Afetzedelerin ağırlandığı Yunus Emre Mahallesi'ndeki İbrahim Çeçen Vakfı Konteyner Kenti'nde, Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ve IC İbrahim Çeçen Vakfı işbirliğinde örgü kursu açıldı.

Kurs kapsamında oluşturulan atölyede buğday sapını işlemeyi öğrenen kadınlar, sepet, çanta, tepsi ve nihale gibi süs eşyaları tasarlıyor.

Ürünleri doğal kök boyasıyla renklendiren kadınlar, tasarımların bir kısmını kullanıyor, kalanları ise satarak gelir elde ediyor.

Kamuda Tasarruf Tedbirleri Devrede: Uyulmazsa Ne Olacak? Kamuda Tasarruf Tedbirleri Devrede: Uyulmazsa Ne Olacak?

Kursiyerler hem el sanatını yaşatıyor hem de sosyalleşerek depremin etkilerinden uzaklaşıyor.

"Atılan sapları değerlendiriyoruz"

Usta öğretici Hatice Aydın Asal, AA muhabirine, haftada 5 gün düzenlenen kursa 20 kadının katıldığını söyledi.

Atık buğday saplarının üretime kazandırıldığını dile getiren Asal, "Buğdaylar alındıktan sonra atılan saplarını alıp değerlendiriyoruz. Kursta yapılan sepet, nihale ve çanta gibi ürünlerle kursiyerlerin para kazanmasına olanak sağlıyoruz." diye konuştu.

Asal, geleneksel mesleğin afetzedelere moral olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Kurslara başladıktan bir ay sonra insanlardaki farkı gördük. Üreterek daha mutlu olmaya çalışıyorlar. El sanatları kursları bir nevi antidepresan gibi. Yaptıkları ürünleri satıyor, gelir elde ediyorlar. Böylelikle büyük bir öz güvenle çocuklarına harçlık verebiliyorlar."

"Unutkanlık yok oldu, iştahım geri geldi"

Kursiyerlerden 45 yaşındaki Hatice Doğru da Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremde evinin yıkıldığını anlattı.

Kendini eğitimle toparladığını ifade eden 2 çocuk annesi Doğru, "Burada bir şeyler örerken düzelmeye başladım. Unutkanlık yok oldu, iştahım geri geldi. Çocuklarıma daha iyi adapte olmaya başladım." diye konuştu.

38 yaşındaki Perihan Arıcı ise psikolojisinin örgüyle düzeldiğine dikkati çekerek, "Deprem psikolojisinden çıkmam gerekiyordu. Kurslara başlamak istedim. İlaç kullanmaktansa bu şekilde terapi olsun istedim." ifadesini kullandı.

3 çocuk annesi Aysun Güzel de hem el sanatları öğrendiğini hem de arkadaşlarıyla iyi vakit geçirdiğini kaydetti.

Editör: Muhammet Fatih Başcı