‘GIDA ENFLASYONU’ NEREYE GİDİYOR?

Türkiye’de, bölgemizde ve Burdur’da pandemi ile birlikte en çok konuşulan ikinci konu olan ekonomi’de ‘enflasyon rakamları ve tartışmaları’ gündem oluşturmaya devam ediyor... Enflasyon bahsinde ise, özellikle ‘GIDA ENFLASYONU’ en öne çıkan konu...

Sürekli artış gösteren gıda fiyatları, yeni yılın ilk üç haftasında da dikkat çekerken, sadece ekonomi gündeminin ülke gündeminin en öncelikli konuları arasında... Yıllık enflasyon rakamı % 14, TÜİK tarafından açıklanan gıda enflasyonu rakamı ise % 21 düzeyinde iken, pek çok otoriteye, uzmana göre; ülkemizde gıda fiyatlarının artış hızı % 30, % 40’lar seviyesinde...

Son günlerde medyada ‘gıda enflasyonu’ gerçeğini yansıtan pek çok ilginç haber yer aldı. Domates fiyatları, muz fiyatlarına ilişkin haberler, gıda enflasyonu’nun geldiği noktayı apaçık bir şekilde ortaya koyarken, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise; gıda’da yaşanan anormal fiyat değişimlerini, pandemi süreciyle birlikte ‘global stokçuluk’a bağlıyor...

Domates’te hesap karışık; 3 TL’den 8 TL’ye nasıl çıkıyor?

Komşu ilimiz Antalya’da kilosu 50 kuruş veya 3 TL olan domates, nasıl bir fiyatlandırmayla markette 8 veya 10’TL’ye tüketiciye ulaşıyor? Yıllardır anlaşılamayan bu fiyat artışı yine gündemde... Son yıllarda sebze fiyatlarında ciddi artış var. Bu maliyet artışı bir düzene kavuşursa, tüketici belki ucuza sebze yiyebilir. Hal’deki toptancı, “korsan komisyoncuyu” suçluyor, Hal’den sebze alıp markete satan tüccar ise, “3 TL’lik domatesin markette 8 TL’ye satılması” normal diyor. Üretici ise bütün tarafları suçluyor. Sebze satışında önemli bir yere sahip Antalya Hali, domateste fiyatın nasıl arttığını araştırmak için en iyi adres.

Antalya Toptancı Hali Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Dernek Başkanı Hasan Ali Yılmaz, market, manav, semt pazarlarındaki fahiş fiyatların sorumlusunun komisyoncu olmadığını belirterek, “Fiyatların artışına kayıtsız çalışan 'korsan komisyoncular' etki ediyor" dedi. Yılmaz, 50 kuruşa da, 3 TL’ye de domates sattıklarını söyledi.

ANTALYA’DA KİLOSU 50 KURUŞ

'Seradan 50 kuruşa çıkıyor komisyoncu fiyatı artırıyor' düşüncesine karşı çıkan Antalya Toptancı Hali Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Dernek Başkanı Hasan Ali Yılmaz, fiyatlara kendilerinin müdahalesinin mümkün olmadığını söyledi. Hal’de kurulan borsada fiyatların belirlendiğini o gün çok gelen ürünün fiyatının bir anda düştüğünü az gelenin ise bir anda arttığını ifade eden Yılmaz, 2020 yılında 1 milyon tona yakın yaş sebze ve meyvenin toptancı halinden geçtiğini söyledi. Hal’de ürünlerin çeşitlerine göre sınıflandırılıp ona göre fiyatlandırıldığını da kaydeden Yılmaz, domatesin 4, salatalığın 3, biberin 2 çeşit’ten oluştuğunu daha farklı özel çeşitlerin mevcut olduğunu söyledi.

Domates’in 50 kuruş’tan Antalya'dan çıkıp İstanbul ve Ankara'da nasıl 10 liraları gördüğünü anlatan Yılmaz, “Biz burada 50 kuruşa da domates satıyoruz. Kokteyl domates 4-5 lira, salkım domates 6.50 lira, pembe domates 7 liradan satılıyor. 10 lira’ya satıldığı söylenen domatesin çeşidi nedir? Bunun iyi bilinmesi lazım. Silor salatalık 7-8 lira ama salatalık 4 lira. Birisi diğerinden küçük. Bunlar da cins farklından dolayı fiyatları yarı yarıya farklı" diye konuştu.

FİYATI, KORSAN KOMİSYONCU ARTTIRIYOR

Kilogramını 3 lira’ya sattığı domatesten yüzde 8 komisyonla 24 kuruş kazandığını anlatan Hasan Ali Yılmaz, şöyle konuştu: “Biz tüccara satıyoruz, ama tezgâha gittiğinde 4-5 lira’yı buluyor. Biz çiftçiden kesinlikle ürün satın almıyoruz. Onların bize getirdiği ürünü pazarlıyoruz. Komisyon alıyoruz. 'Üreticiden 1 liraya alınıp 7 liraya satılıyor' olayı aslında şuradan kaynaklanıyor. Burada bizi Maliye denetler. Ancak kayıtsız, Hal dışında çalışan 'korsan komisyoncular var. Pazarlık yapıp üreticiden 5 liraya almış. 1 lira üzerinden evrak düzenliyor. Gittiği yerde de 7 liraya satıyor. Maliyeye yakalanırsa sattığı fiyat üzerinden 7 lira’dan fatura kesiyor. Bakılınca 1 lira’ya aldı 7 lira’ya sattı. Ama aslında fatura kesmeyecekti yakalanmasaydı."

'3 LİRALIK DOMATES’İN 8 LİRAYA SATILMASI DOĞAL"

Hal’den ürün alıp markete ulaştıran Tüccar Kenan Hasağdaş’ın, fiyat artışına yaklaşımı daha farklı. Hasağdaş, fiyat artışında fire hesabı yapıyor. Hasağdaş, komisyoncudan aldığı üründen mutlaka kullanılmayacak kalitede ürünler olduğunu ve onları tasnif ettiklerini söyledi. Kullanılmayan ürünün yüzde 10'luk bir maliyetinin olduğunu ve bunun fiyata eklendiğini anlatan Hasağdaş, “3 lira’ya aldık diyelim. İşçilik, kullanılmayan ürünün maliyeti, ambalaj maliyeti, nakliye kalemleriyle birlikte bu ürün İstanbul'da 4.50 liranın altında satılırsa zarar ederim. 5 lira’ya İstanbul haline geldi. Vergisi ve komisyonun ardından market rafına gelince orada da kar marjı ekleniyor. 3 lira’ya Antalya'dan çıkıp İstanbul'daki marketin rafına 8 lira’ya gelmesi aslında doğal bir durum" dedi.

Hasağdaş, bazen 3 lira’ya alınıp 5 lira’ya satılacağı düşüncesiyle İstanbul Hal’ine gönderilen ürünün 2 liraya satılabildiğini de söyledi.

'BÜYÜK KÂR ELDE EDENLER KİMDİR?'

Kumluca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı ve domates üreticisi Mustafa Çetin, "Biz sıcak iklim olmasından dolayı ülkemiz için üretim yapmaya devam ediyoruz. Fakat belimizi büken bir şey var. Bugün Kumluca Toptancı Hali'nde domates fiyatı 1.80- 2.20 lira arasında. Bu domatesler İstanbul'da 10 lira’ya satılıyor. Bu aradaki farkı kim yiyor? Biz maliyetinin altında domates satarken o aradaki farkı götüren, büyük kar elde edenler kimdir? Biz bunların irdelenmesini istiyoruz. Kimse hakkımızı yemesin. Kimse ülke çiftçisinin belini bükmesin. Bu konuda devlet yetkililerini göreve davet ediyoruz" dedi.

'ÜRETİCİ ZARARINA SATIYOR, TÜKETİCİ ÇOK PAHALI YİYOR'

Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökce, "Biz ne kadar mal satarsak kârlıyız. Çünkü seralarımız dopdolu. Çünkü biz ürettik. Yüce Mevlamız bize verdi. Gecemizi gündüzümüze kattık ürettik. Emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Dışarıya bağlı kalmamak için üretmeye devam ediyoruz. 1 lira ile 1.80 lira arasında giden domatesin 1 liranın üzerine koy- duğumuz nakliye, ambar, masrafları ile birlikte oldu 3 lira. 1 lira da orada tüccar koysun, aracı koysun, 4 lira. 1 lira da market veya manav koysun 5 lira. 5 liraya satılmış olsa bizim malımız iç piyasada epey bir gidecek. Ama baktığımız zaman 10- 15 lira’ya domates satılıyor. Bu da bizi üzüyor” diye konuştu.

MUZ TEKELİ!

WhatsApp üzerinden kurdukları gruplarda günlük ortak fiyat belirleniyor

Gıda enflasyonu tartışmalarında, çarpıcı bir örnek de; 23 Ocak 2021 Cumartesi günü Milliyet Gazetesi’nin manşetinde yer aldı. “Aracının Cumhuriyeti” başlıklı özel haberde, Mersin’de muz fiyatlarının nasıl belirlendiği, gıda’daki gerçeğe işaret ediyor.

WhatsApp gruplarında karar veriyorlar... Skandal ortaya çıktı!

Rekabet Kurulu, Mersin Bozyazı, Anamur ilçelerindeki muz toptan ticareti teşebbüslerinin Rekabet Kanunu’nu ihlal edip etmediğini soruşturuyor. Edinilen bilgilere göre, bu teşebbüsler, WhatsApp üzerinden kurdukları gruplarda günlük ortak fiyat belirledi.

Kokusu ve lezzetiyle ithal rakiplerini geride bırakan yerli muzun tadını, ‘tekel’ iddiaları kaçırdı. Bazı toptancıların, WhatsApp grupları kurarak, günlük fiyat belirlediklerine yönelik iddialar, Rekabet Kurumu’nun radarına girdi. Öte yandan devletin son dönemlerde muz serası yatırımlarını yoğun olarak desteklemesine, üretimin son üç yılda ikiye katlanmasına karşın perakende fiyatların neden bu çabalara paralel bir seyir izlemediğine yönelik sorular da bu iddialar ışığında yanıt buluyor gibi... İddia konusu teşebbüslerin, WhatsApp gruplarında hem alış hem de satış fiyatına ilişkin rakam konuştuğu belirtiliyor.

Alanya/Gazipaşa/Manavgat ve Bozyazı/Anamur hattındaki üreticiler ve birliklerle konuştuk. Hakkında soruşturma yürütülen teşebbüslerin, ‘WhatsApp uygulaması üzerinden oluşturdukları birkaç grup vasıtasıyla haftalık, hatta çoğu zaman günlük ortak fiyat’ belirledikleri iddiaları iletildi.

Hakkında soruşturma başlatılan 17 şirket ve 1 dernek, bölgedeki komisyoncu, sarartma/paketleme yapan büyük nitelikli firmalardan oluşuyor. Muz üretim ve satışını yapanlar, bu şirketlerin ‘manipülasyon’ iddiasıyla denetlendiğini belirtiyor. İhlal edip etmedikleri belirlenecek 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi de piyasaların, arz/talep dengesinin kontrolü, rekabeti bozma, engelleme amacı taşıyan ortak hareket ve bu kapsamda alım satım fiyatlarının belirlenmesini içeriyor.

Bölgedeki muz üreticilerinden edinilen bilgiye göre, her hafta ya da belli bir dönem değil, “Bugün şu fiyattan alalım” şeklinde yapılan günlük paylaşımlar bile var. Bu nedenle hem arz talep dengesiyle oluşan fiyatların bozulduğu, hem de üreticilerin piyasanın dışında belirlenen fiyatlara satış yapmak durumunda bırakıldığı ifade ediliyor. Yanı sıra küçük çaplı muz tacirlerinin de bu piyasa koşullarından zarar gördüğü belirtiliyor.

             ‘İstanbul’a bakıyorlar’

Alanya Muz Üreticileri Birliği (Muzbir) Başkanı Mustafa Şenli, Bozyazı-Anamur bölgesindeki iki dernek altında yer alan firmaların kendi aralarında fiyat oluşturduklarını duyumunu aldıklarını söyledi. Şenli, şöyle devam etti: “Alıcılar bu fiyatı oluşturuyorlar. Tüm üreticileri de uyması noktasında baskı kurmuş oluyorlar. Belli fiyatın üzerine çıkmadan pazardan ürün temin etmeye yönelik bir hareket. Denetimler bir süredir sürdüğü için son iki aydır fiyat paylaşamıyorlar. Bu sayede piyasa koşullarına göre fiyatlar oluşmaya başladı.

Yoksa bakıyorlardı, İstanbul, Ankara, İzmir’de muz kaça satılıyorsa kendi karlarını ekleyip, çiftçiye ona göre bir fiyat belirleyip, bunun üzerinden mal almadan, tekel oluşturmaya yönelik hareket ediyorlardı. Oradaki fiyat bizim Alanya’yı bile etkiliyor. Üreticiden daha ucuza alınması buradaki piyasayı da karıştırıyordu. Kendilerini belli bir kâr marjına endeksliyor. Ona göre fiyat veriyorlar. Yani düşük fiyattan aldıkları ürün, tüketiciye de yansımıyor.”

          Üretim, tahminden fazla artış kaydetti

Muz’un kilo fiyatı marketlerde 10-12 lira arasında değişiyor. Yerli üretici bölgeler Anamur ve Alanya’da yeşil olarak 5.5 ile 6.20 lira arasında fiyatlara satılıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2017’de 369 bin ton muz üretilirken, 2020’de bu miktar neredeyse ikiye katlanarak 728 bin ton oldu. TÜİK’in 2020 tahmini 680 bin ton iken, ortaya çıkan üretim, tahminlerin üzerinde gerçekleşmiş oldu.

            ‘Piyasayı yönlendiremez’

Anamur Bozyazı Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş, muz‘la ilgilenen 150-200’ün üzerinde işletme olduğunu belirtirken, “Üretici istediği işletmeyle alım satım yapabilir durumda. Bu kadar şirketin olduğu yerde bir araya gelerek rekabeti etkileyecek harekette bulunulabileceğini düşünmüyoruz” dedi.

BAKAN PAKDEMİRLİ’nin yorumu; ‘GLOBAL STOKLAMA’

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, fahiş artışların görüldüğü gıda fiyatları hakkında konuştu.

Bakan Pakdemirli, fiyatlarda rahatlama için de tarih verdi. Süt ve ayçiçek yağı, yumurta gibi temel ürünlerin başını çektiği birçok gıda ürününde fahiş fiyat artışları görülüyor. Fiyatlar konusunda marketler arasındaki farklılık da dikkat çekiyor.

                        'GLOBAL STOK BAŞLADI'

Gıda’da fahiş fiyat artışıyla ilgili olarak Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'den açık- lama geldi. Hürriyet gazetesi yazarı Fatih Çekirge'ye konuşan Bakan Pakdemirli, “Pandemi nedeniyle global stok başladı” ifadelerini kullandı. 

"Global stok" ifadesine açıklık getiren Pakdemirli, şunları söyledi:  “Yani nedenlerini şöyle sıralayabiliriz: 1: Çin, Rusya, Hindistan gibi ülkeler çok ciddi şekilde gıda siparişi verip stoklamaya başladı. 2: İhracat ve ithalatta tarife dışı engellemeler başladı. Yani söz verilen ihracat yapılmasın diye fon koyuldu. Fiyat artışlarıyla suni engellemeler yaşanmaya başladı. 3: Başta Güney Amerika olmak üzere çok ciddi bir kuraklık durumu var. Bu nedenle de ayrıca stoklamalar var.”

           GIDA ÜRÜNLERİNDE FİYAT ARTIŞI SÜRECEK Mİ?

"Gıda ürünlerinde fiyat artışı sürecek mi?" sorusuna yanıt veren Pakdemirli, "Evet, şu anda pandemi ve kuraklık nedeniyle ‘global stoklamalar’ var. Dünya çapında bir durum bu. Mesela Çin gibi ülkeler hiç almadıkları kadar ayçiçeği yağı sipariş ettiler. Tabii bu durum geçicidir. Bakıyorsunuz, çoğu ülke gelecekteki korku nedeniyle bu stoklara gidiyor. Tabii şu anda yalnızca tahmini konuşuyoruz. Mayıs ayı gibi bir rahatlama olacağını söyleyebilirim. Elbette pandemi koşullarında da bir paralel rahatlamayla birlikte." dedi.