Bundan 7 yıl önce Burdur siyasetinde yeni bir yüz, yeni bir heyecan iddiasıyla, 2014 yerel seçimlerini kazanarak Burdur Belediye Başkanlığı’na seçilen ardından 31 Mart 2019 mahalli seçimlerinde de ikinci kez başkan olmayı başaran Eczacı Ali Orkun Ercengiz, yedi yıllık Belediye Başkanlığı birikimini, tecrübelerini ve vizyonunu ‘Yeni Gün Söyleşi’de gazetemiz muhabiri M. Fatih Başcı’ya anlattı.

Geçtiğimiz hafta 31 Mart 2021 tarihi itibariyle Mart 2019 yerel seçimlerinden sonra Burdur Belediye Başkanlığı göre- vinde ikinci dönem ikinci yılını geride bırakan Ali Orkun Ercengiz, Yeni Gün Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu.

Başkan Ercengiz’in açıklamalarında sürekli vurgu yaptığı, en çok öne çıkan husus; “İNSAN UNSURU, İNSAN FAKTÖRÜ” Belediyecilik anlayışının temelini, ana fikrini, insan üzerine, insanların efahı ve mutluluğu üzerine kurgulayan Başkan Ercengiz, beton binalar, büyük ölçekli yatırımlardan ziyade, yerel yönetimlerin asıl amacının insana dokunmak olduğunun altını çiziyor...

“Pandemi döneminde vatandaşımıza dokunmaya çalıştık”

2 yıllık değerlendirme yapmak gerekirse son 1 yılı pandemi ile uğraşan bir yerel yönetim olduk. Türkiye’nin saygın araştırma şirketlerinin yaptığı araştırmalarda da İl Belediyeleri içerisinde 15. Başarılı Belediye olarak tespit edildik. Yani pandemi ile mücadelede aslında hem nüfusumuza hemde kendi kaynaklarımıza bakılınca Burdur Belediyesi olarak olağanüstü bir güç ve efor sarf ettik. Biz insanı yaşat ki devlet yaşasın demiştik. Bu nedenle başta Belediye kiracıları olmak üzere Burdur Belediyesi’nin her alanda yapabileceği ne varsa biz vatandaşımıza dokunmaya çalıştık. Kirasını ödeyemeyen kiracılarımızın kirasının ertelenmesi, ötelenmesi hatta dükkanı kapalı olanlardan kira alınmamasına varıncaya kadar, içme suyu hijyen açısından çok önemli olması nedeniyle bu yıl özellikle sadece içme suyuna zam yapılmaması gibi önemli bir karar aldık. Maliyetlerine yakın belki maliyetinin üzerinde bir yaklaşım ile biz vatandaşımızın bireysel hijyenini sağlayabilmesi için bu yıl içme suyu fiyatlarını değiştirmemiş olduk.

“Arkadaşlarımız Burdur’un daha temiz bir şehir olabilmesi için çalıştı”

Tabi bu arada rutin işlerimize devam ettik. Asfaltlama, kaldırım, yol, alt yapı, üst yapı çalışmalarımıza devam ettik. Sessiz sedasız arkadaşlarımız her gün bu şehrin daha temiz bir şehir olabilmesi için çalıştı, daha yeşil bir şehir olabilmesi için çalıştı. Özellikle pandemi sürecinde evinde bunalan insanların açık alanda vakit geçirebilmelerini sağlamak için hem yaya yollarının düzenlenmesi hem parklarımızın temiz ve bakımlı olması için olağanüstü bir gayret sağlandı. Bununla beraber tarihi Uzun Çarşı’ya önemli bir yatırım yaptık. Alt yapısının düzgün olmadığı noktaların alt yapısını düzelttik. Gece de ziyaret edilebilir hale getirebilmek için Uzun Çarşı’da, Yukarı Pazar’da hem kaldırım çalışmalarımızı baştan aşağı yaptık. Hem aydınlatmayı da beraberinde getirdik ki asıl amacımız ve hedefimiz olan Burdur’un tarihi Uzun Çarşı’sının gece de gündüz de turist tarafından ziyaret edilebilir bir hale döndürülmesini sağlamaktı. Bu konuda da önemli bir alt yapı çalışması yaptık.

“Birçok alanda vatandaşımızın yanında olmaya çalıştık”

Biz sosyal Belediyecilikte  her zaman farklı işler yapan bir Belediye olarak evinden çıkamayan vatandaşımızın  ihtiyaçlarını karşılayabilme adına özellikle salgının pik yaptığı dönemlerde kendi ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeken, yemek yapamayan yurttaşlarımız da dahil olmak üzere gıda yardımından kömür yardımına, sıcak bir tas çorbadan vatandaşımızın çarşı pazar ihtiyaçlarının karşılanması hizmeti verilmesine varıncaya kadar birçok alanda vatandaşımızın yanında olmaya çalıştık. Biz personelimize de tabi ki ihtimam gösterdik. Asgari Ücretin en düşük 3.257 lira olarak ellerine geçmiş bir hale döndürdük. Bu da normal şu anki Türkiye’deki asgari ücretin 400 lira üzerindeki bir rakama tekamül ediyor. Evinde eğitim almakta zorluk çeken çocuklarımızın, gençlerimizin, öğrencilerimizin tespitinin ardından Vali bey başkanlığında bir toplantıda görev paylaşımı yaparak 108 tableti Milli Eğitim Müdürlüğümüze teslim ederek bu tabletlerin vatandaşlarımıza ulaştırılması için katkı verdik. Plastik poşet kullanımını azaltmak için çarşı-pazarda bez poşet dağıtımlarını arttırdık. El Sanatları Merkezi’mizde alaca dokumanın yanı sıra alaca kilimi de bir proje olarak hayata sunduk. Yardımlaşmanın bütün kanallarını sadece kendi kentimizde değil deprem gören Malatya ve İzmir şehirlerine de hem halkımızdan gelen hem de kendi olanaklarımızdan sağladığımız yardım malzemelerini ulaştırdık. Bizim açımızdan önemli olan dini günlerimizi unutmadan çalışmalarımıza devam ettik.

“Mali disiplini bozmamaya gayret ettik”

Bütün bunları yaparken de mali disiplini bozmamaya gayret ettik. Bugün Burdur Belediyesi geldiği nokta itibariyle bankasında parası olan ve önümüzdeki süreçte borcunun da daha fazlasında bir rakamı kamu bankalarında muhafaza eden bir hale geldi. Bunu neden söylüyorum şu anda Burdur Belediyesi’de dahil olmak üzere kamu bankalarından  borcumuz olmasa da çok kolay kredi alamıyoruz. Kamu bankalarının da büyük bir ihtimalle finansal sıkıntıları var. Yani bizleri zaten kredilendirmesi bu faiz şartlarında da bizlerin çok böyle aman aman koşarak alacağımız krediler değil. Faiz oranları çok yüksek. Bu nedenle debiz krediye çok sıcak bakmıyoruz eğer çok ihtiyaç yoksa. Ama iki önemli projenin birinin sonuna geldik, birinin de başındayız ama başlar başlamaz çok hızlı bir şekilde sonuna geleceğimiz bir proje. Bu proje İçme Suyu Arıtma Yumuşatma Tesisinin yapım işi. Önemli oranda yol katedildi. 2021’in sonuna İçme Suyu Arıtma ve Yumuşatma Tesisimiz de sistemde devreye girecek. İçme suyu kuyularımızı rehabilite ettik. Ek kuyular açmaya çalışıyoruz. Çünkü Burdur’un içme suyunda önemli bir sıkıntısı var. Mutlaka açık görünür bir depolama alanine ihtiyacımız var. Bunu geçtiğimiz günlerde DSİ Bölge Müdürlüğü ile konuştuk, tartıştık, masaya yatırdık. Yani bir içme suyu barajına olan ihtiyacımızı da doğrudan birinci ağızdan 18. Bölge Müdürümüze ilettik. Bunun da takipçisi olacağız çünkü Burdur’un önümüzdeki süreçte yer altı sularında hız bir azalma var. Bunun önüne geçmek istiyoruz.

“Burdurumuz Atık Su Arıtma Tesisine kavuşuyor”

Biz Burdur Belediyesi olarak Atık Su Arıtma Tesisi ile ilgili yatırım planladık. 2016’dan bu yana mücadelesini veriyoruz. 2018 deprem yönetmeliğine uygun olmadığı için zemin etüdleri yeniden yapıldı ve yer teslimini geçen yıl Mayıs ayında yapmış olmamıza ragmen yüklenici firma bürokratik gerekçelerle henüz başlayamadı. Ama son birkaç gün içerisinde İller Bankası’na son rapor teslim edildi ve çok az bir tadilat ile, çok az bir değişiklik ile avrupa Yatırım Bankası’ndan aldığımız kredinin zaten çok altında bir rakamla biz Atık Su Arıtma Tesisini de en geç bir yıl içerisinde devreye sokacağız. Yani Burdurumuz Atık Su Arıtma Tesisine kavuşuyor. Bunda da bir sıkıntı yok. Meydan projemizi hayata geçireceğiz. 2 yılın değerlendirmesini yaptığımızda tam da bu noktadayız. Önümüzdeki hafta meclise getireceğimiz görüşmelerde eski hizmet binasının yıkılarak meydan alanına dahil edilmesi ile ilgili yıkım ihalesi işlemini gerçekleştireceğiz. Yani 2 yılı bu şekilde özetleyebilirim. Kaynaklarımızı etkin bir şekilde kullandık. Yol, asfalt, alt yapı, üst yapı çalışmalarında hiç geri kalmadık. Çalışmalarımızı aralıksız sürdürdük. Bununla beraber Uzun Çarşı rehabilitasyonunu sağladık. Bir hayvan barınağı yatırımı yapıyoruz. İçme suyunda bir takım düzenlemeleri DSİ’nin dışında takviye kaynak olarak yatırımlar yapıyoruz. Atık Su Arıtma ile ilgili de yer teslimini yaptık. 1 yıl içerisinde hayata geçireceğiz.

“Merkezine insan koyduğumuz bir Belediyecilik anlayışı ile çalışıyoruz”

Ben doğru yolda olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü biz merkezine insan koyduğumuz bir Belediyecilik anlayışı ile çalışıyoruz. İlk başta yaptığımız işler yadırgandı, küçümsendi. Belki de alışılmışın dışında bir Belediye Başkanlığı profili çizerek çok uzun vadeli bir başkanlık yapamayacağımız yönünde siyasi görüş olarak ortaya konulmuştu. Fakat geldiğimiz nokta da halkımızın bizim binalar yerine gönüller yaptığımızın farkına vardığını ve bu fark ile fark yarattığını 2019 yerel seçimlerinde tekrar bize görev verdiğini hep birlikte gözledik. Ben şunun tarafıyım, öncelikle temel insan ihtiyaçlarını ortaya koymak. Yani sokaktan hiç ayrılmamak, sokağın ihtiyacını sürekli ölçmek, değerlendirmek. Vatandaşımızın elbette beklentisi bugün çağdaş avrupa kentlerinin her türlü görüntüsüne sahip olmaktır, hakkı vardır, haklıdır da. Biz bu açıdan bakarak, bir yurttaş olarakta Burdur’da neye ihtiyaç varsa imkanlarımız ölçüsünde onu yapmaya çalışıyoruz. Tabi toplum çok geniş bir yelpazede Burdur’da dağılım gösteriyor. Kent merkezinde hayvancılık yapan hemşehrimiz de var. Onun beklentisi hayvanını besleyebilmek için taze su, temiz su ve hayvanını yemleyebilmek için hayvan yemi üretilebilecek bir alan. Diğer taraftan başka bir vatandaşımız Burdur’a Devlet Opera ve Bale sanatçılarının gelmesini isteyebiliyor. Böyle bir beklenti de var. Yani çok geniş bir yelpaze içerisinde biz halkımızımemnun etmeye çalışıyoruz.

“Burdur’a gelen öğrencimiz bize emanet”

Şehri sessiz sedasız değiştirmeye çalışan bir de üniversite öğrencilerimiz var. Yani özellikle çaba sarfettikleri bir şey yok ama öğrencinin şehre gelmesi ile birlikte Burdur’da arz talep dengesinin farklılaştığı, özellikle hizmet sektörünün her geçen gün içinde yarışıp faklı bir noktaya geldiği, yeni marka caddelerin yaratılmasına ihtiyaç olduğu, cadde ve sokakların daha aydınlık olmasına ihtiyaç olduğu, barınma koşullarının çok daha iyi hale döndürülüp toplu ulaşımın da bir şekilde desteklenmesi gerektiği bir süreçten bahsediyoruz. Biz bütün bunların farkındayız. Bugün kentin doğu girişinden Kredi Yurtlar Kurumu’na kadar bu şehri ışıklandırmamızın, kaldırımlarını yeniden yapmamızın en temel nedeni de bu. Bizim Burdur’a gelen öğrencimiz bize emanet. Onların başına bir iş gelmemesi için gayret gösteriyoruz. 7 yıllık icraatlarımızda halk ile barışık halkın beklentilerine karşılık veren ben yaptım oldu değil bilimselliğe ve toplum gerçeklerine değer veren bir anlayışla Burdurumuzu yönetmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde zaten yeni yapacağımız Cumhuriyet Meydanı’nı için Burdur halkına soracağız. Halkımıza 3 tane proje ortaya koyacağız. Bu 3 projeden hangisini tercih ederse biz o proje üzerinde çalışacağız ve o projeyi Burdur halkının tercihi olarak Burdur halkına armağan edeceğiz. Tabi sosyal belediyecilik demişken toplumsal duyarlılığı arttıran, adından sıkça söz ettiren Burdur’u artık Türkiye’nin harita da yerini bilinmezlikten çıkartıp ilgi odağı olan bir şehir olmak için çabalarımız herhalde görünüyordur diye düşünüyorum. Özellikle Salda Gölü’ne bir dalış ile başlattırdığımız yani Dünya rekortmeni bir yüzücünün dalması ile başlayan serüven bugün Salda’nın artık Mars’taki bir krater ile karşılaştırıldığı bir noktaya geldi. Bu bizim çok sevindirici.

“Vatandaş derdini en kolay yerel yönetimlere ulaştırıyor”

Diğer taraftan pandemi ile yaşadığımız süreç içerisinde Burdur Belediyesi olarak hep öngörüleri yüksek  tüm illerden hemen hemen uygulamaları en önde olan uygulamalarla zaten bu hafta yayınlanan risk haritası tablosunda da Türkiye’de tek başına riski kötüden bir alt seviyeye indirebilen tek il olduk. Ben bunu da çok manidar ve anlamlı buluyorum. Tabi bu başarı Burdur Belediyesi’nin tek başına başarısı değil. Bu bir kültür. Bu kültürün Burdur halkında var olmuş olması bizim işimizi kolaylaştırıyor. Biz sadece kuralları uyguluyor ve vatandaşlarımızın salgından zarar görmemesi için alanları temiz tutmaya çalışıyoruz. Ben geçen 7 yıl içerisinde belediyecilikte en çok üzerinde durduğum konu şu oldu, yasa koyucular belki pratikte bir takım şeyleri görmeyebilirler, atlayabilirler. Ama bizler yasayı uygulayanlar, bizler yöneticiler olarak hem yasa koyuculara doğru yerde doğru bilgiyi aktarmak hem de vatandaşın pratikte hayatını kolaylaştırma adına sürekli alanda olmak zorundayız. Vatandaş derdini en kolay yerel yönetimlere ulaştırabiliyor. Bu açıdan da sahadan ayağımızı hiç çekmedik. Her gün hemen hemen toplumun bir kesimi ile bir vesile ile buluşuyoruz. 7 yılda yapabildiklerimiz bunlar.

“Halkımıza 250-300 bin maskeyi ücretsiz olarak dağıttık”

Biz 11 Mart 2020’den 5 gün once zaten dezenfeksiyon çalışmalarına başlamıştık. Maskeye ulaşımın zor olduğu günlerde maske üretimi yapan bir Belediye olduk. Halkımıza 250-300 bin maskeyi ücretsiz olarak bulduğumuz her noktada dağıttık. Bir tas sıcak çorbayı vatandaşımızın talep etmesi halinde ayağına  götürdük. İhtiyaç sahibi ise gıda yardımı isteyene gıda yardımı, odun isteyene odun, kömür isteyene kömür muhtarlarımız aracılığı ile tespit ederek ulaştırdık. HES Kodu uygulamasını belki Türkiye’de pazar yerlerinde, toplu taşımada, ticari taksilerde ve bugünlerde  marketlerde uygulayan en öncelikli illerden biriyiz. Zaten pandemi ile mücadelede topyekün bir çalışmanın neticesini alıyoruz. Çok çabuk istediğimix seviyeye getirebiliyoruz. 2020’nin 11 Mart’ından bu güne kadar geçen sure içerisinde biz insanımızı yaşatmaya çalıştık. Önceliğimiz hedefimiz bu oldu. Belki 2024 seçimlerine geldiğimizde siyaseten bizlere bir takım hesap sormalar, saldırılar olabilir ama şunu kimse unutmasın ki bir tek insanımızın kaybedilmemesi için pandemi de verdiğimiz mücadele bizim yapacağımız bütün beton binalardan çok daha kıymetli. O yüzden bizim önceliğimiz halen daha pandemi ile micadele ama alt yapı da, üst yapı da, parklarda, yeni yolların açılmasında, yeni yolların asfaltlanmasında Burdur Belediyesi üzerine düşen görevleri de eksiksiz yapmaya da devam ediyor. Bunda da bir eksiğimiz yok.

“İnsanın olmadığı yerde hiçbir şeyin kıymeti yok”

Pandemi gelir kaynaklarımızı oldukça azalttı. Çünkü biz gelirimizin bir kısmını Belediyeye ait gayrimenkullerin kira gelirleri ile sağlıyoruz. İçme suyundan elde ettiğimiz gelirler var. Bununla beraber tabela ve emlak vergileri ile veya harçlarla sağlıyoruz. Bu yıl maalesef taşıma sektörünün de sekteye uğraması neticesinde tüm taşımacı arkadaşlarımızın ruhsat harçlarını meclis kararıyla alınmaması yönünde bir karar aldık. Diğer taraftan kiracılarımıza zam yapmadık. İşini kapatmış olan arkadaşlarımızın bize başvurması halinde kiralarını ya almadık ya da öteledik. Tüm bunları üdt üste koyduğumuzda önemli bir gelir kaybımız var. Bunlara ilaveten bir de işini kaybetmiş gündelik işte çalışan, evine ekmek götürme derdinde olan yurttaşlarımıza da herhalde Pazartesi, Salı günü başlayacağız 3 ay sure ile 500 aileye 500’er lira para yardımı yapacağız. En azından bir Salı Pazarı, bir market ihtiyacını karşılayabilmesi için. Bizim için en büyük proje insan. İnsanın olmadığı yerde hiçbir şeyin kıymeti yok. Onun için çaba sarfediyoruz.

“İkinci yüzyılımıza yakışan bir meydan yapacağız”

Meydan projesi, bizim 50 yılda  yapılmış meydanlarımız var.  Meydan projemiz en son 1973’de yapılmış. Bizim meydanımız o günün şartlarında oldukça modern, çağdaş görüntüsü olan bir meydan  olmasına ragmen bugün ihtiyaçlar farklılaşmış. Dünya da meydanların kullanımı ile ilgili birtakım beklentiler, ihtiyaçlar değişmiş. Yani dünya da gelişmiş batı toplumları meydanları aktif kullanmak istiyor. Meydanları sadece kaide ve anıtlardan ibaret değil meydanların 24 saat yaşanabilir hale dönüştürülmesini sağlamış. Biz de Cumhuriyet Meydanımızı ikinci yüzyılımıza yakışan çok güzel bir meydan yapacağız.  Bu meydan Burdur’un 50 yıllık belki vizyonunu ortaya koyacak ve bu meydan gençlerimizin, yaşlılarımızın, kadınlarımızın, erkeklerimizin günün her saatinde keyif ile konfor ile kullanabildiği bir hale dönüştürülecek. Ama yaptığımız 3 ya da 4 proje bunları halka soracağız. Halkımıza sorup halkımızın beğendiği ve yapılmasını istediği projeyi biz meydanımızda uygulayacağız.

“Birçok sıkıntıyı önümüzde bulmadan çözümlemeye çalışıyoruz”

Yeni Hastane bölgesinde Belediyenin yapacağı en önemli düzenlemeler o bölgeye ulaşım ile ilgili yapılacak düzenlemeler. Burdur’un geçmiş dönemde de konuşulduğu 18 uygulamalarıyla yolların açılması ,yeni imar adalarının daha doğrusu planda belirlenmiş haliyle düzenlenmesi için mutlaka bir girişimimiz olacak. Çünkü şu anda en uç noktasında olan bir alana Devlet Hastanesi’nin yapılıyor olması halkımızın oraya ulaşımının kolaylaştırılmasını da gerektiyor. Biz bu uyarıları başında yaptık. Ama Burdur’u hep böyle başka illerle kıyaslayıp, başka illerde de hastanenin kent merkezi dışında olduğu bize ifade edildi. Fakat şu anda bile halkımızın tedirginliği, oradaki hizmet sunucularının tedirginliği çünkü Hastane sadece tek başına bir bina değil. Hastaneyi besleyen, Hastanenin etrafında birçok işletmenin de yer alması gereken bir kamu yatırımı. O bölge de medikale, optik’e, eczaneye, restaurant,büfeye,markete, çay ocaklarına veya çay bahçeleri gibi birçok dükkana ihtiyaç duyuluyor. Bizde bununla ilgili düzenleme hazırlığı içerisine girdik. Burdur Belediyesi’ne ait o alanda bulunan arazilerle ilgili bir planlama çalışması yaptık. O sorunu kısa vadede de çözümlemiş olacağız. Burdur Belediyesi olarak inanın öngörüyoruz birçok sıkıntıyı önümüzde bulmadan çözümlemeye çalışıyoruz. Bizim derdimiz vatandaşımıza sorun olduktan sonra bunu tartışması değil, biz bu sorunu öngörüp bu sorunu çözümlemek istiyoruz. Bizim en büyük projemiz insanın hayatını kolaylaştıran adımlar atmak.

“İktidarın muhalefet partili Belediyelere bakış açısı”

Her gün farklı kanallardan, gerek sosyal medyadan, gerekse ulusal medya kanallarından yanlı yansız haber kanallarından görebiliyorsunuz, takip ediyorusunuz. Ama bizim Genel Başkanımızın her fırsatta bize söylediği bir söz var, “hiçbir engel sizin çalışmanızı durdurmamalı, hiçbir şekilde mazeret istemiyorum, bütün Belediye Başkanları halkına hizmet etmeli.” Biz önümüze bakıyoruz. Şimdi buradan da şunu ifade etmek isterim, bir polemik yaratma adına değil ama her engellenişim veya her engellenişimiz beldesine kaybettiriyor. Yani siyaseten biz kaybedebiliriz, bir sonraki seçimde bu koltukta biz oturamayabiliriz. Ama geçen süreyi geri getirme şansı yok. bugün Burdur’a yapılacak bir yatırımı geciktirmek, Burdur’a yapılmakta olan bir yatırımı zorlamak, kaynak yaratmamak, kaynakları rahat kullandırmamak bence Burdur’a verilen bir cezadır. Burdur halkı da bunun kendi özelimizde her şeyin farkında olduğunu biliyoruz. Burdur halkımızs adece sessizce bakar, izler, gerekli değerlendirmeyi yapar. Kimin haklı kimin haksız olduğuna da günü geldiğinde karar verir ve gereğini yapar. Biz şikayet mercii değiliz, biz çözüm merciiz. Belediye Başkanı ve Kurum olarak biz vatandaşımızın bütün dertlerini çözmek üzere bir kurgu ile geldik. Bugün vatandaşın en büyük sorunu  ne derseniz, şu an da bence vatandaşımızın en büyük sorunu istikrarlı bir ekonominin olmayışı ve işsizlik. Bunun çözüm mercii biz değiliz, iktidar partisidir. İktidar partisinin bu alanda atacağı her adımı da destekliyoruz. İstihdama verilecek her türlü katkının yanındayız. Bir tek gencimizin bile işsiz kalmaması sonucuna varıncaya kadar verilen her mücadeleyi de destekliyorum. Burdur’da biz eğer başarılı olursak, yerel yönetim başarılı olursa Burdur kazanır. Yerel yönetim başarısız olursa Burdur kaybeder. Bizden önceki Belediye Başkanlarımız her biri de ayrı ayrı Burdur için çalışmıştır. Yaptıkları yapamadıkları halk tarafından değerlendirilmiştir. Ama bir siyasi çekişmenin neticesinde eğer sonuç Burdur’a kaybettiriyorsa bunu da onu yapanların boynunda vebali asılıdır. Herkes bu işin sonunu düşünerek yapmalı. Bu dünyanın bir de öbür dünyası olduğunu mutlaka bilmeli. Kamu ile helalleşmek çok kolay değil. Çünkü biz olaki birine haksızlık yaptık bu haksızlığı gidermek için birebir helalleşiriz. Ama kamuya haksızlık yaparsak sırf bunu siyaseten veya kişisel beklentilerimiz karşılığında mutlaka bununda hesabı er geç Allah tarafından görülür.

-Muhammet Fatih Başcı