Burdur Devlet Hastanesi’nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak görev yapan Rukiye Kalyoncu (36) hayvansever kimliği ile ön plana çıkıyor. Kalyoncu, haftanın üç günü mesai bitiminde Burdur Hayvan Dostları Derneği Üyeleri ile birlikte sokak hayvanlarını beslemeye gidiyor. Kalyoncu yaptığı işin kendisine huzur verdiğini belirtti.


Yoğun bir iş hayatı olduğunu söyleyen Kalyoncu, ” Yoğun bir iş hayatım var. Daha fazla yetişmek istiyorum ama bu mümkün olmuyor. Haftada üç gün, Salı, Cuma ve Pazar günü beslemelere gidiyoruz. Keşke daha çok katılım ve destek olsa hergün gidebilsek. Bu hayvanlar bizim yolumuzu gözlüyor. Sokak Hayvanları, özellikle sokak köpekleri şehir merkezinden çok fazla dışlanmış durumda. Özellikle köylüler tarafından sürekli çöplüğe, barınağa, barınak yoluna köpekler bırakılıyor. Yeterli kısırlaştırma yapılmadığı için sürekli kontrolsüz bir popülasyon çoğalması var. Yetemiyoruz. Dişi köpekler sürekli doğum yapıyor. Sürekli yavru büyütmeye çalışıyorlar. Zayıflıyorlar. Biz kendi imkanlarımız doğrultusunda beslenme desteği yapmaya çalışıyoruz ama bu yeterli değil. Kesinlikle kısırlaştırmak ve bu hayvanların hasta olanlarının iyileştirilmesi için medikal tedavilerinin yapılması gerekiyor ama maalesef bu konuda çok yetersiziz. İnsanlarımız duyarsız.” dedi. 


“Bu dünya hepimizin. Bu dünyaya gelmişsek hepimizin bir yaşam alanı var” diyen Kalyoncu şunları söyledi; “Bu sokaklar bu hayvanların yaşam alanı. İnsanlar merkezde sürekli dışlıyorlar. Sokak hayvanları aslında saldırgan değil ama ya korkuyorlar, ya aç kalıyorlar. Bundan dolayı saldırgan davranabiliyorlar, insanlar bunu abartıp her şeyde Belediyeyi arayıp ‘bu hayvanları buradan alın’ diyorlar. Yaşam alanında istenmiyor bu hayvancıklar. Bu sefer beslenme alanından uzaklara gitmek zorunda kalıyorlar. Çöplük, barınak yolu gibi yerlere bizim gibi gönüllüler gelmediği sürece bu hayvanlar ne yiyip, içecek. Çöplükte kuru çöpleri kemirecek halleri yok. Bu hayvanların da bi şekilde yaşatılması lazım. Nasıl biz insanız, canlıyız, hak ediyorsak bazı yaşam haklarını, onlar da bunu hakediyor. Onlar da düzgün şartlarda yaşamayı hak ediyor. İnsanlar biraz daha duyarlı olabilir. Şehir merkezinde parklara veya çok merkezi olmayan yerlere, beslenme odakları yapılıp bu hayvanların oralarda düzenli mamalarla, ya da yemek artıkları ile beslenmesi sağlanabilir. Bu hayvanlar aç kalmadıkları sürece zaten saldırgan olmazlar. Ben bir yıldır burada düzenli beslemeye geliyorum şimdiye kadar sokak köpeği tarafından ne ısırıldım, ne bir kötü muameleye maruz kaldım. Bu hayvanlar çok akıllı zaten. Tek istekleri birazcık sevgi ve karınlarının doyması. İnsanlarımız çok duyarsız.”

Evinde beş tane kedisi olduğunu söyleyen Kalyoncu “depoda kedilerim var. Mahallede sokak kedilerini besliyorum. Evim müsait olsa bir sürü köpekte beslemek istiyorum ama maalesef apartman olduğu için öyle bir şansım da yok. Maaşımı sokak hayvanları için harcıyorum diyebilirim. Onlar için sonuna kadar mücadele etmeye çalışacağım ama bir şehirde bir kaç kişi yeterli değil gerçekten. Bu mantıkta olan insan sayısının biraz daha fazla olması lazım. Yani herkes günlük bir paket sigara parasını mama için harcasa aç hayvan kalmaz zaten. Ekmek alıyorum, makarna alıyorum, mama alıyorum helali hoş olsun. Keşke daha çok destek olsa. Maalesef yok. Ben bu beslemelere başlayana kadar aslında hayvansever olduğumu düşünürdüm ama kendi içimde hayvansevermişim. Öyle olmuyor. Evinde ya da mahallende kedi beslemekle olmuyor. Bütün sokak hayvanlarını düşünmek lazım. Ben geçen yıl Burhaydos’u instagramdan buldum, onlarla beslemeye gelmeye başladım ve kendimi buldum diyebilirim. Benim için besleme yapmak mutluluk verici bir olay, huzur, görev, vicdan. Nöbetçi olsam bile nöbetden çıkınca mutlaka gidiyorum. Ameliyatımı yapıyorum yine geliyorum. Çünkü onlar bizim yolumuzu bekliyor. Yastığa başımı koyduğumda en azından bugünde bu hayvancıkların karnı doydu diyebiliyorum. Üstüste nöbetler olduğu zaman gelemediğimde çok düşünüyorum. Elimden geldiğince ama keşke daha fazla destek olsa. Ben buradan bütün hayvansever dostlara seslenmek istiyorum. Azıcık insafı, vicdanı olan nolur günde 1 kg kuru mama parasını herkes ayırabilir. 10 liraya çok rahat bir kg kuru mama alınıyor. Herkesden bir kg kuru mama gelse, bir tane ekmek gelse bu hayvanların hiç biri aç kalmaz. Yeter ki destek olsun. Biz bir şekilde vakit ayırıp her gün beslemeye geliriz. Ama destek olmayınca kendi imkanlarımızla ancak oluyor” ifadelerini kullandı.