TBMM İdare Amiri Dr. Mehmet Göker, yazılı basın açıklaması yayınladı.

Göker, "Kendi Bakanlığına kendi şirketinden ticari mal satmak, Kamu İhale Kanunu’nun 11. maddesine göre açıkça suç teşkil etmektedir ve bu nedenle Eski Bakan Ruhsar Pekcan’ın yargılanmasını gerektirmektedir." dedi.

TBMM İdare Amiri Dr. Mehmet Göker'in açıklaması şöyle; "Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın Ticaret Bakanlığına, kendisine ve eşine ait olan Nanoksia Biyoteknoloji şirketinden 9 Milyon, kendi açıklamasına göre ise 570 bin 880 liralık dezenfektan sattığı ortaya çıkmıştır.

Kendi Bakanlığına kendi şirketinden ticari mal satmak, Kamu İhale Kanunu’nun 11. maddesine göre açıkça suç teşkil etmektedir ve bu nedenle Eski Bakan Ruhsar Pekcan’ın yargılanmasını gerektirmektedir.

Çalışana, Esnafa verilmeyen destekler iktidarın bakanlarına bol keseden aktarılmış.

Kendi Bakanlığına piyasa fiyatının çok üzerinde dezenfektan satan Pekcan’ın, aynı zamanda Covid desteği adı altında yatırım teşvik belgesi, faiz desteği, KDV istisnası, yer tahsisi, gelir vergisi stopajı, gümrük vergisi muafiyeti, sigorta primi işçi ve işveren hissesi desteği adı altında 1 milyon 400 bin lira destek aldığı da ortaya çıkmıştır.

Pandemi sürecinde esnaf kan ağlayıp bir bir dükkânını kapatırken, çiftçinin tarlasına, traktörüne, hayvanına haciz konulurken, çalışanlara uzun süre 39 lira, şimdi ise 50 lira gibi sefalet ücreti reva görülürken, Ticaret Bakanı ticaretin yolunu kendi bakanlığına kendi şirketinden mal satmakta bulmuş, yetmemiş birde 1 milyon 400 bin liralık destek alarak, halka vermediklerini kendi şirketlerine aktarmışlardır.

Yandaşlar zengin edilirken, yoksulluk ve sefalet daha fazla artıyor.

İktidar, her geçen gün halkın vergileri ile daha fazla yandaş zengin etmeye ve ülke kaynaklarını peşkeş çekmeye devam etmektedir. Bütün bu yaşananların sürdürülebilirliği kalmamış, ülke kendi insanına aşı alacak, destek verecek para bulamazken aile, akraba, yandaş şirketlerin haksız kazanç edinmeleri, yoksulluğu ve sefaleti daha da artırmaya devam etmektedir.

Bir an önce seçime gidilmelidir.

Her gün, artık sözün bittiği yer diye yaşadıklarımız bir yönetim zafiyeti olmanın dışına çıkmış, yaşananların vicdanla, ahlakla ve insanlıkla açıklanabilir bir yanı kalmamıştır. Bu nedenle ülkemiz en kısa sürede yapılacak seçimlerle AKP iktidarından kurtulmalı ve ülkemiz kaynakları daha fazla heba edilmeden üretimden, işçiden, çiftçiden, esnaftan kullanılır hale getirilmelidir.

İlk yapılacak seçimde CHP iktidara gelecek ve yapılan bütün talanın, yağmanın, hırsızlığın ve yolsuzluğun hesabını milletimiz adına soracaktır. Saygılarımla…"