Jeoloji Mühendisleri Odası Burdur Şube Başkanı Hüseyin Tarhan 1-7 Mart deprem hatası dolayısıyla bir basın bülteni yayınladı Bültende şu görüşlere yer verildi; Ülkemize 1-7 Mart tarihleri Deprem Haftası olarak adlandırılmaktadır. Aslında Türkiye gibi depremlerin sıkça yaşandığı bir ülkede Depremin bir hafta değil aylarca konuşulması gerekir. Depremin önemi sadece deprem yaşandığında hatırlanır ve kısa süre içinde unutulursa sadece 1-7 Mart arası deprem üzerinde konuşmak bir sonuç vermez.
Ocak 2020 başından başlayarak başta Akhisar, sonra Elazığ, ardından Van ve İzmir’de yaşanan depremler ülkenin Deprem Ülkesi olduğunun, deprem üreten çok sayıda aktif fayın olduğunun açık belgesi niteliğindedir.

Dünyada yaşanan depremlerin benzerlerinde can kaybı ve yaralanma olmazken, ülkemizde bu büyüklükteki depremlerde çok sayıda vatandaşımızı deprem nedeni ile kaybetmek, bir o kadarının yaralanması oldukça üzücüdür. Gelişmiş ülkelerin Deprem ve Depreme neden olan Aktif Fayların geçtiği yerler ile aldıkları önlemler ülkemizde yok sayılmaktadır.

Ülkemizde en az 18 büyük yerleşim yeri aktif fayların üzerindedir. Biz jeoloji mühendisleri odası olarak yıllardır bu konularda gerekli önlemlerin alınmasını istemekteyiz. Bahsedilen 18 yerleşim yerinin içinde maalesef ki Burdurumuz da vardır.

Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, bir doğa olayı olan depremlerin afete dönüşmemesinin ayrıca deprem zararlarının azaltılmasının mümkün olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Doğa kaynaklı bir olayı afete dönüştüren en önemli etmenlerden birisi yapının oturduğu zeminlerin jeolojik ve jeoteknik özelliklerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesidir. Bu işlemlerin de ancak jeoloji mühendisleri tarafından yerine getirilebileceğini ifade etmekteyiz.

Konuya ilişkin atılacak ilk ve en önemli adım yerelde kentimizin jeolojik yapısını ve depreme sebep olabilecek yapıları çok iyi tespit etmektir.  Bu konu ile ilgili olarak, Burdur Belediyesi'nde Jeoloji Hizmetleri Müdürlüğü`nün kurulması büyük önem taşımaktadır. Kurulan müdürlük Depremler konusunda kentimize ciddi katkı sağlayacağı gibi süregelen kuraklık yani kentimizin su problemi, sel alanlarının belirlenmesi, imarlı alanlarımızdaki jeolojik ve jeoteknik sorunlar gibi birçok problemin önüne geçilmesinde çok önemli rol oynayacaktır.