15 Temmuz hain darbe girişiminde Ankara Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı’na düzenlenen bombalı saldırıda şehit düşen Özel Harekat Polisi Akif Altay’ın oğlu Niyazi Altay, Burdur’daki anma programında duygu dolu bir konuşma yaptı. Altay, konuşmasında hem bir evlat hem de bir şehidin emanetçisi olarak duygularını dile getirdi.
“Sadece Bir Evlat Değil, Bir Şehidin Emanetiyim”
Konuşmasına derin bir gurur ve acıyla başlayan Niyazi Altay şunları söyledi:
“Bugün burada vatan toprağının her karışında hissedilen bir acıyı, gururu ve inancı dile getirmek için karşınızdayım. Bu kürsüde sadece bir evlat değilim. Aynı zamanda bir şehidin emanetiyim.”
Altay, babası Akif Altay’ın 15 Temmuz gecesi görev başında haince bombalanarak şehit olduğunu hatırlattı ve kendisini onun “sesi” ve “nefesi” olarak tanımladı.
“Türk Milleti O Gece Çelikleşti”
Altay, 15 Temmuz gecesi Türk milletinin gösterdiği direnişe dikkat çekerek şöyle konuştu:
“O gece Türk Milleti’nin damarlarındaki asil kan ihanete karşı çelikleşti. Bombalara karşı göğsünü siper eden, kurşunlara karşı imanla duran o insanlar Türk tarihinin ruhunu yaşatan kahramanlardı.”
“Babam Mesleğini Vatan Aşkıyla Yaptı”
Şehit Akif Altay’ın sadece bir polis değil, aynı zamanda vatanı için yaşayan bir Türk olduğunu vurgulayan Niyazi Altay:
“Babam görevini sadece meslek aşkıyla değil, Türklüğün özü olan vatan sevgisiyle yaptı. Türkçülük bir bayrak yarışıysa biz bu sancağı düşürmemeye and içtik,” dedi.
“Türkçülük Sözde Değil Özde Yaşanır”
Konuşmasında Türkçülüğün bir yaşam biçimi olduğunu dile getiren Altay, babasının duruşunu şöyle anlattı:
“Babam, o gece zalimin karşısında bir an bile tereddüt etmeden dimdik durdu. Türkçülük sadece sözde değil, özde yaşanır. Her davranışımız, her kararımız Türk Milleti’ne hizmet olmalıdır.”
“Şehitlerin Emaneti Omuzlarımızdadır”
Şehit çocuklarının yaşadığı acıya rağmen dimdik ayakta kaldığını belirten Altay, şöyle devam etti:
“Bizler şehitlerin çocukları olarak büyürken acıyı ilmek ilmek sabırla ördük ama yılmadık. Çünkü biliriz ki Türk’ün yurdu sahipsiz değildir.”
“15 Temmuz, Dizlerinin Üzerinden Ayağa Kalkan Bir Milletin Gecesidir”
Altay, 15 Temmuz’un yalnızca bir direniş değil, aynı zamanda bir milletin yeniden şahlanışı olduğunu vurguladı:
“15 Temmuz gecesi, bir milletin dizlerinin üzerinden nasıl dimdik ayağa kalktığını tüm dünyaya gösterdiği bir gecedir.”
“Babamın Adı Artık Bu Milletin Kalbinde”
Konuşmasının sonunda şehit babasını ve tüm şehitleri rahmetle anan Niyazi Altay, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Bu vatan bizim yuvamızdır. Bu toprak bizim şerefimizdir. Bu bayrak bizim namusumuzdur. Şehitler ölmez. Çünkü onların adı dillerde değil, gönüllerde yaşar. Babamın adı artık sadece kimliğinde değil, bu milletin kalbinde yaşıyor. Varlığımız Türk varlığına armağan olsun.”