Uzay Çatı altında düzenlenen program, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle devam eden etkinlikte, İl Müftüsü Ali Hayri Çelik bir konuşma yaptı. Programda ayrıca Nasreddin Hoca’nın yörük göçü, İbiş gösterisi, Ahmet Candan tarafından seslendirilen ilahiler, Hacivat ve Karagöz oyunu ile semazen gösterisi yer aldı. Günün anısına toplu fotoğraf çekiminin ardından katılımcılara ikramlarda bulunuldu.
İl Müftüsü Çelik konuşmasında, yaz Kur’an kurslarında öğrencilerin sıcak havalarda Kur’an’ın gölgesine sığındığını, camileri doldurduklarını ve vakitlerini oyunla değil, Kur’an öğrenerek değerlendirdiklerini belirtti. Öğrencileri “mücevher, pırlanta” olarak nitelendiren Çelik, velilere de çocuklarına telefon yerine Kur’an’ı tercih ettikleri için teşekkür etti.
Etkinliğe Burdur Vali Yardımcısı Mehmet Türk, Burdur İl Emniyet Müdürü Ahmet Kurt, Burdur İl Müftüsü Ali Hayri Çelik, protokol üyeleri, din görevlileri, öğrenciler ve veliler katıldı.
Burdur İl Müftüsü Ali Hayri Çelik etkinlikte yaptığı konuşmada şunları söyledi;
“Yaz Kur’an kursunda, yazın sıcağında Kur’an’ın gölgesine sığındınız. Ortalık yangınla, ateşle kavrulurken siz caminin ve okuduğunuz Kur’an’ın şefaatine sığındınız, camilerimizi doldurdunuz. Bazen uykusuz kaldınız, bazen yorgun geldiniz. Eğlenceli vakitlerinizi telefonla, oyunla değil; Rahman olan, bizi yoktan var eden, tekrar diriltip hesaba çekecek olan, her şeye gücü yeten Rabbimizin mesajıyla buluştunuz. Yaz tatilinizi en güzel şekilde değerlendirdiniz, medeniyet yürüyüşümüzde bir başlangıç yaptınız.
Siz, bulunduğumuz coğrafyanın mücevherlerisiniz. Altından, gümüşten, elmastan daha kıymetli pırlantalarımızsınız. Sizinle gurur duyuyoruz. İyi ki camimize geldiniz, iyi ki bizimle beraber oldunuz, iyi ki varsınız. Sizler annenizin babanızın gururusunuz. Anne babanızın, bu milletin iftiharı olan sizlerle gurur duyuyoruz.
Kur’an kurslarının kapanış töreninde, Kur’an’dan ayrılmak değil; aksine yeni bir başlangıcın, artık hayatınıza Kur’an’la devam edeceğiniz bir yürüyüşün başlangıcındasınız.
Sevgili veliler, saygıdeğer büyükler; çocuklarınızın ellerine telefon tutuşturmak yerine Kur’an’ı verdiniz, tebrik ediyorum. Gürültü yerine ezanı duymayı, ezanı duyurmayı; yine kalbine kini ve hasreti değil, şefkati ve merhameti yerleştirmeyi tercih ettiniz. İşte en büyük zenginlik, en büyük kazanç da budur. Allah sizlerden razı olsun.
Ben sözlerimi fazla uzatmadan, evlatlarımızı yaz Kur’an kursunda bize emanet ederek, bize teslim ettiğiniz için; vatanını, milletini, millî ve manevi değerleri, bayrak sevgisini, devlet sevgisini camide, Kur’an kursunda bu öğrencilere öğretme imkânı verdiğiniz için hepinize canı gönülden teşekkür ediyorum.”