neredeyse tamamını kontrol ederken, yerel ürünlerimizi bu rekabetin içine sokarak üreticimizi ve markalarımızı güçlendirmemiz şarttır. Eminiz ki, hemşehrilerimiz bu ürünlere kolayca ulaşabildiklerinde, tercihlerini kendi şehirlerinin markalarından yana kullanacaktır.

Son olarak şunu ifade etmek isterim ki; Tarım yalnızca toprağı işlemek değil; aynı zamanda bir ülkenin ve bir şehrin geleceğini şekillendiren en stratejik sektördür. Bu nedenle her platformda üretimin, gıda güvenliğinin ve gıda milliyetçiliğinin önemini vurguluyor; yabancılara arazi satışları konusunda uyarılarımızı yineliyoruz.

Dün Yeşilova’da Salda’nın cazibesiyle başlayan arazi satışları, geçtiğimiz haftalarda Bucak’ta da gündeme geldi. Bu sadece iki ilçemizin değil, tüm şehrimizin, hatta ülkemizin sorunudur.

Yasalar buna engel olamıyorsa, vicdanlarımız engel olmalıdır! Cebimize girecek 3-5 kuruş için, alacağımız arabalar, evler için yabancılara arazi satmak; çocuklarımıza açlık, yurtsuzluk ve ihaneti miras bırakmaktır.

Bu toprakların sahibi biziz; geleceği de, bereketi de, huzuru da ancak biz koruyabiliriz. Hep birlikte üretelim, birlikte büyüyelim ve bu eşsiz coğrafyanın mirasını çocuklarımıza onurla devredelim. Unutmayalım; toprağa değer veren, geleceğine yön verir. Gelin, bu toprağın hakkını birlikte verelim, Burdur’umuzu birlikte büyütelim.

Hepinize beni dinlediğiniz için teşekkür ediyor, fuarımızın ilimize, üreticilerimize ve tüm paydaşlarımıza hayırlı, bol kazançlı ve bereketli geçmesini diliyorum.”

Kaynak: MUHAMMET FATİH BAŞCI