Burdur Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim Ömer Faruk Gündüzalp, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı’ya, üreticinin sorunlarını aktardı. Girdi fiyatlarının serbest, süt fiyatının sabit bırakıldığı bir ortamda, üretecinin hayvanlarını kesime götürmeye mecbur bırakıldığını aktaran Gündüzalp, “Son yıllarda tavan yapan girdi maliyetleri nedeniyle üreticimizin üretim yapma şansı kalmadı. Girdi maliyetlerinden dolayı artık bıçak kemiğe değil de iliğe dayandı” dedi.

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı, Vali Ali Arslantaş, AK Parti Milletvekilleri Bayram Özçelik ve Yasın Uğur, kurum müdürleri, bakanlık ve sivil toplum örgüt temsilcileri ile üreticilerin katıldığı tarım istişare toplantısında söz alan Burdur Ticaret Borsası Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, üretici sorunlarına değindi.

Burdurluların üretken olduğunu, tüm zorluklara rağmen üretimden kopmadıklarını belirten Burdur Ticaret Borsası Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, “Ancak son yıllarda artan girdi maliyetleri nedeniyle üretim yapma şansımız kalmadı. Girdi maliyetlerinden dolayı artık bıçak kemiğe değil de iliğe dayandı. Gıda komitesi tarafından açıklanan 3,20 lire çiğ süt fiyatı ile üreticimiz sağlım hayvanlarına beslediği sürece para kazanabilir ancak diğer hayvanlara (buzağı, dana) baktığı sürece para kazanamaz” dedi.

Girdi fiyatlarına, özellikle her hafta artan yem fiyatlarına karşı tedbir alınmadığı sürece, sektörün yoluna devam edemeyeceğini belirten Gündüzalp, “Hele ki 6 ay çiğ süt fiyatı sabit kaldığı sürece bu iş hiç yapılamaz. Girdi fiyatlarının serbest, süt fiyatının sabit kaldığı bir ortamda, üretecinin hayvanlarını kesime götürmeye mecbur bırakılmıştır. Çok, değil yılsonuna doğru veya yılbaşında canlı hayvan ve et ithalatı başlatılarak, et ve süt üretimine tekrardan ağır bir darbe daha vurulması kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı.

Bir diğer sorunun ise kuraklıktan etkilenen illere 100 liraya kadar destek verilmesi olduğunu aktaran Gündüzalp, “Bu 100 liraya kadar olan destek kime verilecek. Biz bu desteğin tapu sahiplerine değil de, tarlayı icar edip gübresini atan, mazot yakan, kısacası alın teri akıtan üreticimize verilmesini ayrıca hayvancılık işletmelerindeki gübrelerin atık kapsamından çıkarılıp, tarlalarda kullanımına izin verilmeli. Oyuncuların değişip, senaryonun aynı kaldığı bir filmde artık figüran olmak istemiyoruz. Bizler; geleceğe kaygıyla değil, artık umutla, güvenle bakmak istiyoruz” dedi.