Türkiye'nin ilk yerli uçan aracı AirCar, 2026 yılının sonunda İstanbul semalarında resmen hizmete başlamaya hazırlanıyor. Yüzde 85 yerlilik oranına sahip olan iki kişilik bu hava aracı, şehir içi ulaşımda devrim yaratacak teknolojilerden biri olarak tanıtılıyor. Dikey kalkış ve iniş kabiliyetine sahip olan AirCar, klasik taşıtların saatler süren rotalarını dakikalara indirgemeyi hedefliyor. AirCar Teknoloji ve Havacılık AŞ’nin kurucusu Eray Altunbozar, projenin insanlı test uçuşlarının başarıyla tamamlandığını ve teknolojik yeterlilik açısından global ölçekte önemli bir noktaya ulaşıldığını vurguluyor.
Galata’dan Üsküdar’a 1 Dakikada Geçilebilecek
Geleneksel kara ulaşımıyla yaklaşık bir saati bulan Galata Kulesi ile Üsküdar arasındaki mesafenin, AirCar sayesinde sadece bir dakikada kat edilebileceği belirtiliyor. AirCar, yoğun İstanbul trafiğine alternatif bir çözüm sunarak, şehir içi ulaşımda zaman tasarrufu sağlamayı amaçlıyor. Hava aracı, bireysel kullanıcıların yanı sıra kamu hizmetlerine entegre edilecek bir sistemin temelini oluşturacak şekilde tasarlandı. Hız, verimlilik ve çevresel sürdürülebilirlik açısından ön plana çıkan AirCar, yerli ulaşım teknolojilerinde yeni bir çağın habercisi olarak gösteriliyor.
Yüzde 85 Yerli Üretimle Tasarlandı
AirCar, batarya sistemlerinden pervanelerine, kontrol yazılımlarından aerodinamik tasarımına kadar yüzde 85 oranında yerli üretimle geliştirildi. Hafif yapılı ve yüksek verimlilik sağlayan batarya sistemlerinin, otomobillerde kullanılan sistemlerden daha gelişmiş olduğu ifade ediliyor. Eray Altunbozar, hedeflerinin yalnızca mevcut parçaları yerli üretmekle sınırlı olmadığını; önümüzdeki süreçte motor ve motor sürücü sistemlerini de tamamen yerli olarak üretmeyi planladıklarını açıkladı. Böylece Türkiye’nin savunma ve havacılık sanayisinde elde ettiği başarıyı, sivil havacılık alanında da sürdürebileceği belirtiliyor.
Dünyada İlk 5 Arasında Yer Alıyor
AirCar’ın geliştirme süreci 2017 yılında başladı. O tarihten bu yana ekip, dünya genelinde sayılı ülkenin üzerine çalıştığı dikey kalkış-iniş yeteneğine sahip hava aracı teknolojisinde büyük bir ilerleme kaydetti. Altunbozar, AirCar’ın şu an için dünya genelinde ilk 5 yenilikçi uçan araç projesi arasında yer aldığını ve bu başarının Türk mühendisliğinin gücünü gösterdiğini belirtti. AirCar, global pazarda rekabet edebilecek seviyede bir inovasyon olarak dikkat çekiyor.
Yeni Modeller ve Kargo Dronu Yolda
AirCar projesi yalnızca iki kişilik taşıtla sınırlı kalmayacak. 2025 yılı içinde piyasaya sürülmesi planlanan tek kişilik model ve kargo dronları da geliştirme aşamasında. Kargo dronlarının özellikle yangın söndürme, acil yardım ve lojistik gibi alanlarda kullanılacağı bildiriliyor. Bu modellerin sahada kullanımına yönelik senaryolar da test ediliyor. Böylece AirCar, yalnızca bireysel ulaşımı değil, kamusal görevleri destekleyen çok yönlü bir sistem haline gelmeyi hedefliyor.
Hedef: Alçak İrtifada Ulaşım Ağı Kurmak
AirCar projesinin vizyonu, bireysel ulaşımın ötesine geçerek hava ambulansı, itfaiye ve acil müdahale gibi kamu hizmetlerine entegre edilebilecek bir ulaşım ağı kurmak. Bu sistem, şehirlerde yaşanabilecek afet ve kriz anlarında kritik müdahaleleri havadan gerçekleştirmeyi mümkün kılacak. Altunbozar, bu hedef doğrultusunda kamu kurumlarıyla iş birliği içinde olduklarını ifade ederek, "Gelecekte şehirlerde alçak irtifalı bir hava koridoru ulaşım sistemi kurmak istiyoruz" dedi.
Ön Satışlara Hazırlık Başladı
Yoğun yerli ve yabancı ilgi gören AirCar için ön satış süreci yakında başlayacak. Eray Altunbozar, fiyatlandırmanın geleneksel iki kişilik helikopterlerin yaklaşık yarısı seviyesinde olacağını belirtti. Böylece AirCar’ın hem bireysel hem de kurumsal kullanıcılar için erişilebilir bir seçenek haline getirilmesi hedefleniyor. Satış politikası, yerli üretimin desteklenmesi ve iç pazarda teknolojik dönüşümün hızlanmasına da katkı sağlayacak.
Değerlendirme: Geleceğin Ulaşımında Türk İmzası
AirCar, Türkiye'nin teknoloji vizyonunu gökyüzüne taşıyan öncü bir adım niteliğinde. Hem yerli üretim kapasitesiyle hem de şehir içi ulaşımı dönüştürecek potansiyeliyle dikkat çeken bu proje, yakın gelecekte hava yoluyla ulaşımı günlük hayatın parçası haline getirebilir. İstanbul trafiğine alternatif arayanlar için havada süzülen bir çözüm artık hayal değil.