Burdur'da 6 yaşında yatalak olarak emanet edildiği bakım ve rehabilitasyon merkezinde gösterilen sevgi ve şefkatin yanı sıra aldığı fizik tedaviyle yürümeye başlayan 12 yaşındaki down sendromlu Ümmühan, yaşıtları gibi koşup oynamanın mutluluğunu yaşıyor. Down sendromlu Ümmühan Demir, dünyaya geldikten bir süre sonra anne ve babası ayrıldı. Ailenin tek çocuğu olan Ümmühan'ın velayetinin verildiği babası, yatalak olan kızıyla ilgilenememenin üzüntüsünü yaşadı. Daha iyi bakılacağı düşüncesiyle Ümmühan, babası tarafından 6 yaşındayken Burdur'un Bucak ilçesindeki İsmail Şerife Sarı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezine getirildi. Kasları gelişmediği için ellerini, kollarını ve bacaklarını hareket ettiremeyen Ümmühan ile başta kurum müdürü Sebahat Gökmen olmak üzere tüm personel özveriyle ilgilendi. Kıyafetleri değiştirilen, yemeği yedirilen, altına bez bağlanan, kendisini yalnız hissetmemesi için masal okunan, oyun oynanan ve hiç yalnız bırakılmayan Ümmühan'ın içine kapanıklılığına son vermek için de çeşitli etkinliklere katılması sağlandı. Orta dereceli zihinsel yetersizliği bulunan Ümmühan'ın sürekli yattığı için sıkıldığı ve yaşıtları gibi yürüyemediğinden üzüldüğünü fark eden "anne" dediği Sebahat Gökmen, ekibiyle harekete geçti. Fizik tedavisine başlanılan Ümmühan'ın gösterilen sevgi ve şefkatle de moral ve motivasyonu yüksek tutularak yürüyeceğine inandırıldı. Yaklaşık bir yıllık tedavinin ardından önce adım atmaya iki yıl sonra da desteksiz yürümeye başlayan 12 yaşındaki Ümmühan, zamanla kimseye ihtiyaç duymadan okula gidip gelmeye, yaşıtları gibi koşup oynamaya başladı. Yürüdüğüne en çok sevinen babasını geçen yıl kaybeden Ümmühan, ailesi olarak gördüğü kurum çalışanlarının gösterdiği şefkatle huzurlu bir yaşam sürüyor. Ümmühan için seferber olundu Merkezin müdürü Gökmen, AA muhabirine, kurumlarının, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Anadolu'da açılan ilk rehabilitasyon merkezlerinden biri olduğunu söyledi. Zihinsel engelli, down sendromlu, otizmli ve hiperaktiviteli çocuklara 23 yıldır hizmet verdiklerini aktaran Gökmen, kapasitelerinin 90 kişi olduğunu, çocuklara toplum içinde kendi kendilerine yetebilmelerini sağlamak için çeşitli uygulama ve kurslarla bilgi, beceriler kazandırdıklarını dile getirdi. Kurumdaki her çocuğun ayrı bir hikayesi olduğunu vurgulayan Gökmen, Ümmühan Demir'in de kurumdaki en küçük çocuklardan biri olduğunu ifade etti. Gökmen, özel bir çocuk olan Ümmühan için ellerinden gelenin en iyisini yapmak amacıyla bir mücadele içerisine girdiklerini belirterek, şöyle konuştu: "Ümmühan'ın diğer çocukların yürüdüğünü gördükçe gözlerinin içine baktığını fark ettik. Biz onun bu halinden çok etkilendik, mutlaka onun da bir gün yürüyebileceğine inanıyorduk. Sadece fizik tedavinin yeterli olmadığını da çok iyi biliyorduk. O yüzden onun moral ve motivasyonu için her şeyi düşünmeye çalıştık. Gerek bakım, gerekse grup sorumluları, öğretmenlerimiz, sosyal hizmet uzmanlarımız ve hemşirelerimizle bir aile gibi Ümmühan'ın yürümesi için seferber olduk. Küçük olduğu için tedavi sürecinde çok zorlandı. Kasları gelişmediğinden çok acı çekiyordu ama bizden bir şeyler beklediğini gözlerinden anlayabiliyorduk. Hiç bıkmadan, usanmadan çalıştık. Ümmühan'ın adım attığını görmek bizim için en büyük mutluluk oldu." İlgilenilmeseydi Ümmühan'ın ömür boyu yatalak kalabileceğini anlatan Gökmen, "Onunla bu şekilde ilgilenilmese yürümesi imkansızdı. Ölmeden önce babası buraya geldiğinde kızının yürüdüğünü görünce çok duygulandı, şaşırdı. Ümmühan, artık devletimize emanet, devletimizin şefkatli kucağında sevgiyle yaşayacak." dedi. "Bağımsız adım attığını görmek çok güzel bir duyguydu; "Ümmühan ile ilgilenen fizyoterapist Rüstem Sağlık ise yürümeye oldukça geç kalan çocuk için önce neler yapabileceklerini değerlendirdiklerini kaydetti. İlk başlarda diz kaslarını kuvvetlendirdikleri Ümmühan ile çok sabırlı bir süreç yürüttüklerini vurgulayan Sağlık, "Kaslarını geliştirdik. Her gün belirli saatlerde çalıştık. Hiç pes etmedik. Çok güzel bir sonuç aldık, onun ilk kez bağımsız adım attığını görmek çok güzel bir duyguydu." diye konuştu.  Ümmühan Demir de öğretmen ve arkadaşlarını çok sevdiğini, kurumda kaldığı için mutlu olduğunu söyledi.