CHP İl Başkanı İzzet Akbulut,  AK Parti İl Başkanı Volkan Mengi’nin yaptığı İl Özel İdaresi ve Burdur Belediyesi borçlarına dair yaptığı açıklamalara 25 Ağustos 2020 Salı günü CHP Burdur İl Başkanlığı toplantı salonunda basın mensuplarına yaptığı açıklama ile yanıt verdi.

Başkan Akbulut açıklamasında, "Burdur Valimiz Ali Arslantaş, İl Genel Meclisi üyelerine 87 milyon borcun çok fazla olduğuyla alakalı yakınmada bulunmuş mudur, bulunmamış mıdır? Yani öncelikle bu konuyu konuşalım. Eğer böyle bir konuşma yapıldı ise ya AKP’nin İl Başkanı yalan söylemektedir ya da Burdur Valimiz Sayın Ali Arslantaş’ı yalancılıkla itham etmiştir. Aslında bizim çamur siyaseti yaptığımıza dair bir karalama yapmış olsa da bence asıl büyük hakareti Burdur Valimize yapmıştır. Sayın Ali Arslantaş’ı yalancılıkla itham etmiştir çünkü 87 milyon liralık borcun durumu tamamen Valimiz tarafından İl Genel Meclisi üyelerine söylenmiştir." dedi.

CHP İl Başkanı İzzet Akbulut yaptığı açıklamada;

Temmuz ayında 87 milyon olan borç bugün itibariyle nasıl 40 milyon olmuştur?

“Geçtiğimiz günlerde yaptığımız kahvaltılı basın toplantımızın gündemimizde İl Özel İdarenin borcundan ziyade meydandaki Özel İdare binasının lojmanları da dahil olmak üzere imar değişikliğiyle alakalı bir istekte bulunulmasıyla alakalıydı bu toplantımız. Biz bu telebin İl Özel İdaresi'nin borcundan dolayı mı Valiliğin böyle bir talepte bulunduğunu kamuoyu ile paylaşmıştık.

AK Parti İl Başkanı Sayın Volkan Mengi, dün basın aracılığıyla bir açıklama yapmış ve Özel İdarenin borcunun 40 milyon olduğunu ,87-90 milyon gibi bir rakamın olmadığını bu konuda da CHP’nin her zaman ki gibi çamur siyaseti olduğu gibi bize karşı bir suçlamayla cevap vermiş. Ben de kendisine cevap veriyorum. Ağustos ayındayız. Temmuz ayı İl Genel Meclisi toplantısında Burdur Valimiz Ali Arslantaş, İl Genel Meclisi üyelerine 87 milyon borcun çok fazla olduğuyla alakalı yakınmada bulunmuş mudur, bulunmamış mıdır? Yani öncelikle bu konuyu konuşalım. Eğer böyle bir konuşma yapıldı ise ya AKP’nin İl Başkanı yalan söylemektedir ya da Burdur Valimiz Sayın Ali Arslantaş’ı yalancılıkla itham etmiştir. Aslında bizim çamur siyaseti yaptığımıza dair bir karalama yapmış olsa da bence asıl büyük hakareti Burdur Valimize yapmıştır. Sayın Ali Arslantaş’ı yalancılıkla itham etmiştir çünkü 87 milyon liralık borcun durumu tamamen Valimiz tarafından İl Genel Meclisi üyelerine söylenmiştir. İl Genel Meclisi üyelerimiz, AKP İl Genel Meclisi üyelerine bu borcun fazlalığını sorduklarında aldıkları cevap tamamen komedidir. Yani seçimlerde kullanılmıştır, ‘biz ne bilelim gidin Vali beyden sorun hesabını’ gibi cevaplarıda siyaset üslubuna yakışmayan cevaplardır. Bu tarz hareketler siyaset ciddiyetiyle bağdaşmayan cevaplardır. Nitekim 87 milyonluk borç bugün itibariyle tebrik etmek gerekiyor 1 ay gibi kısa bir dönemde AKP İl Başkanının ağzından duyduğumuz miktara bakarak konuşursak, 40 milyona indiğini söylüyor. Hangi yöntemlerle, hangi satışla, hangi formülle 87 milyonluk borç, 40 milyona düşmüştür. Temmuz ayında 87 milyon olan borç bugün itibariyle nasıl 40 milyon olmuştur?. Bunun için bir formül mü geliştirilmiştir?, bunun için bir kaydırma mı gerçekleştirilmiştir?, bunun için bir ek ödenek mi sağlanmıştır? bunun sebebini mutlaka kamuoyu ile paylaşılmasını istiyoruz.

Burdur Belediyesi'nin borcu 16 milyon'dur

AK Parti İl Başkanı Volkan Mengi, açıklamasında Burdur Belediyesi’nin 140 milyon lira gibi bir borcu olduğuna dair bir yorumda bulunmuş. Böyle bir rakamı neye dayanarak söylediğini, elinde nasıl bir veri olduğunu biz merak ediyoruz. AK Parti İl Başkanı 140 milyonluk bir borç olup olmadığıyla alakalı hangi dayanakla böyle bir açıklama yapmıştır. AK Parti İl Başkanı Volkan Mengi’nin de bu 140 milyon liralık borcu sadece kamuoyunu yanıltma ve bilgi kirliliği yaratma adına yaptıysa gereken sorumluluğu kendisine bırakacağım. Gereken sorumluluğu yerine getireceği kanısındayım. Ciddi siyasetçiler böyle bir talihsiz açıklama eğer doğru değilse mutlaka da gereğini yaparlar. Yine keza Belediye şirketlerinde 25 milyon açık olduğunu söylüyor. Bunu da neye dayandırarak, hangi Sayıştay raporuna, hangi mali müfettiş raporuna dayandırarak söylediğini merak ediyoruz. Hiçbir denetimlerimizde böyle bir açığı göremedik. Eğer Volkan Bey böyle bir açığı başka bir kaynaktan öğrendiyse bunu da kamuoyuyla paylaşmasını istiyeceğiz aksi takdirde yine  yağtığı bu tarz açıklamalarla münferi olmaktan öte gidemeyecektir. Buradaki amaç şu ise ben toplumda bir yalan haberle bir mide bulantısı, bir bilgi kirliliği ile kafa karıştırayım ve bunun sayesinde de Belediye şirketlerine bir müfettiş daha getirttirebilirmiyim isteği ise bununda takdirini kamuoyuna bırakıyorum. Zaten Belediyemizin şirketleri düzenli olarak incelenmektedir. Biz aynı şekilde İl Özel İdare şirketlerinin de hakkında yapılmasını istiyoruz. Burdur Belediye'mizin bütün mali verilerini bütün mefettişlerle paylaştık. Aynı şekilde İl Özel İdare şirketlerinin de aynı şekilde paylaşılmasını istiyoruz.

Burdur Belediyesi’nin gerçek borcu şu gün itibariyle 16 milyon borcu kalmıştır. Yaklaşık 55 milyonluk borçla devranılan Burdur Belediyesi'nin borcu şu gün itibariyle 16 milyona düşürülmüştür. Şu an da da kasasında 14 milyon lira da para vardır. Yani Burdur Belediyemiz bahsi geçen rakamlar gibi 140 milyon borç yükünün altında değildir. Bunların bilgi kirliliği oluşturulmak için yapıldığını net bir şekilde biliyoruz. Kamuoyununda bu tarz açıklamaları ciddiye almamasını sizin aracılığınızla kamuoyundan rica ediyoruz.

"Hükümetin koronavirüsü bazı günler çok ciddiye aldığını bazı günlerde çok ciddiye almadığını görüyoruz."

Kororonavirüs tüm dünyayı etkisi altına aldı. İlimizde de vaka sayıları hızla artış göstermekte. Bu konuda maske-sosyal mesafe ve hijyen konusunda vatandaşlarımızdan günlerdir ricada bulunuyoruz. Bu konuda hassasiyet göstermelerini temenni ediyoruz. Ama hükümetinde bu anlamda bu işi bazı günler çok ciddiye aldığını bazı günlerde çok ciddiye almadığını görüyoruz.  Mesela nerede ciddiye alıyor 20 dairelik apartmanın 1 dairesinde virüs görüldü diye 20 daireyi karantinaya alması konusunda ciddi görüyoruz. Ama koronavirüs testi için hastaneye giden vatandaşın belirtilerini gösterdiği halde sadece test sonucu çıkmadığı ertesi gün çıkacak diye tekrar eve gönderilmesiyle alakalı bir ciddiyetsizlik görüyoruz.

15 Temmuz’da meydanlarda binlerce kişiyi toplarken, Ayasofya’da binlerce insanın ibadete çağrılmasında bir serbestlik görüyoruz. Bu konularda gayet serbest bırakırken söz konusu 23 Nisan olduğunda, 19 Mayıs olduğunda ve önümüzdeki günlerde kutlayacağımız 30 Ağustos Zafer Bayramı olduğunda koronavirüs tedbirlerinin çık sıkı bir şekilde akıllarına geldiğini görüyoruz. Bu anlamda yetkileleri buradan uyarmış olalım. Vatandaşlarımızın bu konularda dikkatini mutlaka sağlamak gerekiyor sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarında hemfikiriz. Ama bu ülkeninde milli değerlerine nasıl 15 Temmuz’da sahip çıkıldıysa 30 Ağustos’ta da hep beraber sahip çıkılması gerektiğine ve gerekli tedbirlerin alınarak bu bayramın büyük bir çoşkuyla kutlanması gerektiğine yürekten inanıyoruz. Kutlanacağını düşünüyoruz. En azından biz kutlayacağımızı şimdiden söyleyelim sizler aracılığıyla.” ifadelerini kullandı.

-Muhammet Fatih Başcı