Plastik, insanlık tarafından keşfedildiğinden beri birçok yeni ürünün ortaya çıkmasına fayda sağlayan ve günlük yaşamı inanılmaz derecede kolaylaştıran bir malzeme. Üretimi nispeten kolay olduğu gibi, kullanım alanının fazla olması sebebiyle de çok tercih edilir. Bu kolaylıkların ne yazık ki zararı da oldukça fazla olmaktadır… Plastik; göllerde, okyanuslarda ve en ufak su birikintisinde bile karşımıza çıkan atıklardır Plastik bu gün kullanılmaması gereken malzemedir... Parçalanarak, ufalanarak her ortama dağılan plastikle insanlar mücadele yöntemleri geliştirmektedir. Günümüzde su dan, sofra tuzuna, hayvansal ürünlerle besin zincirimize kolaylıkla taşınan “mikroplastikler” en tehlikelisi olmanın yanı sıra sağlığı da tehdit etmektedir. Nedir mikroplastik? NASIL OLUŞURLAR? Daha önce büyük parçalardan oluşan plastik "yapılar" sebepler vasıtasıyla ufak parçalara ayrılırlar. Buna ek olarak mikrobeads (mikro boncuklar) adı verilen ve sağlık ve güzellik ürünlerinde kullanılmak üzere polietilen (C2H4)n şeklinde üretilen ürünler de, mikroplastiklerin ortaya çıkmasının sebeplerindendir.Bu küçük parçalar, su filtrelerinden sanki hiçbir şey yokmuş gibi geçerek göl, deniz ve okyanuslarda ciddi kirliliklere yol açmakta ve sudaki yaşam için kayda değer tehditler meydana getirmektedir. HAVA KİRLİLİĞİ GÖRÜLEBİLMEKTE, FAKAT MİKROPLASTİKLER! Mikroplastikler, başta denizler olmak üzere her ortamda bulunan, çıplak gözle kolayca fark edilemeyen, 5 mm'den daha küçük olan plastik parçacıklara verilen isimdir Yapılan bir araştırmada Mersin Körfezinde km2'de 7 milyon adet mikroplastik olmasına rağmen bu kirlilik çoğunlukla gözle fark edilememektedir. Bunun yanında içme kullanma suyu, tarımsal sulama su kaynaklarımız nehirler, göller ve karalar da mikroplastiklerin yoğun olarak bulundukları alanlardır. Hava kirliliğni fark edip önlem almanız mümkünken mikroplastikler görünmezliğiyle çok daha tehlikeli olmaktalar. Okyanuslar ve denizlerde 2020 yılında ya- pılan başka bir çalışma sonucuna göre mikroplastiklerden önemli oranda etkilenen tür sayısı 2249 olup, her geçen gün buna yeni türler de eklenmektedir. MİKROPLASTİK; TEMİZLEYECEĞİMİZ ŞEYİ GÖZÜMÜZLE GÖREMEDİĞİMİZ İÇİN, MÜCADELESİ DE KOLAY OLMAYAN; MİKRO-TEHLİKEDİR - CANSIZ VİRÜSLERDİR! Mikroplastik yeni ortaya çıkan bir sorun değildir. Mikroplastik tüm canlılar tarafından dolaylı ve dolaysız olarak vücuda sürülmekte ve de yutulmaktadır. BM Çevre raporuna göre, günümüzden elli yıl önce plastik mikro boncuklar kişisel bakım ve sağlık ürünlerinde belirlenmesine rağmen son 8 yıl öncesine kadar kul- lanımını sürdürmüştür. Bazı birçok ülkede de bu kullanım devam etmektedir. Daha da tehlikeli kullanım ise deniz tuzu olarak kullandığımız “ sofra vb kullanım tuzların” belirli bir kısmı mikroplastik içermektedir. Bunun yanında midyelerde, pet şişe sularında, konserve balıklarda ve plastik ambalaj ile kaplanmış birçok gıda maddesinde mikroplastiklere rastlanılmaktadır. Örneğin ortalama bir Avrupa Birliği vatandaşı bir yılda sadece midye yiyerek 11 000 adet mikroplastik yeme riskiyle karşı karşıyadır İkincisi ise; plastik materyallerin sahip oldukları etkidir. Günlük hayatımızda plastik malzemelerin muazzam kullanımı göz önüne alındığında, mikroplastiklerin parçacık olarak verebilecekleri zararlar ve sahip oldukları kimyasal bileşenlerinin zarar potansiyelleri daha da anlaşılacaktır. Birçok çalışma, mikroplastiklerin birçok deniz ve kara canlısı tarafından yutulabileceğini ortaya koymaktadır. Bunlar içinde en fazla bilineni midesi plastik dolu halde bulunmuş olan ölü kuşlardır. Plastikler sadece fiziksel olarak zarar vermezler. Çoğu plastikler, örneğin polietilenler (PE) ve polipropilenler (PP) genellikle biyolojik olarak ilgisiz (inert) kabul edilir. Fakat bunların üretiminde kullanılan bazı monomerlerin ve oligomerlerin, kullanım sırasında sızarak daha sonra da insanlara ve diğer canlılara bula- şabildiği tespit edilmiştir. Bunun en yaygın bilinen örnekleri, polikarbonatın (PC) bir monomerik yapım bileşiği olan bisfenol A (BPA)'dır. Aynı zamanda strafor yapıdaki ambalajlarda yaygın olarak kullanılan polistirenin (PS) içeriğindeki stiren de bir katkı maddesi olarak sızıntı yapma potan- siyeline sahiptir. Bu monomerlerin her ikisinin de endokrin bozucu kimyasal maddeler olduğundan şüphelenilmektedir (EDC'ler). BPA'nın idrar, kan, anne sütü ve doku örneklerinde bulunabildiği defalarca bildirilmiştir. Ana maruz kalma yollarının inhalasyon, deri teması ve yutma olduğu düşünülmektedir ve plastiklerin bünyesindeki monomer, oligomer ve diğer kimyasallara maruz kalındığında, örneğin üreme anormallikleri gibi olumsuz etkileri olabileceğine dair kanıtlar da bulunmaktadır. Plastik ürünlerinde yaygın katkı maddesi olarak kullanılan kimyasallardan bazıları, dioktil ftalat (DnOP) ve di (2-etilheksil) ftalat (DEHP) gibi ftalatlardır. Fitalatlar, hayvanlarda ve insanlarda oldukça geniş yelpazedeki sağlık sorunlarına neden olabilmektedir ve kullanım alanlarındaki genişlikten kaynaklı olarak insanlarda idrar ve kan örneklerinde yaygın olarak bulunabilmektedir. Mikroplastikler artık insan vücudunda Bir araştırmacı, insan vücudunda tespit edilen mikroplastiğin bu kadar çeşitlilik göstermesi karşısında şaşırdıklarını ifade etmekteler. DOKUZ FARKLI PLASTİK ÇEŞİDİ TESPİT EDİLDİ “Avusturya Çevre Dairesi'nden mikroplastik analizleri konusunda uzman Bettina Liebmann, laboratuvarda yaptıkları incelemelerde "büyüklüğü 50 ile 500 mik- rometre arasında değişen dokuz farklı plastik çeşidi" tespit ettiklerini belirtti. Liebmann, tespit edilen mikroplastiğin bu kadar çeşitlilik göstermesi karşısında şaşırdıklarını ifade etti. Liebmann, en sık karşılaştıkları plastik türünün polipropilen ile polietilen tereftalat, SİNDİRİM SİSTEMİYLE İLGİLİ TEHLİKEYE İLK İŞARET Viyana Tıp Üniversitesi'nden araştırmayı yürüten Philipp Schwabl, denek sayısı çok az olduğu için bes- lenme alışkanlıkları ile vücutta bulunan mikroplastik arasında bağlantı kurulamayacağına dikkat çekti. Mikroplastiğin sindirim sistemi için tehlikeli olabileceğine dair "ilk işaretlerin" bulunduğunu belirten Schwabl, ancak mikroplastiğin insanlar için olası tehli- kelerine ilişkin tahminlerde bulunabilmek için yeni araştırmalar yapılması gerektiğini vurguladı. İnsan vücudunda bulunan mikroplastik konusunda bugüne pek araştırmaya rastlanmadığını belirten Avusturya Çevre Dairesi'nden Liebmann, bu nedenle denek sayısını ilk etapta sınırlı tuttuklarını, ancak şimdi geniş kapsamlı bir araştırma yapmayı hedeflediklerini ifade etti. DİKKAT! ÇEŞME SULARI da TEHLİKE Mikroplastikler sadece ırmak ve denizleri kirletmekle kalmıyor, aynı zamanda her gün milyonlarca insan, görünmez plastik parçacıklarını musluk suyu aracılığıyla tüketiyor. ABD’li araştırmacılar 5 kıtadaki farklı kentlerden aldıkları 150 musluk suyu örneğini inceledi ve bu örnek- lerin yüzde 83’ünde plastik parçacıklar tespit ettiğini bildirmekte... MİKROPLASTİKLER, YAŞAMDA TAŞINMA YOLLARI Mikroplastikler, plastiklerin sürtünerek parçalanması aşamasında ortaya çıkıyor. Dünya genelinde denizlerdeki mikroplastiklerin % 35’i elyaf içerikli tekstil ürünlerinden, % 28’i otomobil lastiklerinden, % 24’ü şehirlerde oluşan tozlardan, % 7’si yol şeritleri boyasından, %3,7’si gemi yüzeyindeki boyalardan, % 2’si cilt bakım ürünlerinden ve % 0,3’ü de plastik granül ve parçacıklarından kaynaklandığı bildirilmektedir. Mikroplastik, plastik atıklardan da ortaya çıkıyor. Bir alışveriş poşeti 20 yıl, bir pet şişenin doğaya geri dönüşümü 450 yıl sürüyor. Yeryüzündeki her insan yılda ortalama 60 kg plastik tüketiyor. Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’dakilerin plastik tüketimiyse yılda 100 kiloyu aşıyor. Yeryüzünde üretilen plastiklerin % 2’si- nin son durağı ise denizler oluyor. ÇÖZÜM; İNSANLARIN GÖNÜLLÜLÜĞÜ Plastik, üretimi ve kullanımı kolay bir madde. Dünya genelinde plastik tüketimini azaltmak için iz- lenecek politika konusunda farklı fikirler var: Plastik poşet ve bakım ürünlerinin içinde mikroplastik kullanımının yasaklanması, geri dönüşüm yükümlülüğü ge- tirme veya plastik vergisi getirmek. Ama en etkili yöntem, tabiki kişilerin gönüllü olarak plastikten uzak çevre dostu alternatiflere yönelmesi...