Burdur Valiliği tarafından düzenlenen DoğaFest’in ikinci günü, Lisinia Doğa Proje Alanı’nda gerçekleşen geleneksel gül hasadıyla başladı. Vali Tülay Baydar Bilgihan’ın da katıldığı etkinlik, doğa tutkunları ve misafirler için hem duygusal hem de anlamlı anlara ev sahipliği yaptı.
Sabahın serinliğinde gül tarlalarına inen katılımcılar, Burdur’un meşhur güllerini kendi elleriyle toplarken doğayla iç içe huzurlu bir deneyim yaşadı. Gül toplama etkinliği sadece görsel bir şölen sunmakla kalmadı, aynı zamanda Burdur’un kültürel mirasına da katkı sağladı.
Huzurevi Sakinlerinden Duygusal Anlar
Etkinliğe katılan Burdur Huzurevi sakinleri, duygu dolu açıklamalarıyla dikkat çekti. Gökçeba köyünden Ramazan Candan, “Çok harika, çok güzel bir etkinlikti” sözleriyle duygularını ifade ederken, Sami Erkan da “Ortam harika, gençleştim resmen. Allah razı olsun” dedi.
Huzurevi sakinlerinden Mustafa Çelik’in esprili “Kaba kaba gülerim ben, milleti güldürmek için” sözleri ve gül bahçesindeki mutluluğu izleyenleri gülümsetti. Fethiyeli katılımcı Ali Çelik ise Burdur’un doğasına hayran kaldığını belirterek, “Buralı sayılırım, yıllar sonra böyle bir etkinlik çok farklı bir duygu yaşattı” ifadelerini kullandı.
Gülün Şifasına Dair Bilgilendirme
DoğaFest kapsamında yer alan bir diğer dikkat çekici isim, doğal terapiler uzmanı ve aromaterapi eğitmeni A. İpek Çalışkan oldu. Çalışkan, “Gülün kokusu, ruh, beden ve zihin açısından şifadır. Biz bu çiçekleri şifalı yağlara, gliserinlere ve doğal ürünlere dönüştürüyoruz” dedi. Gülün cilt sağlığına, zihinsel dinginliğe ve ruhsal iyileşmeye katkı sağladığını vurguladı.
İstanbul’dan Gelen Misafirler: “Burası Cennet Gibi”
İstanbul’dan gelen katılımcılar Nur Çemeloğlu ve Nuran Kılınç da Burdur’un doğasına hayran kaldıklarını dile getirdiler. Çemeloğlu, “Gülün dikenine rağmen kokusu çok güzel. En çok lokumunu seviyorum” derken, Kılınç ise “Salda Gölü’nün şifalı kili ve bu gül bahçesi Burdur’un kıymetini gösteriyor” dedi.
Kokularla Dolu, Şifayla Bezenmiş Bir Sabah
Lisinia Doğa Proje Alanı’nda gerçekleştirilen bu anlamlı etkinlik, Burdur’un hem doğal hem de kültürel zenginliğini tanıtmak adına önemli bir deneyim sundu. Gülün huzur veren kokusu, katılımcılara sadece doğayla değil, geçmişle ve şifayla da buluşma fırsatı sundu. DoğaFest Salda, bu yönüyle hem yöre halkının hem de misafirlerin hafızasında iz bırakan bir etkinliğe dönüştü.