Geçtiğimiz hafta meydana gelen İzmir Depremi sonrasında, deprem gerçeğini yeniden hatırladık! İzmir’deki depremin üzerinden bir hafta geçti. Seferhisar merkezli Ege Denizi’nin içinde meydana gelen, 114 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, pek çok binada hasarların meydana geldiği İzmir Depremini bir haftadır konuşuyoruz. Gazeteler, TV’ler, internet siteleri, sosyal medya, depremi, deprem ihmallerini konuşuyor, tartışıyor... Ne yazıkki; ülkemizde deprem gerçeği, yaşanan büyük bir depremin ardından gündeme gelse de, sonrasında bu gerçeği unutuyoruz, yeni gündemlerin peşine takılıyor, günlük rutin telaşın içinde kayboluyoruz. Ta ki; yeni bir depreme kadar!.. Depremin değil, sağlam olmayan binaların, zeminlerin yıkıcı olduğunu, önlemlerin, depreme hazırlık çalışmalarının büyük önem taşıdığı noktasında herkes mutabık olsa da, sonrasında konuşulanlar, uyarılar, unutulup gidiyor!.. İşte; bu deprem gerçeğini sürekli hatırlatmak, kamuoyunun gündeminde canlı, diri tutmak, Yeni Gün’ün temel yayın ilkelerinden biri... İzmir Depremi sonrasında da her gün özel deprem sayfaları hazırlayarak, teknik bilgilerle, bilimin ışığında, kamuoyunu doğru bir şekilde bilgilendirmek istedik. Yeni Gün’ün deprem’le ilgili özel çalışmaları devam ediyor. Bir hafta içerisinde aktardığımız genel bilgilerin ve Batı Akdeniz bölgesindeki gelişmelerin ardından şimdi de depreme ilişkin ‘yerel içerik’ üretiyoruz. Çünkü; Burdur ili birinci derece deprem bölgesinde... Tarih boyunca depremlere tanık eden bu kent, yakın tarihte ise; 1914 büyük Burdur ve 1971’de Yazıköy Depremlerini yaşadı...Ve Burdur ili; halen 49 sene önceki Burdur Yazıköy-Yarıköy Depreminin izlerini, olumsuz etkilerini, günümüzde sosyal ve ekonomik yönden yaşamaya da devam ediyor. Burdur’daki deprem bilincinin pekişmesine katkı sağlamak için başlattığımız bu yeni çalışmada, ilgili sivil toplum kuruluşları yöneticilerinin sesine, açıklamalarına, önerilerine yer vereceğiz. Yine önceki dönemde görev yapmış belediye başkanlarının görüşlerini, tecrübelerini sizlere aktaracağız. Bu çalışmanın finalini ise; Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ile gerçekleştireceğimiz özel söyleşi de paylaşarak, Burdur’da deprem kültürünün gelişmesine katkı koymayı hedefliyoruz... “Burdur’daki deprem dosyasında” ilk konuğumuz, İnşaat Mühendisleri Odası Burdur Temsilcisi Veli Ulaş Özdemir. Son İzmir Depremi de bir kez daha acı da olsa; yapı kalitesini, binaların sağlamlığının ne denli önemli olduğunu, net bir şekilde ortaya koydu. Gazetemiz Muhabiri Muhammet Fatih Başcı’ya konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Burdur Temsilcisi Özdemir, Burdur için deprem master planı hazırlamak gerektiğini, depreme hazırlık çalışmalarında farkındalık oluşturulması gerektiğini dile getirdi. İşte; Veli Ulaş Özdemir’in açıklamalarında öne çıkan pasajlar: “30 Ekim 2020 tarihinde İzmir’de olan deprem de kaybedenleri rahmetle anıyor ve yaralılara acil şifalar diliyoruz. Yaşanan depremlerin ülkemiz ve şehrimize deprem gerçeği ile karşı karşıya olduğumuzu hatırlatmasına gerek yok, bunu yaşamımızın her anında unutmamalıyız. ‘Depreme dayanıklı yapı’ insanları korur ve güvenliğini sağlar. Deprem kaç şiddetinde olursa olsun güvenle yaşanabilecek binalar inşa edebiliriz. "BURDUR İÇİN DEPREM MASTER PLANI?" Deprem Master Planı, Burdur için muhtemel bir deprem tehlikesine karşı mevcut yapıların deprem güvenliklerinin incelenmesi ve yeterli güvenliğe sahip olmayan yapılar için teknik, hukuki, sosyal ve mali açılardan uygunluk arz eden gerekli güçlendirme ilkelerinin belirlenmesi yanında diğer teknik, sosyal, idari, hukuki ve mali önlemlerin, yapılması gerekli işlemleri ve çalışmaları tanımlıyor. "BURDUR YAPI STOĞUMUZ GÜVENLİ Mİ?" Ülkemizde 20 milyona yakın yapı stoğumuz var. Türkiye nüfusunun % 90’dan fazlası birinci derece deprem bölgesinde yaşamaktadır. Bu stoğun kaç tanesi kaçak veya deprem riski taşıyor? İlimizde eski yapı stoğu çok fazla olup, ivedilikle yapı stoğumuz çıkarılmalı. Bunların yetkin mühendisler tarafından yeniden yapılması veya güçlendirmelerinin yapılması gerekmektedir. Kentsel dönüşüm bu süreçte riskli yapıların tespiti için bir fırsat. Riskli binaların olduğu bölgeler ada bazında ele alınarak çalışmalar başlatılmalı.  "AFET VE ACİL DURUM ÖNCESİ FARKINDALIK" Her aile afet ve acil durum planını yapmalı, afet çantasını hazır da bulundurmalı ve afet ve acil durum toplanma alanları olarak belirlenen size en yakın yerleri tespit etmelisiniz.Doğal afetten dolayı oluşacak risklerin önlenmesi, kısa, orta ve uzun vadede yapılacak stratejilerin oluşturulması için farklı kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde çalışmalar başlatılmalı. Tüm yetkilileri deprem ve doğal afetlere karşı ivedilikle harekete geçmeye davet ediyoruz.” -Muhammet Fatih BAŞCI