Burdur Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde görevli hemşirelere, enjeksiyon yaparken çocuğu ağladığı gerekçesiyle saldıran aile üyeleri olayda kendilerinin mağdur olduğunu belirtti.

Burdur Devlet Hastanesi’ne, geçen çarşamba günü gelen, Acil Servis Covid-19 Polikliniği’ne müracaat ettikten sonra tedavisi tamamlanıp enjeksiyon birimine yönlendirilen 2 yaşındaki çocuğun annesi E.Ç. (16), enjeksiyon sırasında çocuğunun canının yandığını iddia ederek, hemşire Belkız Erten ile tartıştı ve ‘Nasıl iğne yapıyorsun’ diyerek üzerine yürüdü. Aile üyeleri ile sağlık çalışanları arasında çıkan arbedede Acil Servis giriş kapısının camı kırıldı. Olayla ilgili olarak şüpheliler G.Ç., D.Y., E.Ç. ve S.T. adliyeye sevk edildi. S.T. tutuklanırken diğer şüpheliler adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

Yeni Gün Gazetesi'ne konuşan ve olayda kendilerinin mağdur olduğunu söyleyen E.Ç. “Ben çocuğumu hastaneye götürdüm. Bizim amacımız oradaki sağlık personeline saldırmak değildi. Hemşire hanım bize tepki gösterince anne içgüdüsüyle hareket ettik. Amacımız onlara saldırmak değildi neden böyle yaptınız diye sorgulamaktı. ‘Polise şikayet edeceğiz’ dedik. Kızıma normal iğne vuruyor gibi vurmadı. Kızıma her ay sağlık ocağında aşı vuruluyor. Kızımın ayağına sapladı iğneyi. ‘Neden böyle yapıyorsun’ dediğimde bana eliyle vurdu. S..r git burdan cingen, sizi kim alıyor buraya diye hitaplarda bulundu. Sen nasıl konuşuyorsun benimle böyle dediğimde içinde iğnelerin bulunduğu bir kutuyu benim üzerime attı. Olayları videoya çekerken telefonum elimden alındı. Olay tamamen yanlış anlaşıldı. Bizim amacımız saldırmak değildi. Biz mağduruz. Olay çok farklı bir şekilde sosyal medyada yayınlanıyor. Orada çekilen bir video ile bizim onlara saldırdığımız iddia edilerek bizim üzerimize geliniyor. Bakkala çıkmaya korkuyoruz. Çünkü halk sosyal medyada bizi linç ediyor” diye konuştu.

E.Ç., “Benim 2,5 yaşında bir kızım 3 aylık bir bebeğİm var. Eşimi tutukladılar. Ben mağdurum. Ailemin yanındayım. Ben eşimin serbest bırakılmasını ve tutuksuz yargılanmasını, sesimin duyulmasını aynı zamanda hastanedeki kamera kayıtlarının incelenmesini istiyorum. Recep Tayyip Erdoğan, Fahrettin Koca, İl Sağlık Müdürlüğünün sesimizi duymasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

E.Ç.’nin annesi G.Ç. (36) ise “Torunumun ateşi 38’in üzerinde olduğu için Covid polikliniğine yönlendirdiler. Hemşire hanım çocuğun ayağına iğneyi sapladı. Çocuğun sesi soluğu kesildi. Kızımda anne içgüdüsüyle ‘abla sen napıyorsun, bu nasıl iğne vurmak bıçak saplar gibi’ dedi. ‘Senden mi öğreneceğim, s…r git sen gibi bir sürü insanla uğraşıyorum akşama kadar diye cevap verdi. Bir anda kızımın yakasına vurarak ‘çık diyorum sana, seninlemi uğraşacağım’ dedi. Ben de o sırada ‘Polis yok mu’ diye bağırarak çığlık attım. Hastane polisi ve iki güvenlik geldi. Daha sonra bütün polisler ve güvenlikler geldi ve çıkın dışarı diye üzerimize yürüdüler. Biz korktuk” dedi. 

G.Ç.; ”Biz kimseye saldırmadık. Kamera kayıtları incelenirse bizim bir şey yapmadığımız, sağlık çalışanlarının bize kaba davrandığı zaten ortaya çıkacak. Ben her şey ortaya çıksın istiyorum. Bu olayda bi suçumuz varsa biz cezamıza razıyız ama hiç suçumuz yok” ifadelerini kullandı.

D.Y. ise, “Halk bizi orada fenomen olmak için bir kişinin çektiği 30 saniyelik video ile kötü tanıyor. Tamamen haklı olan taraf biziz. Hastane güvenlik kameralarının incelenmesini rica ediyoruz. Halkımız şu anda bizi linç ediyor. Sokağa ekmek almaya bile çıkamıyorum.” diye konuştu.