Burdur’un Mahalli sanatçılarından “Hafız Rıza Yağız”ın Yaşayan İnsan Hazinesi olarak ve “Kozağaç Göcesi”nin Somut Olmayan Kültürel Miras Envanter Listeleri’ne alınması amacıyla bir dosya hazırlandı. Burdur Belediyesi Yazı İşleri Müdürlüğü’nden Nilay Uğur ve Kozağaç Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinden Ramazan Demir bahsi geçen konularla ilgili sunum gerçekleştirdi. Burdur Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü koordinasyonunda ve İl Müdür Vekili İbrahim Emre Gürsoy başkanlığında, "Somut Olmayan Kültürel Miras Burdur İl Tespit Kurulu" toplantısı yapıldı. Burdur’un somut olmayan kültürel miras değerlerinin ve yaşayan insan hazinelerinin tespit edilerek Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğüne sunulması amacıyla Burdur İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü koordinasyonunda Burdur İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden Müdür V. İbrahim Emre Gürsoy, Kültür İşleri Şube Müdürü Pınar Arslan, Folklor Araştırmacısı Hülya Kökten, Burdur Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünden Işıl Ekici, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Müdürlüğünden Prof. Dr. Zeki Nacakcı ve Dr. Öğr. Üyesi Alper Börekci ile Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Bucak Hikmet Tolunay Meslek Yüksekokulu Dr. Öğr. Üyesi Hakan Acar, Burdur İl Milli Eğitim Müdürlüğünden (Burdur Mehmet Akif Ersoy Halk Eğitimi Merkezi) Hamit Kayacıoğlu, Burdur Aziziye Köyü Yörük Kültürünü Folklorunu Geliştirme ve Yaşatma Derneğinden (Yaşayan İnsan Hazinesi) Mehmet Bedel, Yörükler Kültür Araştırma ve Yaşatma Derneğinden Hüseyin Demir’in katılımlarıyla çalışmalar yapıldı. Yürütülen çalışmalar kapsamında “Burdur Somut Olmayan Kültürel Miras İl Tespit Komisyonunca dosyalar hazırlanarak değerlendirilmesi amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğüne sunuldu. Bakanlığa sunulan 11 unsur Bakanlık tarafından uygun görülerek “Ulusal Envanter Listesi”nde kayıt altına alındı. Bu unsurlar şunlardır: "Alaca Dokumacılığı, Sipsi Yapımcılığı, İkitelli Kozağaç Curası Yapımcılığı, Serenler Zeybeği, Kütük Atma, Düğün Gecesi Eğlencesi/Maşala, Yünüm, Boğaz Havası- Boğaz Hadası, Teke Zortlatması, Ceviz Ezmesi Geleneği ve Burdur Şiş.” Burdur İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Burdur’un Mahalli sanatçılarından “Hafız Rıza Yağız”ın Yaşayan İnsan Hazinesi olarak ve “Kozağaç Göcesi”nin Somut Olmayan Kültürel Miras Envanter Listeleri’ne alınması amacıyla bir dosya hazırlandı. Burdur Belediyesi Yazı İşleri Müdürlüğünden Nilay Uğur ve Kozağaç Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinden Ramazan Demir bahsi geçen konularla ilgili sunum gerçekleştirdi. Kurul tarafından ilimizde somut olmayan kültürel miras unsurlarını ve yaşayan insan hazinelerini tespit etmek amacıyla bir sonraki toplantıda teklif edilecek unsurlar, “Kabak Kemane, Orta Oyunu, Mersiye Geleneği (Yaslar), Geleneksel El Sanatları, Mani Söyleme Geleneği, Düğülcük Yapma Geleneği ve Törenler” belirlenirken dosyaların hazırlanarak teklif edilmesi kararlaştırıldı. Burdur İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Burdur Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün koordine ettiği Somut Olmayan Kültürel Miras Tespit Kurulu, tespit çalışmalarına devam ederek Burdur’un kültürel unsurlarının gelecek nesillere aktarılmasında ve ülke çapında tanınırlığının sağlanması yolunda faaliyetlerine devam etmektedir.” Hafız Rıza Yağız kimdir? 1941 yılında çiftçi bir ailede dünyaya gelen Rıza Yağız, Burdur Kozlucalıdır. Müziğe ilgisi çok küçük yaşlarda başlar ve ilk olarak aile fertlerinden etkilenir. Babası kaval, ağabeyi saz çalan, amcaları özel toplantılarda türkü söyleyen Rıza Yağız, müzikle iç içe bir çocukluk geçirir. Çocukluğunu dedesi Koca Osman'ın yaylasında geçiren Rıza Yağız, okul için ailesinin yanına, Kozluca'ya döner. Taş plaktan dinlediği türküleri kolaylıka hafızasına alan Rıza Yağız, bir yandan da hafız olan annesinden dini bilgiler alır. İlkokulda başarılı bir öğrenci olan Rıza Yağız, mezun olduktan sonra önce Gönen İlköğretmen Okulu'na, sonra da Konya'daki askeri okula başvurur, ancak yaşı küçük olduğu için alınmaz. Yanında çalıştığı Mühendis Mehmet Bey'in yönlendirmesi ve sesinin güzelliği sebebiyle, imam-hatip lisesine yazılır. Dört yıl Antalya İmam-Hatip Lisesi'nde okuyan Rıza Yağız, aynı zamanda velisi olan Müdür Nurettin Bey İstanbul'a atanınca, Lise 2 ve 3. sınıfları Eminönü'nde okur. Rıza Yağız, okul çağında da müzikten kopmaz. Orta 3. sınıfta harçlıklarını biriktirerek, annesinden gizli bir saz alıp tavan arasına saklar ve gizli gizli çalar. Yöre düğünlerinde çalan Belenli Topal Cafer, Yaygıdı Süleyman ve Höyüklü Arap'tan etkilenen Rıza Yağız, liseyi bitirdikten sonra Kozluca'nın Elmacık Köyü'ne tayin olur. 2 yıl burada görev yaptıktan sonra Lüleburgaz'da askerliğini yapar, askerlik süresince askeri gazinoda saz çalıp türkü söyleyerek kendini geliştirme fırsatını bulur. Askerlik bittikten sonra Kozluca'nın çeşitli köylerinde imamlık yapan Rıza Yağız, 1963'te Antalya Radyosu'nda bir yayına katılır. Ancak ailesi, özellikle de annesi, imamlıkla müzisyenliğin beraber yapılamayacığını düşünmekte ve ondan müzisyenliği bırakmasını istemektedir. Ancak o, 11 yıl boyunca yaptığı imamlık görevini bırakarak, Kozluca Belediyesi'nde zabıta olarak görev yapmaya başlar. 2 yıl sonra Trafik bürosu memuru olur. 1974'te Almanya'ya giden Rıza Yağız, burada konserler verir, 1976'da ise İzmir Radyosu'nda açılan Mahalli Sanatçılar Sınavı'nda birinci olur. Çeşitli zamanlarda İzmir, Ankara ve Antalya radyolarının yayınlarına katılan Rıza Yağız, halen Kozluca'da yaşıyor ve müziğe sevdalı çocuklarıyla birlikte çalışmalarına devam ediyor. Kaynak: 11 Haziran 2007'de TRT-Radyo-4'te yayınlanan "Halk Ozanlarımız Mahalli Sanatçılarımız" programı. YENİ GÜN MEDYA