Cevşen kelime anlamı olarak Cevşen “zırh”, “savaş elbisesi”, “büyük zırh” anlamlarına gelmektedir. Bazı kişiler bu anlamlarından dolayı kolye gibi asar, okur veya üzerlerinde taşır. Cevşen aslında bir duadır ve Cevşenü’l-Kebir, Cevşen-i Kebir olarakta yani dua kitabı olarakta geçer. Cevşenin Peygamberimiz’e (sav) vahyedilmiş bir dua olduğu söylenir ama bu konu hakkında İslam alimleri farklı görüşler belirtmekte ve ehli sünnette yeri olmadığı yazmaktadır.

Cevşen-i Kebir

Cevşen kitapçılarında yazan açıklamalarda belirtildiği üzere; Uhud şavaşı sırasında savaşın şiddetlendiği bir sırada, Peygamberimiz (sav) ellerini açarak Allah’a dua etmiş ve bunun üzerine Cebrail Aleyhisselam gelmiş ve; “Ya Rasulullah, üzerindeki zırhı çıkarıp bu duayı oku. Bu duayı üzerinde taşır ve okursan zırhtan daha büyük tesiri vardır. Bu dua hem sana hem de ümmetine zırhtan daha sağlam bir emniyet sağlayacaktır” ifadeleri geçmektedir. (Yeni asya cevşeninden alıntıdır.)

Cevşen dua kitabının içinde de her biri Allah’ın isim ve sıfatlarından on tanesini ihtiva eden 100 bölümden oluşan dualar bulunmaktadır. Her bölümde de “Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin. Senden başka ilah yok ki, bize imdad etsin. Eman ver bize, eman diliyoruz. Bizi cehennemden kurtar.” duası tekrarlanmaktadır.

Diyanet Ansiklopedisine göre Cevşen duasının Ehl-i sünnet kaynaklarında bulunmadığı ve fazileti ile ilgili rivayetlerin İslamiyet ve ehli sünnet inançlarına aykırı bulunduğu yazılmaktadır. Ayrıca yukarıda Cevşen kitabında yazılan bir şekilde sahih hadis bulunmamaktadır.

Ayrıca yazıldığı gibi Peygamberimiz’in (sav) zırhı çıkartması istenmiştir fakat Peygamberimiz Uhud savaşında veya başka savaşlarda üzerindeki zırhı hiç bir zaman çıkartmadığı dini kaynaklarda yazmaktadır. Çünkü Allah Resulü tedbirli hareket etmeyi, ihtiyatlı davranmayı her zaman önemsemiştir. Hatta Resulullah’ın Uhud savaşına giderken iki tane zırh giydiği ve ashabına da zırh giymesini söylediği kaynaklarda yer almaktadır.

Cevşen kolyesi

Kişilerin boyunlarına astığı Cevşen kolyesinini içinde güzel dua ve zikirler bulunmaktadır. Ama bu duaları Peygamberimiz’in duaları gibi kabul etmek, o duanın kişiyi tamamen koruyacağına inanmak ve aslı olmayan beklentiler içine girerek onları okumak, asmak ve üzerinde taşımak bazı İslam alimleri tarafından caiz görülmemiştir.

Bazı kaynaklarda da Sahabelerden Abdullah bin Amr’ın “dua ve ayetleri temyiz çağına gelen çocuklarına öğretir, temyiz çağına gelmeyen çocukları için yazıp onların boynuna asardı.” (Tirmizi) sözü ile bunda bir sakınca görmemişlerdir.

Ehli sünnet kitaplarında ve sahih hadis kaynaklarında Cevşen ile ilgili bilgi bulunmamaktadır.

Cevşen-i Kebir farklı mezhep ve alimlerin görüşlerine göre aktarılmış, daha çok şii kaynaklarında yer alan bir dua kitabıdır.

Peygamberimiz’in (sav) herhangi bir savaşta zırhını çıkardığına dair hiçbir rivayet yoktur.

Dualar, boyna asmak için değil, onunla Allah’a yalvarmak için öğrenilir veya yazılır.

Cevşen hakkındaki rivayetlerin faziletleri bakımından çok fazla olduğu yani çok büyük vaatler içerdiği bahsedilmektedir.

İslam dininde duanın önemi büyüktür. Kur’an dan ayet okuyarak şifa dilemek vardır. Ama Kur’an ayetide olsa bir kağıda yazıp üstümüze asmanın hiç bir yararı yoktur. (Diyanet)

Kur’an da ve Peygamberimiz’in sünnetinde; Cevşen, muska veya tılsım asmanın hiç bir yeri yoktur. Hatta onu asan, üzerinde taşıyan o muskadan medet umarsa inanç problemide çıkmaktadır.

Duaların en güzeli Kuran-ı Kerim ayetlerinde geçen ve Peygamber Efendimiz’in (sav) etmiş olduğu dualardır;