Burdur Haberleri

Vekil Korkmaz: Don Hasarı Derin ve Çok Boyutlu

AK Parti Burdur Milletvekili Adem Korkmaz, Burdur’da düzenlenen Zirai Don Olayını Araştırma Komisyonu Çalıştayında konuştu.

Abone Ol

AK Parti Burdur Milletvekili Adem Korkmaz, Burdur'da düzenlenen Zirai Don Olayını Araştırma Komisyonu Çalıştayı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasına çalıştaya katılan tüm misafirlere ve il yöneticilerine hoş geldiniz diyerek başlayan Korkmaz, Şubat, Mart ve Nisan aylarında yaşanan zirai don hadisesinin beklenenden daha şiddetli ve uzun süreli olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı'nın 12 Nisan'a kadar olan girdi giderlerinin ödeneceğine dair açıklamasının üreticilere nefes aldırdığını ifade etti.

Korkmaz, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tüm grupların ortak önergesiyle kurulan Zirai Don Komisyonu olarak, bakanlığın sahadaki tespit çalışmalarını gözlemlediklerini söyledi. Saha gezilerinde don olayının etkilerinin sadece tarımsal üretimle sınırlı kalmadığını, ekonomisi tek veya iki ürüne bağlı olan Malatya, Niğde, Karaman gibi illerde etkinin tahmin edilenden daha derin ve çok boyutlu olduğunu vurguladı. Bazı ürünlerde gelecek yıllarda bile meyve verilemeyebileceğini, ağaç dallarının kuruduğunu ve yeni sürgünlerin ürün vermesinin zaman alacağını tespit ettiklerini aktardı. Bu durumun ekonomik, üretimsel ve sosyolojik etkilerinin gelecek yıllarda da devam edeceğini belirtti.

Komisyonun ilk ziyaret grubunda Malatya'dan başlayarak 13 ilde etkileşimli çalışmalar yürüttüklerini ve bakanlığa bir ön rapor gönderdiklerini dile getirdi. Bu raporun, istatistiklerin ötesinde çiftçiden, muhtardan, ziraat odası başkanından ve akademisyenlerden alınan bilgilerle don olayının detaylı etkilerini ortaya koyduğunu ifade etti. Deprem bölgesinde de görülen bu sessiz ama derin etki yaratan meselenin, sadece 12 Nisan'a kadar olan zararların tazminiyle sınırlı kalmaması, başka politik enstrümanların da geliştirilmesi gerektiğini savundu. Özellikle büyük ölçekli üreticilerin acil devlet desteğinden ziyade, finansal enstrümanlara, düşük faizli ve sübvansiyonlu kredilere ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Korkmaz, Çiftçi Kayıt Sistemi'nde (ÇKS) kayıtlı olmayan %30'luk bir kesimin devlet desteğinden yararlanamayacak olmasının önemine değinerek, bu durumun mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Zirai don hadisesine yaklaşımlarını üç ana başlık altında topladıklarını söyledi:

  1. İdari Önlemler: Bakanlığın ilk günden itibaren sahadaki etkin çalışmalarına teşekkür etti.

  2. Siyasi Boyut: Komisyonun siyasi misyonunu üstlenerek idari boyutla paralel çalışmalar yürüttüğünü ve yeni bakış açıları sunmaları gerektiğini vurguladı.

  3. Teknik ve Bilimsel Yön: Çalıştayın esas amacının, iklim değişikliği gerçeğinde bitkisel üretime yönelik gelecek perspektifleri ortaya koymak ve tarımsal sigorta sistemini (TARSİM) yeniden değerlendirmek olduğunu belirtti.

TARSİM'in Türkiye'de ilk örneklerden biri olmasına rağmen, don olayıyla birlikte toplumsal alanda yeterince güçlü bir yer edinemediğini ve kredi aracı olarak görüldüğünü gözlemlediklerini aktardı. Sigorta poliçesi kapsamının sınırları ve yeterliliği konusunda sorunlar olduğunu, bu olayın sürdürülebilir tarım ve tarımsal sigortalar konusunu bütün boyutlarıyla masaya yatırma imkanı verdiğini söyledi.

Planlı tarım modeline geçişle birlikte üreticinin gelecekte karşılaşabileceği dolu, kuraklık, fırtına gibi risklere karşı bir güvence sistemine ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. TARSİM'in mevcut klasik sigorta mantığının buna cevap veremediğini, bu nedenle devletin tarımın stratejik önemi ve gıda güvenliği perspektifiyle konuyu farklı bir zeminde tartışması gerektiğini savundu. Kendi önerisi olarak, herkesin ne ekerse eksin, ister arz fazlası olsun ister iklimsel bir sıkıntı yaşansın, temel gelirinin belirli bir kısmının garanti edildiği, belki TARSİM'i zorunlu ve ihtiyari olarak ikiye bölen yeni bir modele geçilmesi gerektiğini ifade etti.

Korkmaz, tarımın sanayi ve hizmet sektörünün de önünde, kırsal gelişim bakış açısıyla yeniden inşa edilmesi gerektiğini, nitelikli ve genç üreticilerin desteklenerek yeni bir perspektif oluşturulmasının zorunluluğunu vurguladı. Aksi takdirde, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de üretici yaş ortalamasının yükselmesi ve gelecekte büyük bir gıda üretim kriziyle karşılaşma riskinin bulunduğunu söyledi.

Konuşmasının sonunda, üreticilerin bankalardaki borçları ve yeni kredi ihtiyaçlarına değinen Korkmaz, özellikle kamu bankaları ve özel sektör bankalarının yüksek faizli yeniden yapılandırma veya acil ödeme talepleri yerine, makul faizli veya faizsiz kredi imkanları sunması gerektiğini vurguladı. Bazı bankaların bu süreçte fırsatçılık yaptığını belirterek, bu konunun da ilgili makamlarla paylaşılacağını ifade etti. Çalıştayın, Burdur ve Isparta'da iki gün süreceğini ve Denizli üzerinden Manisa'ya geçerek yaklaşık 30 ili kapsayacaklarını belirtti. Gittikleri yerlerde kendilerini ağırlayan valilere, tarım teşkilatına ve siyasi parti yöneticilerine teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.