Burdur’un Karakent Köyü yakınlarında bulunan Lisinia Doğa Proje alanı sorumlusu Öztürk Sarıca 4-6 ton gülden 1 kg gülyağı elde edildiğini ve bunun Uluslararası piyasalarda 5-7 bin Euro arasında fiyattan satıldığını söyledi.

2005 yılında damalam sulama sistemi ile gül üretimine başladıklarını söyleyen Sarıca bu sayede yüzde 75 oranında su tasarrufu yaptıklarını belirtti.

Sarıca, “Damlama, sulama sistemiyle yaklaşık 140 dekar alanda gül yetiştiriciliği yapıyoruz. Geçen yıl yaklaşık 47 ton bir gül üretimimiz vardı. 50 tonları zorlamaya çalışıyoruz ama özellikle bu yılki iklimsel değişiklik, ani ısınmalar, ani soğumalar gülde çok ciddi anlamda verim kaybına sebep oldu. Zannediyorum geçen yılki rekolteyi yakalamamızda zor. Gülü toplamanın yanında bunun distilasyonun yapılarak yağının çıkartılması, suyunun çıkartılması ve aynı zamanda ulusal ve uluslararası pazarlarda satışını gerçekleştiriyoruz” dedi.

Burdur Bölgesi’nde önceki yıllarda 10 bin dekar alanda yapılan gül üretiminin son yıllarda 1000 dekara kadar düştüğünü anlatan Sarıca “Burdur gül üretiminde ciddi anlamda arka sıralara düşmeye başladı. Bu yıl gül alımındaki aksaklık biraz daha sökümlere sebep oldu ama ben gülün önümüzdeki yıllarda çok daha iyi para kazandıracağını, insanların gelir kaynağı olacağını düşünüyorum çünkü şu anda dünyada Gül yağı frekansı en yüksek olarak biliniyor. 327 Mhz’lerde frekansı var. Bu da özellikle insanlarda mental durumunun düzeltilmesi için çok fazla kullanılıyor. Özellikle psikolojik sorunlar yaşayan insanlar gül yağı koklayarak psikolojik durumlarını düzeltmeye çalışıyorlar. Bu yönüyle de pahalı bir yağ. 4-6 ton arası gülden bir kg yağ elde edebiliyorsunuz. Bu yıl yaklaşık 10 litreye yakın bir gül beklentimiz var. Şu anda bunu satmış durumdayız. Şu anki fiyatlar 5-7 bin Euro arasında ama kalitesi daha düşük yalar 4 bin Euro civarında alıcı buluyor” diye konuştu.