Down sendromlu dünyaya gelen çocuğu o dönem ev hanımı olan bir anneyi şimdi kendi kurduğu okulun kurucu müdiresi yaptı. Burdur’un Bucak ilçesinde yaşayan İlknur Cenkci´nin ilk çocuğu Mustafa Down sendromlu olarak dünyaya geldi. O zaman ev hanımı olan İlknur Cenkci ilk çocuğunu dünyaya getirdiğinde dünyası başına yıkılmış. İki yıl kendini eve kapatan Cenkci daha sonra bir doktorun tavsiyesi ile hem kendi çocuğuna hem de çevresindeki kendisi gibi olan ailelerin çocuklarına koruyucu annelik yapıyor.  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın verdiği bakım yardımı sayesinde çocuğunun ihtiyaçlarını karşılıyan Cenkci daha sonra çevresinde kendisi gibi olan ailelerle irtibata geçti ve Bucak Melekler Derneği'ni kurarak bu ailelere yardım ulaştırmaya başladı.   Halen dernek başkanlığını yürüten Cenkci ev hanımı iken şimdi  Melekler Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezini kurarak iş hayatına atıldı. Okulun Kurucu müdürlüğünü yürüten Cenkci´nin 17 yaşındaki Dowm sendromlu çocuğu Mustafa şimdi lise 2 öğrencisi. 7 kişi ile kurulan derneğin şimdi 300 üyesi var. Toplamda 1700 engelli ailesine maddi ve manevi desteğe devam ediyorlar.  Cenkci’nin kurmuş olduğu okulda ise 102 öğrenciye hizmet veriliyor. DHA'ya konuşan İlknur Cenkci (43); "iki tane oğlum var. Mustafa’m meleğim diyorum ben ona 17 yıl önce hayatıma girdi. Onunla tanıştık. 17 yıl önce hayatımın dönüm noktası oldu. Mustafa doğduktan bir hafta sonra Dowm sendromlu olduğunu öğrendim. Tabii ki Dowm sendromu hakkında çok bir bilgim yoktu. Doktorlardan olsun, çevremden olsun araştırmaya başladım nedir diye zihinsel bir durum olduğunu öğrendim. Tabii ki o benim yıkılışım oldu. Hayata çok farklı baktım. Her şey bitmiş gibi hissettim. Kendimi çok kötü hissettim. Günlerce ağladım, aylarca evimden hiç çıkmadım. Mustafa’nın sağlık problemleri çok olduğu için sık sık hastaneler de yatıyorduk. Çoğu yerlerden umutsuzlukla döndük rahatsızlığından dolayı. Çok çaresiz günler geçirdim" dedi. İki yıl boyunca kendisini eve kapattığını hiç bir akraba ve yakınıyla iletişime geçmediğini anlatan Cenkci şunları söyledi; "hayatın bittiğini düşünerek hiçbir akrabamla, hiçbir dostumla iletişime geçmedim. Neden ben, neden ben duygularıyla yaşadım. Hayatımın en büyük yanlışını yapmışım. Daha sonra oğlumu kabullendim. Dedim ki baktım ben kabullenirsem, herkes kabullenir diye düşündüm. Önce kendim kabullendim, sonra ailem kabullendi, sonra çevrem kabullendi. Ondan sonra bir doktorumuzun bana söylediği sözler üzerine farklı duygulara girdim. Yani bunların bize bir hediye olduğunu, işte bizim bu konuda daha bilinçli olmamız gerektiğini onlar için ne yapabileceğimizi düşünmemiz gerektiğini bu tür güzel sözlerle benim hayata bağlanmama, kalkmama sebep oldu. Daha sonra araştırdım ne yapabilirim. Artık oğlum için nasıl faydalı olabilirim. Ben olmasam da hayatını nasıl sürdürebilir diyerek araştırmalara girdim. Daha sonra tek olmadığımı öğrendim. Benden çok olduğunu, benim oğlum gibi çok olduğunu, araştırarak büyük bir kitleye ulaştık. Büyük bir arkadaş çevremiz oldu. Hep birlikte artık bir şeyler yapmaya başladık. Daha sonra çocuğum için özel eğitimlerinin olduğunu öğrendim. Onun için özel eğitim, devlet eğitimlerine başladık. Aile Çalışma Sosyal Hizmetlerden evde bakım desteği alıyorum bu destek sayesinde de ayakta kaldık. O aralarda gerçekten büyük bir yoksulluk içindeydik. Her konuda zorlanıyorduk. Devletimizin bize verdiği bu maaş benim ayağa kalmama sebep oldu. En büyük desteğim budur. Ondan sonra ne yaparım derdiyle uğraşırken, belli bir süreden sonra dernekleştik aileler ile birlikte. Daha iyi işler yapabilmek için. Derneğimizin güzel faaliyetleri oldu. Ve diğer bilgisi olmayan arkadaşları bilgilendirmeye başladım. Sağ olsun hem ilimizdeki hem de ilçemizdeki yetkililerimiz her konuda yardımcı oluyorlar. Bizim meleklerimize hep sahip çıktılar. Bizlere sahip çıktılar. Ama ben diyorum ki olmayacak diye bir şey yok. O destekler ile çok şeyler olabiliyor. Ben evdeyken, bir işimi yapamaz iken, çocuğuma bağımlı iken aldığım o destek ile bir yerlere gelebildim. Bunu yapabildiğime inanıyorum. İş ile beraber çocuğumla da ilgilendim. Her annenin yaptığı gibi Mustafa okul haricinde benle daimi olarak. Elimden geldiği kadar onları mutlu etmeye çalışıyorum. Sadece benim çocuğum değil bütün meleklerimiz için çaba gösteriyorum. Bu konuda da devletimizin desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum."