Burdur’daki programları kapsamında AK Parti İl Başkanlığını ziyaret eden Bakan Kirişci, burada yaptığı konuşmada, yıllarca tarım üzerinden çok kolay siyaset yapıldığını belirterek, hazırladıkları kitapçıkla tarımla ilgili iddiaları ve gerçekleri anlattıklarını söyledi. Tarımda dijitalleşmenin çok büyük önem arz ettiğini ifade eden Kirişci, tarımla ilgili iş ve işlemleri e-devlet üzerinden yapar hale geldiklerini ifade etti. Kirişci, önümüzdeki yüzyılın Türkiye Yüzyılı olacağını vurgulayarak, "Türkiye'de üretici daha iyi, daha rahat şartlarda, daha güzel paralar kazanarak, daha istikrarlı bir dönemde bu süreci geçiriyor olacak." dedi. " width="560" height="315" frameborder="0" allowfullscreen="allowfullscreen"> Ülkenin istikrarını bozmak isteyenler olduğunu ve onların niyetlerini anlamanın da zor olmadığını dile getiren Kirişci, şöyle konuştu: "Şimdi Sırrı Sakık'ın söylediklerini, ben bir profesör olduğum halde anlamamış olabilirim. Ama şu masanın etrafındakiler, uygun bir dille Sırrı Sakık ne demek istiyor, bize anlatsınlar. Sırrı Sakık'ın muradının ne olduğunu ve onun gibi düşünenlerin muradının ne olduğunu anlarsak, bizim bu seçim kampanyasında fazla bir şey söylememize gerek kalmaz. Bize izah etsinler. Sürgünde olanlara bir gelecek vadediliyor. Hapishanede olanları serbest bırakacaklarını, af çıkaracaklarını söylüyorlar. Rejimin adını değiştireceklerinden bahsediyorlar. Bahsediyorlar da bahsediyorlar. Hani kimin ne hassasiyeti var? Bunu bir görelim. Hatırlar mısınız? Bizden ayrılan bir partinin genel başkanı 'Altılı masa olarak bir mutabakat metni hazırladık ki bunu batılılar, Avrupalı gördüğünde aferin diyecekler' dedi. Sanki bizim Avrupa'nın veya Avrupalıların onayını almamız gerekirmiş gibi. Biz bir millet değil de sanki onlara hesap veriyor gibi onların hayata bakışları, siyaset yapışları... Ama biz millete karşı sorumluyuz, milletimize karşı bu hesabı vermek durumundayız. Milleti yok sayan, milleti burada zihinsel özürlü yerine koyan bir anlayışları var. Sırrı Sakık’ın, ne söylediğini bize izah etmekten imtina ederler. Öyle değil mi? Çok açık, net, hiç böyle adam kem küm etmiyor. Doğrudan dümdüz cümleler kuruyor. Bu kadar şehit kanlarıyla sulanan toprağı, biz bu hainlerin postalları altında çiğnetemeyiz. Bizim buna dur dememiz lazım. Burada hadsizlik etmemelerini sağlamamız lazım. Bu bizim açımızdan çok önemli bir konu." - "Bu ülke mutlu ve müreffeh ülke olarak yoluna devam etmelidir" NATO'ya üye olmak isteyen ülkelerden İsveç'in söz verdiği halde kutsallarımıza saldırdığını, haince tavır sergilediğine dikkati çeken Bakan Kirişci, Finlandiya'nın ise ev ödevini zamanında ve yerinde yaparak NATO'ya üye olduğunu anlattı. Kirişci, "İsveç'e 'Kardeşim kusura bakma. Sen ev ödevini yapmıyorsun. Bize olan taahhütlerini yerine getirmiyorsun." dediklerini dile getirerek, "Türkiye ne söz verdiyse onu yaptı. Bak Finlandiya'yla İsveç'i birbirinden ayırdı. İşte doğru politika buydu. Finlandiya Cumhurbaşkanı gelip Cumhurbaşkanımıza 'Ya siz Recep Tayyip Erdoğan dünyanın bütün liderleriyle görüşebilen az sayıda liderlerden birisiniz, hatta teksiniz.' dedi. Ben size soruyorum. Bu, ben bir dünya lideriyim demekle olunabilecek bir şey mi?" diye konuştu. Bakan Kirişci, bu ülkenin meclisinde görev alan bir insan olarak sorumluluklarının bilincinde olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: "Böyle bir coğrafyada, ülkenin geldiği yer burasıyken pantolonumuzun paçasından, eteklerimizden, fularlarımızdan, ceketlerimizden bu kadar çekip çekiştirmenin olduğu bir zamanda, bu süreçleri geride bırakmış, bunları yaşamış bir ülke olarak biz bundan sonra Sırrı Sakık'ın o arzuladığı geleceği mi onlara bırakacağız? Böyle bir Türkiye'yi mi onlara bırakacağız? İnanın bu bir vebaldir. Bu Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsi meselesi değil. Bu parlamentoda görev alacak 600 kişinin şahsi meselesi değil. Bu AK Parti, Burdur ana kademenin, kadın kollarının, gençlik kollarının, şahsi meselesi değil. Belediyelerimizin, il genel meclisimizin, belediye meclis üyelerimizin şahsi meselesi değil. Bu bir milli mesele, bu bir küresel mesele, bu bir global mesele. Utanmadan, sıkılmadan bir ülkenin büyükelçisi ana muhalefetin başındaki zatı ziyaret ediyor. Şimdiden moral ve motivasyon. Ama bu milletin ferasetini, bu milletin basiretini, o büyükelçi belki tarihi karıştırmadığı için bilmiyor olabilir. Ama ben eminim 14 Mayıs'ta çabalarımızla bunu göstereceğiz. Çünkü bu ülkenin üzerinde Cenabıhakk'ın eli var. Ve bu ülke mutlu ve müreffeh ülke olarak yoluna devam etmelidir. Aksi takdirde bölge başta olmak üzere, bütün dünya kaosa gider."