Türkiye bir yandan deprem felaketini yaşarken, bir yandan da toplumsal kırılmalar artarken, siyaset dünyasında da fay hatları, stres ve gerilimler, oldukça hareketli!.. Türkiye, öne çekilmesi beklenen 14 Mayıs 2023 veya asıl zamanında 18 Haziran 2023 tarihinde yapılacak olan 28. dönem Milletvekili genel seçimi ve 13. Cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanırken, siyaset’te de, partiler arasında fay hatları yerinden oynuyor, sarsıntılar yaşanıyor. Türkiye, neredeyse bütün depremleri bir arada yaşıyor... Gerçek deprem, toplumdaki depremler ve siyasetteki depremler... Hepsi iç içe girdi, birbiriyle bağlantılı... Seçim atmosferine Türkiye iki blok üzerinden hazırlanıyordu. Bir yanda 21 yıldır iş başında olan, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti ve destekçisi MHP ile birlikte ‘Cumhur İttifakı’ Karşısında ise; ‘Millet İttfakı’ çatısı altında CHP ve İYİ Parti öncülüğünde oluşturulan ‘Altılı Masa’ (muhalefet partileri: Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti) Ve; 6’lı Masa’nın kimi Cumhurbaşkanı adayı, hangi ortak adayı çıkaracağı, seçim öncesi en çok merak edilen, konuşulan konu başlığı idi... 2 Mart’ta 12’nci kez toplanan 6’lı Masa’nın bu kez gündemi, aday ismi oldu. Masadaki 5 parti genel başkanı, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu isminde uzlaşırken, İYİ Parti Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıktı... İYİ Parti Lideri Meral Akşener, 3 Mart’ta yaptığı açıklamada, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıktıklarını deklare ederek, masadan ayrıldı. ‘Deprem’ benzetmesi yapılan bu gelişme karşısında son iki gündür ve bundan sonra da pek çok bu tür kırılmaların, değişimlerin yaşanacağı bir sürece giriyor, siyaset dünyası ve partiler...
TARİHTEN DERS ÇIKARMIYORUZ!.. Hegel’in yüzyıllar önce tarihe geçen sözü; “Tarihin bize öğrettiği şey, ne ulusların ne de hükümetlerin ondan herhangi bir ders almıyor oluşudur...”
Hegel, bu sözüyle, bunun özellikle bizimki gibi bazı ülkelerin karakterinin en bariz niteliği olduğunu biliyor muydu? bilmiyoruz... Nitekim; 6 Şubat 2023’te 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle büyük bir şok yaşayan toplum, depremle birlikte, iç içe geçmiş birçok olgu, olay, durum ve kavramı bir arada tartışırken en çok da yakın tarihi, depremlerle dolu bir ülkenin niçin ve nasıl, tarihten ders çıkaramıyor? olduğunu konuşuyor... Hegel’i haklı çıkarırcasına tarihten, yaşadıklarımızdan asla bir ders almıyor, alamıyoruz!.. Bir ay önce karşı karşıya kaldığımız son zamanların en büyük deprem felaketi, tarihten ders almadığımızı, daha önce yaşanan depremlerden, doğal afetlerden ders çıkarmadığımız gerçeğini net bir şekilde bir kez daha ortaya koydu, gözler önüne serdi!..