Koronavirüs başvuruları dışında acil servislere gelen hastaların sayısında kayda değer bir azalma yaşandı. Acil doktorları tarafından sosyal medyada tartışma konusu olan bu durum, ‘hastaların virüs kapma korkusu’na bağlanıyor.

COVID-19 salgınıyla mücadele sürecinde Türkiye’ye özgü bazı farklar ortaya çıkarken, hastanelerdeki pandemi baskısının yönetimi ve tedavideki başarı düzeyleri sağlık çalışanları arasında da tartışma konusu oldu.
KALP KRİZİ DE GELMİYOR CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, Meclis’te ekonomi paketinin görüşmelerinde özel hastanelerdeki “müşteri sıkıntısına” dikkat çekerken, bir hekimin ilginç tespitine işaret etti. Şener, “Doktor, diyor ki; ‘Bu korona nedeniyle diğer hastalığı olanlar hastanelere uğramaz oldular. Daha önceden bizim acil servisler kalp krizi geçirenlerle dolardı, şimdi acil servislere kimse gelmez oldu, kalp krizi geçirenler bile yok ortada, bunlar neredeler?’ Yani şu anda yaşanmakta olan talep daralması, en canlı olması gerektiğini düşündüğünüz sektörlerde bile dip yapmış haldedir ve önümüzdeki süreç de böyle devam edecektir. Farklı şeyler yapmak lazım” dedi. KOAH’LILAR BİLE YOK
Bu tablo, sosyal medyada hekimler ve sağlık çalışanları arasında da yoğun paylaşımların konusu oldu. Samsun’dan bir hekimin sosyal medya hesabından benzer paylaşımı da takipçisi meslektaşlarından binlerce beğeni ve yüzlerce yorum aldı. Hekim, “Hadi iyisin Türkiye! Yurt dışında sağlık personelleri yoğunluktan derbeder oldu, çabucak sistemleri çöktü. Oysa Türkiye’de kapasitenin çok üstünde çalışmaya çoktandır alışmış veya mecbur bırakılmış bu milletin cengaver sağlık personelleri bana mısın demedi” görüşünü paylaştı. Bu mesaja diğer sağlık çalışanlarınca yapılan yorumlar şöyle:
- Kış boyunca hastaneden bir adım uzağa gidemeyen, acil kapısının karşısında ev tutan KOAH’lılar bile yok. Bahar alerjileri, astım atakları yok. Bu mevsimi hiç bu kadar rahat geçirmemiştik. Pandemide hasta sayısı azalan tek ülke biz olabiliriz. - Gece 2’de acile “10 yıldır çocuğum olmuyor” diye de gelmiyorlar. İş yükümüz hafifledi. - Yıllarca nefes bile almadan çalıştık, şimdiler bizim için yoğunluk bile değil. Ama yine de tez zamanda şu kötü günlerin bitmesini, o yoğunlukta çalışmayı tercih ederim. En kısa zamanda şu bela kalksın inşallah. - Arttırıyorum: Salgın nedeni ile acillerin baktığı hasta sayısı azaldı. Sağlık çalışanlarının iş yükü hafifledi. Bu da ayrı bir paradoks. Günde 5-10 acil vaka bakan ile bir gece de 1000 vaka bakan bir olur mu hiç? - Hatta sanki gereksiz hastalar gelmeyi bıraktığı için biraz rahatladık. Artık gecenin üçünde “Bu çocuk az yiyor hocam” diye gelmiyorlar pek. - Pek çok kişiden aynı şeyleri duyuyorum. Günlük başvuru 1000’lerden 500’ün altına düşmüş. Acilci bir arkadaş kolesistlerin, KOAH ataklarının da azaldığını iddia ediyordu anlam veremedim ona. - Aynen katılıyorum, Avrupa ve ABD’de 1 doktor günde en fazla 10 civarı hasta bakar. (Bilimsel ve insani olarak doğrusu budur.) Bizde ise bu sayı polikliniklerde 150-200, acil servislerde 500 civarıdır. Yatan hasta sayılarında da aynı durum söz konusudur.