Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022-2024 dönemine ait doğuşta beklenen yaşam süresi verilerini açıkladı. Buna göre Türkiye genelinde doğan bir bireyin ortalama yaşam beklentisi 78,1 yıl olarak hesaplandı. Bir önceki dönemde bu süre 77,3 yıl seviyesindeydi. Son veriler, yaşam süresinde küçük ama istikrarlı bir artışa işaret ediyor. Kadınlar erkeklere kıyasla ortalama 5,2 yıl daha uzun yaşıyor. Erkeklerde yaşam beklentisi 75,5 yıl iken, kadınlarda bu süre 80,7 yıla ulaşıyor. Bu tablo, cinsiyetler arası yaşam süresi farkının sürdüğünü ve kadınların daha uzun ömürlü olduğunu gösteriyor.

Yaş Arttıkça Beklenen Süre Azalıyor

TÜİK verileri, yaş ilerledikçe beklenen yaşam süresinin doğal olarak azaldığını ortaya koyuyor. 15 yaşındaki bir birey için kalan yaşam süresi kadınlarda 66,9 yıl, erkeklerde ise 61,7 yıl olarak ölçüldü. 50 yaşında bu süre kadınlar için 33,1 yıl, erkekler için ise 28,6 yıl oldu. 65 yaşındaki bireylerin ortalama yaşam süresi ise kadınlarda 19,6 yıl, erkeklerde 16,3 yıl seviyesinde. Tüm yaş gruplarında kadınlar lehine bir fark olduğu net bir şekilde görülüyor. Yaşam beklentisindeki bu tablo, özellikle yaşlı bireylerin sağlık ve sosyal hizmet planlamalarında da dikkate alınıyor. Devlet politikaları da bu eğilime göre şekilleniyor.

Burdur’da Beklenen Yaşam Süresi 79 Yıl

Burdur ili özelinde ise 2023 yılı itibarıyla doğuşta beklenen yaşam süresi 79 yıl olarak kaydedildi. 2017 yılında 79,2 yıl olan bu süre, 2020’de 79,1 yıla, son olarak da 2023’te 79 yıla geriledi. Burdur’da son altı yılda çok belirgin bir düşüş gözlenmemekle birlikte, küçük bir azalma trendi dikkati çekiyor. Türkiye ortalamasının hâlâ üzerinde yer alan Burdur, uzun yaşam beklentisi açısından ülke genelinde iyi durumda. Bu oran, bölgedeki sağlık hizmetlerine erişim, çevresel etmenler ve yaşam tarzı gibi faktörlerle de ilişkilendiriliyor. Ayrıca Burdur’da kadın ve erkek arasında beklenen yaşam süresi farkının da ulusal düzeye benzer şekilde sürdüğü tahmin ediliyor. Kırsal alanların sakin yaşam koşulları ve çevresel temizliğin bu sonuca katkı sunduğu değerlendiriliyor.

Kadınlar Her Yaşta Daha Uzun Yaşıyor

TÜİK verilerine göre kadınlar, tüm yaş gruplarında erkeklerden daha uzun yaşamaya devam ediyor. Özellikle doğumda, 15, 30, 50 ve 65 yaşlarındaki her aralıkta bu fark ortalama 5 ila 6 yıl seviyesinde seyrediyor. 80 yaş üzeri nüfusta kadın oranının erkeklerden daha fazla olması da bu eğilimi destekliyor. Kadınların yaşam süresinin daha uzun olması, sağlık hizmetlerinde ve yaşlı bakım sistemlerinde özel planlamalar gerektiriyor. Kadınların hem yaşam kalitelerini koruyacak hem de sosyal desteklerini sürdürecek politikalar giderek daha büyük önem taşıyor. Ayrıca yaşlı kadın nüfusunun artması, yalnız yaşama oranlarını da etkileyen bir unsur haline geliyor. Uzun yaşam süresi sadece bireysel değil, toplumsal bir planlama başlığına dönüşüyor.

Sağlık ve Sosyal Politikalar Hayati Rol Oynuyor

Yaşam süresinin artmasında sağlık hizmetlerinin yaygınlaşması, erken teşhis olanaklarının gelişmesi ve halk sağlığı uygulamalarının etkili olması büyük rol oynuyor. Türkiye’de son yıllarda artan sağlık yatırımları ve aile hekimliği sisteminin yaygınlaşması bu durumu destekleyen başlıca etkenlerden biri olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda beslenme bilincinin yükselmesi, sigara ve alkol kullanımının azalması gibi yaşam tarzı değişiklikleri de etkili oluyor. Psikolojik destek hizmetleri, yaşlı bakım merkezleri ve aktif yaşlanma programları da yaşam süresini uzatan faktörler arasında yer alıyor. TÜİK verileri yalnızca bir istatistik değil, aynı zamanda sosyal politikaların yönünü belirleyen bir rehber niteliği taşıyor. Burdur gibi Anadolu şehirlerinde bu tür politikaların sonuçları daha net şekilde izlenebiliyor. Kırsalda sürdürülen sağlık hizmetleri ve tarımsal yaşam tarzı da genel yaşam süresine olumlu yansıyor.

Uzun Ömür, Planlı Gelecek

Türkiye genelinde ve Burdur özelinde yaşam süresinin uzaması, sadece bireylerin değil kurumların da gelecek planlamalarını şekillendiriyor. Emeklilik yaşı, sosyal güvenlik sistemleri, yaşlı bakım hizmetleri ve sağlık altyapıları bu veriler doğrultusunda güncelleniyor. Ayrıca nüfusun yaşlanması, genç nüfusa yönelik kalkınma stratejilerinin yanı sıra aktif yaşlılar için de sosyal programların artmasını zorunlu kılıyor. Burdur gibi kentlerde belediye hizmetlerinden ulaşım planlamasına kadar birçok alanda bu veriler referans alınarak adımlar atılıyor. Uzun ömür, birey için bir kazanım, toplum içinse stratejik bir sorumluluk anlamına geliyor. Bu yüzden yaşam süresine dair veriler sadece sağlık değil, ekonomi, eğitim ve sosyal hizmetler için de yol gösterici niteliğe sahip. TÜİK’in her yıl yayımladığı bu veriler, Türkiye’nin yaşlanma haritasını anlamak açısından kritik önem taşıyor.

Kaynak: Hatice Kübra Atız