Salda Gölü Millet Bahçesi Yapılmasıyla ilgili; Özel Çevre Koruma Bölgesi 1/25000 Çevre Düzeni Planı 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planının iptali istemiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı açılan davada; Antalya Bölge idaresi Mahkemesi adliye Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığınca hazırlanan bilirkişi listesinde Şehir ve Bölge Planlama, Çevre- Jeoloji- Ziraat-Orman- Harita Mühendisliği alanlarında uzman kişilerden oluşturulan ve içerisinde Limnolog ( göl Uzmanı) Hidrobiyolog, Su Ürünleri Mühendisi- Ekolog- Biyolog’a yer verilmeyen (alınması önerilen) bilirkişi heyeti SALDA Gölü’nde araştırmalarda bulundu. Bir ay içerisinde karar açıklanacak. Temennimiz buraya hiçbir yapının yapılmaması. İnsanların su, tuvalet vb. gereksinimleri kalıcı yapılarla değil seyyar- mobilize sistemlerle karşılanabilir. Su içmek, dinlenmek, yapı için gerekçe olmamalıdır. Salda Gölü kapalı havzadır plaj olarak kullanılmasına izin verilmemelidir. Suyunu dışarıya veremediği için kirlilik göl içerisinde katlanarak- göl içerisinde kalmakta ve gölün turkuaz rengi giderek kaybolmakta.. Yaptığımız mikrobiyolojik, su kalitesi analizlerinde göl kirlilik aşırı oranda artış gösterdiği belirlenmiştir. Bu nedenle göl seyir ve fotoğraf çekme alanı olmalıdır. Son üç yıllık düzensiz turist akışı hidromanyezitlerin kararmasına gölün “Maldiv” özelliğinin kaybolmasına neden olmaktadır. Salda Gölü günümüzden yaklaşık 3 milyon yıl öncesi bir çöküntü havzasında oluşan; tektonik kökenli doğal gölümüzdür. Millet Bahçesi yapılması kararı verilmesine kadar göl doğal haliyle bu güne kadar korunmuştur. Göl çevresine; “Millet Bahçesi” yapılmasıyla birlikte buralara inşa edilecek; peyzaj, cafe- mescit- tuvalet- Ofis- otopark vb çok sayıdaki donatı, gölün doğal olan özelliğini yok etmesinin yanı sıra çok hassas olan göl’ün turkuaz rengi suyunun kalitesine ve milyar yıllık fosil oluşumlarla birlikte gölde milyonlarca yıl sonrası biyomineralizasyon (göldeki mavi-yeşil organizmaların faaliyetleriyle) oluşan ve Maldiv’leri andırdığı belirten göl iç ve kıyı kesimlerindeki beyaz tortul kayaçlarının( Mars Toprağının) reaksiyonlarının etkileneceği ve manyezitlerin kararması ve toz haline dönüşerek çevre sağlığı bakımından da olumsuzlar oluşturacağı bilim insanlarının bu konuda yapmış oldukları çalışmalarla belirlenmiştir. Salda Gölü kırılgan bir dokuya sahiptir, hassastır. SALDA GÖLÜ NEDEN DOĞAL MİRASTIR?; TARİHİN İZLERİ NEDEN SİLİNMEMELİDİR! Salda Gölü, limnolojik, ekolojik ve jeolojik özellikleri bakımından ülkemizde tek ve dünyada da Meksika’daki Alchichica Gölü’ne benzer özellikleri taşıyan ender alanlardandır. Göl içerisinde dünyada sadece Salda Gölü’nde yaşayan endemik balık türü ile göl çevresinde de endemik tıbbi ve aromatik bitkiler yaşamakta olup, son yıllardaki göl insan faaliyetleri sonucu başlatılan olumsuzlukların bu türleri de tehdit altınına aldığı da bilinmektedir. Göl'de manyezit depolama ürünlerinin oluşumu; su su kalitesi, gölü besleyen yağışların, dere - çayların etkisi ve tektonik dönemlerde oluşan hidromanyezitli çökellerin günümüzde gölde yeniden çökelmesiyle; göl’ün doğal dengesi ve korunan biyolojik çeşitliliğiyle şekillenmektedir. Hidromanyezitlerin oluşumunun birinci aşamasını jeolojik devirlerdeki okyanus kaynaklı depolanan süreçle günümüzde devam eden güncel depolanma sürecinin ürünü olması ve gölün bugünkü durumuyla korunmasını gerektirmektedir. Ülkemizin ve dünyanın nadir bulunan ve yok olma tehdidi altındaki Salda Göl; yapılaşma ve başka tür bitkilerin getirilmesi (peyzaj) sonucu doğal yapısının tahribata uğraması, göl ekosistemine ait limnolojik, ekolojik ve jeolojik belgenin kaybolması demektir. Salda Gölü “toprağının”,  ekolojik evrimin ve yaşam için en uygun gezeğen olduğu bildirilen Mars’ın “toprağıyla” benzerlik gösterdiği belirtilmektedir. Mars’la ilgili bilgilerin araştırılması- yerkürenin Mars’la karşılaştırılması bakımından da evrimin bir parçasının, bir belgesinin yok olmaması yönünden de göl korunmalı, bu izler; silinmemeli - kaybolmamalıdır. Salda Gölü DOĞAL MİRAS ilan edilerek, yaşama ait süreci öğrenmek için bilim dünyanın laboratuvarı ve insanların da bu miras oluşumu ziyaret edebilecekleri bir doğal müze olarak kalması, geleceğe doğal haliyle taşınması çok daha önemlidir / sorumluluktur. MİLLET BAHÇESİNİN MEVZUATTAKİ TANIMI NEDİR? SALDA GÖLÜ ; “MİLLET BAHÇESİ OLGUSUNA” UYGUN ALAN DEĞİLDİR… “Millet Bahçesi” kavramı genel olarak halkı doğa ile buluşturan fiziksel etkinliğe dayalı eğlence ihtiyacını karşılayan büyük yeşil alanlar şeklinde tanımlanabileceği, yeri sosyokültürel hayata dair önemli yansımalar sunan, gerektiğinde afet toplanma alanları olarak da kullanılabilecek, şehrin ve ülkenin prestijine katkı sağlayacak simgesel yeşil alanlar olarak da tanımlanabilmektedir. Salda Gölü mevzuatının tanımlanmasında bile farklı seslerin çıktığı bir alan değildir. “Millet Bahçesi” daha çok; kültürel mirasımız ve kültürel peyzaj değerlerinin bir parçası ve aynı zamanda kent kültürümüzde, kamusal açık ve yeşil alan niteliği taşıyan ve tarihsel süreç içinde Taksim Millet Bahçesi gibi örnekleri olan unutulmuş kavramların yeniden canlandırılması, şehirlerimize, eğlenme ve dinlenme olgusunun içinde yer aldığı estetik ve ekolojik değeri yüksek açık yeşil alanlar kazandırılması olgusunu taşımaktadır. Bu bakımdan baktığımızda doğal miras olan Salda Gölü’nün, Millet Bahçesi yapılması anlamlı değildir. Salda Gölü’nün tarihsel doğal oluşumunu - güzelliklerini koruması ve bilimsel yönden çok önem taşımasından dolayı, göl ve çevresinin hiçbir düzenleye tabi tutulmaması gerekir. Salda Gölü gibi doğada ender bulunan ve çoğu kez görsel güzellikleriyle herkesin beğenisini kazanan doğal mirasın yok olması geçmişinde giderek yok olması anlamına gelecektir. SALDA GÖLÜ İÇİN DÜNYA GENELİNDE NE YAPILMALIDIR; SALDA GÖLÜ ve ÇEVRESİ; UNESCO MİRAS LİSTESİNE ALINMALIDIR Salda Gölü; kara-göl-deniz ekosistemlerinin ve eko- lojik-biyolojik çeşitliliğin evrim ve gelişimindeki süreçleri temsil eden, yaşamın kaydı, yerin tanınmasında fosiller - oluşum kanıtları içeren, bilim ve gelecek nesiller içinde korunması için ender özellikler taşıyan üstün doğal bir fenomeni - istisnai bir doğal güzelliği ve estetik öneme sahip habitatları içermektedir. Salda Gölü’nün doğal yapısı ve görünümü; dünya üzerinde bulunan ve geçmişten günümüze kadar gelmiş, bütün insanlığın ortak mirası olarak kabul edilmesi gereken bir yer olup, yıllar öncesinde de dile getirdiğimiz gibi; Dünya Miras Listesine eklenmesi için, çeşitli etkinlik, bilinçlendirme ve düzenlemelerle, Dünya Miras üye ülkeleriyle iş birliği girişimlerinde bulunulması amaçlanmalıdır. Salda Gölü için Millet Bahçesi girişiminden vazgeçilmeyip, bu alanlara donatı yapılması durumunda, buranın Dünya Miras Listesine alınması kurallara uymadığı için; bu şansı da hakkı da geri kazanmamız mümkün olmayacaktır. Dünya Mirası sayılması için üyesi olduğumuz UNESCO Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) ve Uluslararası Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) başvuruda bulunup Salda Gölü’nü milyonlarca yıldan gelen bugüne kadar korunan yapısıyla konsey ve birliğin uzmanlarının incelemeleri için girişimlerde bulunup listeye dahil ettirmemiz gerekir. ÜLKE GENELİNDE; SALDA GÖLÜ, TABİAT ANITI  - TABİAT PARKI ve TABİATI KORUMA ALANI İLAN EDİLMELİ Salda Gölü’nün oluşumu ve güzellikleri, koruma yasalarında belirtilen, tabiat ve tabiat olaylarının meydana getirdiği ülkemizin tek, ilmi ve estetik yönden milli öneme sahip, bir veya bir kaç jeolojik - ekolojik - jeomorfolojik formasyon ve bitki-hayvan türleri gibi özel değerleri barındıran, insan faaliyetlerinden çok az zarar görmüş koruma yönünden bütünlüğü sağlayacak TABİAT ANITI olmaya değer yeterliliktedir. Salda Gölü; hassas ekosistemlere, habitatlara veya hayat şekillerine, biyolojik veya jeolojik önemli çeşitliliklere, zengin genetik kaynaklara sahip; milli veya milletlerarası seviyede tipik, emsalsiz, nadir, tehlikeye maruz veya kaybolmaya yüz tutmuş ekosistemler, türler ve tabii olayların meydana getirdiği veya gizlediği tabii ve geleneksel arazi kullanım şekillerine ait örnekleri barındırmaktadır. Kaynak ve manzara bütünlüğünü sağlayan doğal panoramik görünümü ve korunan doğal yaban hayatıyla da önem arz etmektedir. Ülkemizdeki ve yurt dışındaki bilim insanlarının yapmış olduğu araştırmalarla gölün bu özellikleri bilimsel makale ve raporlarla belirlenmiştir ve TABİATI KORUMA ALANI - TABİAT PARKI olma özelliklerini taşımaktadır... Salda Gölü’nün dünya ve ülkemizdeki korunan alanları, dünya miras listesinde yer alabilme koşulları varken, yukarıda da belirtildiği gibi Salda Gölü; Millet Bahçelerinin, eğlenme ve dinlenme olgusunun içinde yer aldığı estetik ve ekolojik değeri yüksek açık yeşil alanlar kazandırılması olgusunu dahil edilmemesi gerekir. Salda Gölü’nün doğal haliyle korunması konusunda adımların atılması dileklerimle. (Em. Öğ. Üyesi. Erol KESİCİ DOSDER ve TTKD Bilim Danışmanı - Temsilcisi)