Burdur’da bir grup hayvansever, haftanın 2 günü bir araya gelerek sokak hayvanlarını besliyor.  ‘Patili kalpler’ ismini verdikleri ve tamamı gönüllülerden oluşan grup, birlikte doğaya çıkarak, sokaktaki canlara hem yuva yapıyor hem de mamalarla besleyerek onlarla vakit geçiriyor.

Farklı iş gruplarından birçok gönüllü vatandaşın olduğu ‘patili kalpler’ grubu, yaptıkları duyarlılıkla ses getirirken hayvanseverlerden de övgüler alıyor.

Burdur’da bir arkadaş grubunun başlattığı ve birçok gönüllüye ulaşarak büyümeye devam eden ‘patili kalpler’ grubunun kurucularından Özgür Özçelik ile gönüllü Gül Yalvaç, grubun kuruluş hikayesini ve yaptıkları faaliyetleri Yeni Gün Gazetesi muhabiri Muhammet Fatih Başcı’ya anlattı.

“Her canlıyı korumak, yaşatmak, sevmek, açlıklarını gidermek her bir vatandaşın sosyal hakkıdır”

Özgür Özçelik; “Burdur’da Burdur Hayvan Dostları Derneği’nden başka sokak hayvanlarına destek olan kimsenin olmadığını fark ettik. Bu işe başladığımızda birkaç arkadaş grubuyla bu yola çıktık.  Ekibe katılan yeni gönüllülerimiz ile birlikte büyüyerek sokak hayvanlarına destek olmaya devam ediyoruz. Haftanın 2 günü sokak hayvanlarını besleme etkinliği yapıyoruz. Sokak hayvanlarına kulübe yapıyoruz. Sokak hayvanı sahiplenmek isteyenlere kedi, köpek sahiplendirme yapıyoruz. Yaralı veya tedaviye ihtiyacı olan hayvanları kliniklere getirerek kliniklerde, Burdur Belediyesi’nin veterinerlik bölümünde tedavilerini yaptırıyoruz. Burdur’da bizleri sosyal medya hesabı üzerinden yaptığımız paylaşımlarda bizleri takdir eden de var takdir etmeyip karşı çıkan da var. ‘Ne kadar çok hayvan besliyorsunuz, bunlar çoğalıyor, sokaklarda bizlere saldırıyor, çocuklarımızı ısırıyor’ diyerek tepki aldıklarımız da var. Yani gönüllüden daha çok bize tepki gösterenler var. Her canlıyı korumak, yaşatmak, sevmek, onlara destek vermek, açlıklarını gidermek her bir vatandaşın sosyal hakkıdır diye düşünüyorum. Herkesten bu konuda duyarlılık bekliyorum.” dedi.

“Yeri geliyor paramız olmuyor, çok kısıtlı durumlarda makarna haşlayıp onlara veriyoruz”

Özçelik; “Bizim mama anlaşması yaptığımız yerler var, bağışlar bazen geliyor bazen gelmiyor. Bağış gelmediği zaman gruptaki gönüllü arkadaşlarımızla kendimiz bir şeyler alarak dağıtıyoruz. Yeri geliyor paramız olmuyor, çok kısıtlı durumlarda makarna haşlayıp onlara veriyoruz.  Aslında 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü olarak belirlenmiş ama her gün hayvanları korumamız gerekiyor. Her gün onlara sahip çıkmamız gerekiyor. Onlarında bu dünya da bu ülkede, bu hayatta yaşamlarının olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bu hayatı onlar da yaşıyorlar, sokaklarda yaşıyorlar. Biz onların yaşam alanlarına girmeye başladık. Ormanları talan etmeye başladık, bağların, bahçelerin olduğu yerlere imarlar açıp ev yapmaya başladık. Yani yaşam alanlarını kısıtladık. Şunu söylemek isterim, lütfen sokak hayvanlarını veya başka hayvan sahiplendikten sonra o hayvanları dışarıya geri bırakmasınlar. Bu hayvan evde yaşamaya alıştıktan sonra sokakta yaşayamaz, ölür! Yani bunu düşünerek işte oğlum, istiyor, çocuğum istiyor kedi sahipleneyim, köpek sahipleneyim diyip 2 gün sonra oğlum istemiyor diye sokağa bırakmasınlar. Bunu baştan düşünerek, hesaplayarak yapsınlar ki sonradan hayvanı sokağa bıraktıkları zaman hayvan sokakta yaşayamıyor. Hayvan ev ortamına alıştığı için dışarıda zorlanıyor.” diye konuştu.

“Her hafta 2 saat çocuklarımla beraber sokak hayvanlarına vakit ayırıyorum”

Gül Yalvaç; “Ben ‘Patili Kalpler’i sosyal medya aracılığı ile öğrendim ve evime hayvan aldıktan sonra katıldım. Daha sonra hayvanların ne kadar önemli olduğunu, hayvanların bize ne kadar muhtaç olduğunu fark ettim. Benim bu maceram 2 yıl önce, dediğim gibi evime hayvan aldıktan sonra başladı. Kendi evimin olduğu alandaki kedilerin, köpeklerin farkındalığını, onların bizlere muhtaç olduğunu fark ettim. Sonra sosyal medya da veteriner grup arkadaşlarımızın takibine başlayarak besleme etkinliklerine katılmaya başladıktan sonra da kopamaz hale geldim. Aslında ben bayan kuaförüyüm ve 18 yıldır da salon işletiyorum. Daha önce hiç böyle sosyal etkinliklere katılmamıştım. Şimdi artık her hafta 2 saat çocuklarımla beraber sokak hayvanlarına vakit ayırıyorum. Özellikle çöplük alanda çok zor şartlarda yaşayan hayvanlarımız var. Bu gruba dahil olmadan önce de geri dönüşümlerle ilgili bunlara nasıl bir yuva yaparım diye düşünürken mesela çöp konteynerlerini yuva haline çevirip içlerine halı döşeyerek onlarına bir yaşam alanını tek başıma oluşturmuştum. Sonra ne yapabilirim diye alanımdaki köpeklerimi aşılandırma, mama, sigara kullanmıyorum o parayı günlük olarak mama alarak beslenmelerine harcıyorum. Bütçemi onlara göre harcıyorum. Evimde bağış gelen makarnaları kazan kazan pişiriyorum ve onlara götürüyorum. Bir şekilde bu işe başladım ve inanılmaz mutluyum, çocuklarım da çok mutlu.”ifadelerini kullandı.

“Bu hayatta gerçekten insan olmak çok zor. Hayvan olmak daha daha zor”

Yalvaç; “Bu hayatta gerçekten insan olmak çok zor. Hayvan olmak daha daha zor… Yani seven var, sevmeyen var. Ama ben bu duruma şöyle bakıyorum onlar Allah’ın bize emanet ettiği kullar, dilsiz kullar diye bakıyorum. Herkesin bu konuda duyarlı olması lazım. Bizim etkinliklerimize katılmasalar bile kapılarının önündeki hayvanlara farklı bir gözle bakıp onları az da olsa beslemeleri, bir kap su koymalarını istiyoruz. Burdurlulara da ayrıca şunu söylemek istiyorum, bizim etkinliklerimize katılmasalar da bizim yanımızda olmasalar da az da olsa gönüllerinden ne koparsa, 5-10-15 ya da bize makarna destekleri, mama destekleri, kuru ekmek biz bunlara bile talibiz. Biz aracıyız, biz onlara bir şekilde götürürüz. Burdurluların bu konu da bize az çok demeden destek çıkmalarını istiyoruz.” dedi.

Patili kalpler ekibine gönüllü olarak dahil olabilir yada mama bağışında bulunmak isteyenler paylaşılan link üzerinden destek olabilirler. https://www.candostlarim.com/kumbaralar/patili-kapler-burdur

-MUHAMMET FATİH BAŞCI