Son zamanlarda çevre kaygılarıyla da sıkça gündeme gelen Burdur’un Yeşilova ilçesindeki Salda Gölü’nü korumaya yönelik tercihler de tartışma konusu... Geçtiğimiz günlerde 21 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazete’de toplam 21 ayrı bölge; “kesin korunacak hassas alan” (KKHA) olarak ilan edildi. Salda Gölü’nün kesin korunacak hassas alanlar içerisinde yer almaması da, çevre gündeminde öne çıkan konulardan biri oldu. Son yıllarda büyük bir ilgi odağı haline gelen Salda Gölü, hatırlanacağı gibi Mart 2019’da Salda Gölü ‘özel çevre koruma bölgesi’ ilan edilmişti... Türkiye’de göller hakkında bilimsel araştırmalar yapan, yaptığı açıklamalar ve uyarıları geniş yankı bulan Dr. Öğretim Üyesi Erol Kesici (Doğa ve Sürdürülebilirlik ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı) Salda Gölü’nün mutlaka KKHA (kesin korunacak hassas alan) kapsamına alınması gerektiğini savunuyor. Salda Gölü’nün gelecek kuşaklara taşınmasının, ancak KKHA ile mümkün olabileceğini belirten Kesici, KKHA’nın ÖÇK’ya daha da fazla yaptırımcı koruma ilkelerine sahip olduğunu vurguluyor... Erol Kesici, Yeni Gün okurları için Salda Gölü'nü koruma yöntemlerini ele alan bir yazı hazırladı. SALDA GÖLÜ GELECEK KUŞAKLARA NASIL TAŞINIR? MİLLET BAHÇESİ OLARAK MI? ÖZEL ÇEVRE KORUMA (ÖÇK) BÖLGESİ YA DA KESİN KORUNACAK HASSAS ALAN (KKHA) İLANIYLA MI? YOKSA!.. Dr. Öğretim Üyesi Erol KESİCİ (Doğa ve Sürdürülebilirlik ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı) "Son yıllarda ve günlerde ülkemizin hatta dünyanın gündeminde yer alan kırılgan, eşsiz doğa mirası özelliğe sahip olan SALDA ( GÖKÇE) Gölü’nün korunmasındaki kuşkular… Ne olursa, emanetçisi olduğumuz gelecek kuşaklarda, bizim gördüğümüz yaşadığımız üç milyon yıllık bu muhteşem doğa eserini görebilir, emanetçisi olurlar! Bunun için Salda Gölü’nü korumak için yaşanan süreci iyi bilmemiz gerekmektedir. Bilgi güçtür, korumaktır doğru karar ve adım atmaktır. SALDA GÖLÜ’NÜN KORUMA STATÜLERİ ve MİLLET BAHÇESİ OLMASI KARARI ve SONRASI! Salda Gölü ve çevresi,1989'da 1.Derece DOĞAL SİT ALANI olarak koruma altına alınmış, 1992 yılında da Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu, Salda Gölü kıyısındaki bazı mahalleri 2.Derece DOĞAL SİT ALANI olarak tescil edilmiş ve 2012 yılında MESİRE YERİ; ayrıca Göl çevresindeki 12 ha alan SALDA GÖLÜ TABİAT PARKI   olarak ilan edilmiştir. Ne kadar güçlü bir koruma çemberi!.. Salda Gölü son beş yıl içerisinde çevresinde yasal olmayan çevre düzenlemeleri ve gölün hassas olan doğal yapısı göz ardı edilerek adeta turizm baskısıyla Maldiv Kum- Mars Toprağı adları verilen biyomineralizasyon oluşumlu hidromanyezitlerinin tahribatı ve turkuaz rengi suyunun kalitesinin bozulmasına neden olunmuştur!. Salda Gölü’nün 18 Şubat 2019 da Millet Bahçesi yapılacağı duyurulmuştur. 14 Mart 2019’da SALDA Gölü’nün; ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ olarak TESPİT ve İLANI sonucunda 15 Mart 2019 Cumhurbaşkanı Kararı ile SALDA GÖLÜ; ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ olması Resmi Gazetede yayımlanması ve bu tarihinden itibaren SALDA GÖLÜ ile ilgili bütün yetkiler Çevre Şehircilik Bakanlığına verilmiştir. 31 Temmuz 2019’da Millet Bahçesi için ihale yapıldı. 14 Temmuz 2019’da Salda Gölü Turizm Merkezi olmaktan çıkarıldı. 7 Ekim 2019’da Salda Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi İMAR PLANI değiştirildi. 05 Kasım 2019’da Mahkeme, İhale İptal Planını reddetti, dava hukukta, doğruyu yanlıştan ayıran kurul olan TEMYİZ’e gitti. 12 Nisan 2020 de Covid-19 salgını nedeniyle SALDA GÖLÜ ziyarete kapandı. 13 Nisan 2020, Salda Gölü Kıyısındaki Maldiv Toprağı denilen doğal çökeltiler; kamyonlarla taşınmaya başlanarak göl çevresinde inşaat faaliyetleri başladı! Salda Gölü’nün ‘Millet Bahçesi’ yapılmaması ve göl‘ün doğal özelliğinde oluşan tahribat nedeniyle yazılı-sözlü basında sosyal medyada tepkiler arttı. 14 Nisan 2020 de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “taşınma” ile ilgili olarak soruşturma açtı. 20 Nisan’da taşınan çökeller geri getirildi. Salda Gölü’nün doğal yapısının korunarak gelecek kuşaklara taşınması için buranın MİLLET Bahçesi yapılmaması için tepkiler sürmektedir. Buna neden olarak; daha koruyucu olan doğal sit alanı özelliğinin kaldırılması; Özel Çevre Koruma Bölgesi Alanı (ÖÇK ); ilan edilmesidir. ÖÇK nedir? “Neye yol açar”? ÖÇK; ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi haiz, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynak değerlerinin korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması gerekli olan ve Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilen kara, su alanları olarak tanımlanarak, korunmasıdır. Fakat olması gereken yasaların “esnekliklerinden yararlanarak” buralara cazibe alanı- donatı alanına dönüştürülmesinin önünün açılması ve buranın doğal yapısıyla DÜNYA Bahçesi olduğu, buraya donatılar içeren daha sonrası da başka ya- pıların yer alacağı MİLLET Bahçesinin yapılmamasıdır. KKHA nedir? Resmi Gazete’de 07 Aralık 2019’da yayımlanarak yürürlüğe giren kararla ; Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları İlke Kararı Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonunun yürürlükten kaldırılarak, bu alanların “KESİN KORUNACAK HASSAS ALAN (KKHA); "Nitelikli Doğal Koruma Alanı", "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak 3 tip sınıflandırılması yapılmıştır. Bunun üze- rine Antalya'da Lara kıyı bandı ve Zeytintaşı Mağarası, Denizli'de Saklıgöl ve Kamara traverten sırtı, Van'da Kuzu Adası, Rize'de Ayder Yaylası Osmaniye'de Karatepe Aslantaş Doğal Sit Alanı, Muğla'da Özlüce Doğal Sit Alanı ve Adana'da Tuzla Gölü KESİN KORUNACAK HASSAS ALAN ilan edilmiştir. 21 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazete’de toplam 21 ayrı bölgenin KKHA ilan edilmiştir. Bu yerler; Samsun; Hacıosman Ormanı ve Kızılırmak Deltası, Konya; Samsam- Kızılırmak Deltası Gölü ve Kömüşini Gölü, Mersin ; Adanalıoğlu Antalya; Düzlerçamı Ormanı - Güver Uçurumu-Olbia-Aktalia Antik - Termessos Antik Kenti veTaşdibi Yarımadası, Muğla; Emecik Mahallesi (Alavara Mevkii), Muş; Şor ve Heybeli Gölleriyle Bulanık Ovası,Van; Akgöl Kazlıgöl-Tuz Gölü -Değirmigöl- İspiriz Dağı, Ankara; Örencik Fosil Yatakları Kirmir Çayı Kenarı ve Kirmir Çayı Kenarı Mağaraları Kayseri; Tuzla Gölü-Palas Gölü Bitlisi; Nazik Gölü- Heybeli Gölü. KKHA NEDEN İHTİYAÇ DUYULMUŞTUR! DOĞAYI YAPISIZ KORUR MU? KKHA , ulusal ve uluslararası öneme sahip bitki ve hayvan tür, yaşam ortamı ve ekosistemleri bünyelerinde barındıran, jeomorfolojik , jeolojik ve biyolojik özellikler bakımından bir bölgede farklı bitki veya hayvan popülasyonlarının meydana getirdiği topluluk ve etrafındaki cansız çevreye hizmetlerine katkı sağlayan , insanların bu çevredeki etkinlikleri sonucunda veya bunun dışındaki doğa olayları nedeniyle oluşan bozulma veya yok oluşun   gerçekleşme olasılığı ve olaydan etkilenme olanağı taşıması durumunda olan, canlı yaşam ortamlarının ve türlerin doğal oluşumlarının korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması gereken kara, su ve deniz alanları olarak belirlenmesidir. BURALARIN KORUNMASI İÇİN 1-ALANIN KULLANIMI_TÜM ETKİNLİKLER SINIRLANDIRILACAK; 2- GEREKTİĞİNDE İNSANLARIN BÖLGEYE GİRİŞİ ENGELLENECEK 3- BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR EĞİTİM ÇEVRESEL İZLEME ESAS ALINACAK ve BU AMAÇLA ÖZEL ÖNLEM ALINARAK KORUNACAK 4-BU ALANLARA YAPI YASAĞI GETİRİLEREK KORUNACAK SALDA GÖLÜ; KKHA İLAN EDİLSEYDİ; MİLLET BAHÇESİNE İZİN VERİLİR MİYDİ? Salda Gölü’ne Millet Bahçesi Projesinde belirtilen donatılarla yapıya açılarak Millet Bahçesinin yapılması gerekmektedir. Burada yıllarca bilimsel çalışmalar yapan bir bilim insanı olarak; Salda Gölü plaj olarak kullanılmaması gereken, çökellerine kesinlikle basılmaması gereken, günümüz Pamukkale’sine uygulan koruma yönetim önlemleri Salda Gölü için de alınmalıdır. Çevresindeki tarım için su alımları, kirlilik- yapılaşma- tarımın şekli- madencilikle ilgili bilimsel düzenleme ve hesaplamalar yapılmalıdır. Salda Gölü’nün birçok koruma “unvanları “ varken son beş yıl içerisinde biyolojik çeşitliliği, su kalitesi, biyomineralizasyon (beyaz çökel) oluşumu, su seviyesi ve çevresindeki çok çeşitli insan faaliyetleri nedeniyle ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Salda Gölü’nün ileriye taşınması buranı birçok ülkede olduğu gibi DOĞAL DOĞA MÜZESİ ve SEYİR ALANI OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİDİR. Elbette buraya gelen insanların çeşitli gereksinimleri olacaktır. WC, koruma-tanıtım yerleri gibi. Bunların ileride “yeni yapılara yol açmaması için” bu tür temel donatılar sabit değil, seyyar- taşınabilir donatılarla sağlana bilir. Salda Gölü’nde diğer birçok hassas alanlarda olduğu gibi başka bir donatıya ihtiyaç olmadığı gibi. Salda Gölü’nün bulunduğu özel alanlara araçların gelinmesine ve otopark yapılmasına da izin verilmemelidir. Salda Gölü’nün ÖÇK ilan edilmesi Mart 2019 iken, KKHA ilanı Aralık 2019 da olmuştur! KKHA; ÖÇK daha da fazla yaptırımcı koruma ilkelerine sahiptir. Eğer; Salda Gölü, KKHA ilan edilmiş olsaydı buraya yasa gereği de MİLLET BAHÇESİ yapılamazdı. Salda Gölü KKHA ilan edilseydi daha iyi olurdu ki; zamanda geçmiş değildir. Sayın Cumhurbaşkanının yetkisindedir. Ülkemizdeki korunan alanlarla ilgili çıkarılan koruma yasalarına rağmen birçoğunun korunamaması yapılaşması - kirlenmesi ve koruma statülerinin sık sık değiştirilmesi, bazı anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve tebliğlere uygun olanın her zaman yasalara uygun olmaması! Ülkemizde daha çok sayıda koruma alanı ilan edilmemiş doğal alanlar bulunmaktayken mevzuat - yasa arasındaki uygulamalar ve buraların ne olacağı!… İnsan doğal ve kültürel çevresiyle birlikte var olabilir. Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunması, geçmişten geleceğe örülen en önemli köprülerden biridir Bu nedenle kültür ve tabiat varlıklarını yaşatarak korumak ve biriktirerek arttırmak yalnızca çağdaşlarımıza değil aynı zamanda geleceğin insanlarına karşı da sorumluluğumuzdur. Hukuk bu sorumluluğu taşımakta yardımcı olan en güçlü araç- tır. Hukuk mevzuat yasa hepsi bir yana da biz gerçekten bu ender güzellikteki doğal alanlarımız doğal kalmasını sağlayarak hem ekonomik olarak uzun süreli kazanç elde etmek istiyorsak; kazanıp hem de ileriye taşımak istiyorsak; kısacası korumada ileriye taşımadaki süreklilikte yasadan önce, NİYET çok önemli diye dü- şünmekteyim, yaşananlar nedeniyle! Saygılarımla..."