Şehirde yürürken başınızı yukarı kaldırdığınızda, bir elektrik teline takılmış eski bir spor ayakkabıyla karşılaştınız mı hiç? İlk bakışta “çocuk işi” ya da “şaka amaçlı” gibi görünse de, bu manzara sandığınızdan çok daha derin ve sembolik anlamlar taşıyor olabilir.
Sokak aralarında, apartmanların önünde ya da boş arazilerin hemen yanı başında rastladığınız bu ayakkabılar, aslında pek çok farklı mesajın sessiz birer taşıyıcısı olabilir.
Dünyanın farklı bölgelerinde farklı anlamlara gelen bu ilginç görüntü, Türkiye’de de giderek daha sık görülmeye başlandı.
Bazıları için bir uğurlu ritüel, bazıları için ise karanlık bir işaret olan ayakkabılar, zaman zaman sokak sanatı ya da mahalle gençliğinin kimlik ifadesi olarak da yorumlanıyor.
ÇEŞİTLİ ANLAMLAR TAŞIYOR
ABD, İngiltere, Avustralya ve Güney Amerika gibi ülkelerde bu tür ayakkabılar; çete işaretlerinden, uyuşturucu satış noktalarına, asker uğurlamalarından zorbalık izlerine kadar pek çok anlamda kullanılıyor.
Bazı kültürlerde bu gelenek, askerlikten terhis olan gençlerin mezuniyet kutlamasıyla ilişkilendiriliyor. Ayakkabının teli süslemesi, "görev tamamlandı" anlamı taşıyor. Hatta kimi bölgelerde düğün sonrası mutluluğu temsil etmek için bile çiftlerin ayakkabıları elektrik tellerine fırlatılıyor.
Daha hüzünlü bir versiyona göre ise, elektrik tellerine asılan ayakkabılar kaybedilen birini onurlandırma biçimi. Vefat eden kişinin anısını yaşatmak için ayakkabıları yukarıya, göğe doğru “bırakmak” sembolik bir anlam taşıyor.