Isparta-Burdur Tabip Odası ve Genel Sağlık-İş Burdur İl Temsilciliği 14 Mart Tıp Bayramı’nda Burdur Devlet Hastanesi acil servis önünde Büyük G(ö)rev eylemi yaptı.

Eyleme CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker’de destek verirken Isparta-Burdur Tabip Odası ve Genel Sağlık-İş Burdur İl Temsilciliği üyeleri katıldı.

Büyük G(ö)rev eyleminde basın açıklaması öncesinde Kovid-19 pandemisinde yaşamını yitirinler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Hekimler, 14, 15 ve 16 Mart 2022 tarihlerinde; acil hastalar, diyaliz hastaları, gebeler, kanser hastaları, yoğun bakım hastalarının bakımı aksamayacak şekilde, ülke genelinde 3 günlük iş bırakma eylemi yapacaklarını belirtti.

Daha sonra Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nermin Karahan ve Genel Sağlık-İş Burdur İl Temsilcisi Dr. Egemen Gökbolat açıklama yaptı.

“Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı resmi rakamlara göre bile vefat sayısı 95 binin, gerçek rakamlar ise 250 binin üzerinde”

Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nermin Karahan, “Dünya Sağlık Örgütü’nün koronavirüs pandemisini ilan ettiği ve Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının açıklandığı 11 Mart 2020’den bu yana iki yıl geçti. 14 buçuk milyon vakayla dünyada dokuzuncu sırada yer alan Türkiye, salgını en ağır yaşayan ülkelerden biridir. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı resmi rakamlara göre bile vefat sayısı 95 binin, gerçek rakamlar ise 250 binin üzerinde. Bu dönemde izinsiz, angarya koşullarında, yeteri ve uygun olmayan koruyucu ekipmanla çalışmak zorunda kalan yüzbinlerce sağlık emekçisi enfekte oldu. 504’ü aktif çalışan olmak üzere 553 sağlık emekçisi meslektaşımız hayatını kaybetti. Her biri bir can. Her biri bir insan. Her biri bir anne, bir baba, bir eş, bir dost, bir arkadaş, bir çocuk! Her birinin acısını yüreğimizde taşıyoruz. Korunması ve önlenmesi mümkün olan bir hastalık yüzünden öldüler.” dedi.

“Bugün emeğimize mesleğimize diplomamıza, geleceğimize hep birlikte bir kez daha sahip çıkmak için G(Ö)REV zamanıdır”

Karahan, “Bu dönemde neler oldu: Salgın değil algı yönetimine çalışıldı.Salgının başlarında maske sıkıntısı yaşanırken, devamında aşılar vatandaşlarla zamanında buluşturulamadığı gibi aşı tereddüdüne neden olacak söylemler ile aşı karşıtlığının da önü açıldı. İlk günden beri gerçekleri gizleyen ve çarpıtan, yanlış yürütülen sağlık politikaları hayata geçirildi. Eksik, yanlış, tutarsız salgın yönetimi hayatları karatmaya devam etti. Alınmayan önlemler, uygulanmayan tedbirler ve bilim insanlarının, meslek örgütlerinin, uzmanlık derneklerinin, sağlık emek örgütlerinin uyarılarına kulak tıkandı.Temel, zorunlu, acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışmanın durdurulması ve ekonomik destek çağrılarına rağmen Çarklar dönecek, üretim sürecek! ısrarı ile salgın devam etti; destek sermayeye, açlık ve ölüm emekçiye düştü. Salgın tabii ki bitecek. Bu günlere nasıl gelindi kısa özeti budur. Sorumluları biliyoruz! Biliyoruz ve unutmuyoruz. Unutmuyoruz ve affetmiyoruz! Bugün emeğimize mesleğimize diplomamıza, geleceğimize hep birlikte bir kez daha sahip çıkmak için G(Ö)REV zamanıdır.” diye konuştu.

Karahan şunları söyledi; “Bizleri mutsuz, hastaları mağdur eden; sağlığı ticarete, hastaları müşteriye, hastaneleri ticarethanelere dönüştüren sağlık anlayışı iflas etmiştir. Bizleri artık sağlık hizmeti veremez hale getiren bu çalışma koşullarının sürdürülemez olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Emeğimizin karşılığını alamadan her geçen gün umutsuzluğa sürüklenirken, tüm bu yaşadıklarımızın sorumlusunun yıllardır uygulanan yanlış sağlık politikaları olduğunu biliyoruz. Daha fazlasını değil, yalnızca hakkımız olanı istiyoruz. Şiddetin olmadığı, malpraktis baskısı altında ezilmediğimiz insanca çalışma koşulları, Emekliliğimize yansıyacak insanca ücret istiyoruz. Halkın sağlığı için en az 20 dakika muayene süresi ayırabildiğimiz, hastaların aylarca randevu sırası beklemediği nitelikli sağlık hizmeti sunmak istiyoruz. Yaşama adanmış bir mesleğin onurlu mensupları olarak hakkımızın gasp edilmesine, kötü çalışma koşullarına, sefalet ücretlerine karşı “Sağlıklı Bir Gelecek Ellerimizde, Emek Bizim Söz Bizim” diyerek mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu haklı ve onurlu mücadelemizde; bütün hastalarımızın, toplumun desteğini bekliyor; sağlığımıza birlikte sahip çıkmaya davet ediyoruz.”

Sağlık çalışanlarının yaklaşık %20’ye yakını istifa etmeyi düşünmekte”

Genel Sağlık-İş Burdur İl Temsilcisi Dr. Egemen Gökbolat, “Saygıdeğer halkımız, çok kıymetli sağlık emekçisi sevgili arkadaşlarımız Sendikamız Genel Sağlık-iş; sağlık emekçilerinin durumunu daha net ortaya koyabilmek için yaptığı, Kriz ve Sağlık Çalışanları başlıklı araştırma ile; sağlık çalışanlarının hem aylık düzenli iş geliri hem de aylık düzenli hane gelirinin alt ve alt-orta düzeylerde olduğunu tespit etmiştir. Araştırma sonuçlarımız göstermektedir ki: Ekonomik kriz, mevcut koşullarda Türkiye’nin en büyük gerçekliğidir ve krizin etkileri tüm toplumsal kesimler üzerinde derin etkiler yaratmaktadır. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet sorunu kronikleşmiştir. Pandemi sürecinde sağlıkta şiddet artmıştır. Sağlık çalışanları, şiddete yönelik alınan önlemleri yetersiz bulmaktadır. Sağlık çalışanlarının geneli açısından zaman baskısı ve aşırı iş yükü temel sorunların başında gelmektedir. Nöbet ve fazla mesai uygulamalarında, yasalarla belirlenen sınırların üzerine çıkılmaktadır. Hekimlerin yaklaşık yüzde 60’ı yurtdışında çalışmak istemektedir. Sağlık çalışanlarının yaklaşık %20’ye yakını istifa etmeyi düşünmektedir. İstifa nedenleri arasında başlıca; tükenmişlik, yorgunluk ve gelecek kaygısı yatmakta, ardından daha iyi yaşam ve çalışma koşulları ile yurtdışında çalışma isteği gelmektedir.” dedi.

“Ülke genelinde 3 günlük iş bırakma eylemleri yapılacaktır”

Gökbolat, “14 Mart 2022 tarihinde yapılacağı söylenen / açıklanan iyileştirmelerin, sağlık çalışanlarının taleplerini, beklentilerini karşılamaktan çok uzak ve yıllardır uygulanan ‘’değersizleştirme ‘’ politikalarının paralelinde olduğunu biliyoruz. Sadece kendimiz için değil, içinde yaşadığımız toplum için de dile getirdiğimiz taleplerimizle ilgili, farkındalık yaratmak ve taleplerimizin karşılık bulabilmesi, sağlık emekçilerinin öneminin bir kez daha anlaşılabilmesi için; 14, 15 ve 16 Mart 2022 tarihlerinde; Acil hastalar, diyaliz hastaları, gebeler, kanser hastaları, yoğun bakım hastalarının bakımı aksamayacak şekilde, ülke genelinde 3 günlük iş bırakma eylemleri yapılacaktır.” diye konuştu.

Genel Sağlık-İş olarak, tüm sağlık emekçileri adına, taleplerini sıralayan Genel Sağlık-İş Burdur İl Temsilcisi Dr. Egemen Gökbolat şunları söyledi;  

“Atatürk’ün başlattığı ulusal, kamucu ve halkçı sağlık politikalarını tekrar hayata geçirilmelidir”

“Sağlık emekçilerinin ağır ve kötü çalışma koşulları acilen düzeltilmeli, farklı çalışma biçimlerine son verilmeli; kadrolu, güvenceli çalışma biçimi sağlanmalıdır. Sağlık emekçilerine şiddet gösterenlere verilecek olan cezaların caydırıcı olabilmesi adına Genel Sağlık-İş tarafından hazırlanan, Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı taslağı kanunlaştırılmalıdır. Sabit ödeme / performans ödemesi gibi mağduriyete sebep olan ve çalışma barışını bozan uygulamalara son verilmeli; maaş hesaplamasında taban aylık, TÜİK’in değil, bağımsız araştırma kuruluşlarının belirlediği yoksulluk sınırının üzerinde olacak şekilde, kadro derecesine göre maaşlarda kademeli artış yapılmalıdır. Tüm sağlık emekçilerini kapsayan kademeli ek gösterge artışı yapılmalıdır.  Nöbet ücretleri normal mesai ücretinin 2 katı olacak şekilde ödenmelidir. Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği geri çekilmelidir. Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri ile Ağız ve Diş Sağlığı Hastanelerinde Birim Performans Katsayısı Uygulanmasına son verilmelidir. Sağlık emekçilerinin çocuk bakım sorununun çözümü için haftanın 7 günü, 24 saat kesintisiz hizmet veren bakımevi, kreş ve anaokulu düzenlemesi hayata geçirilmelidir. Yeterli sayıda sağlık çalışanı istihdam edilmeli, personel açığı acilen kapatılmalıdır. Tüm sağlık emekçilerine geçmişe etkili olarak yıllık 90 gün yıpranma payı hakkı verilmelidir. Covid-19 için tüm sağlık çalışanlarına iş kazası meslek hastalığı kapsamında haklar veren özel bir düzenleme yapılmalıdır. Sağlığı piyasalaştıran politikalara son verilmeli, Atatürk’ün başlattığı ulusal, kamucu ve halkçı sağlık politikalarını tekrar hayata geçirilmelidir.

“Emeğimizin, eğitimimizin karşılığını alana kadar mücadele edeceğiz”

Yüzyıl önce yurdumuz emperyalistler tarafından işgal edildiğinde gitmeyen, direnen, ebedi önderimiz Atatürk ile omuz omuza mücadele eden Tıbbiyeli Hikmet Boran’ın yüzyıl sonraki meslektaşları olarak, ondan aldığımız mirasa sahip çıkacak ve gitmeyeceğiz, direneceğiz; emeğimizin, eğitimimizin karşılığını alana kadar mücadele edeceğiz. Son olarak sözlerimi günün anlam ve önemine değinerek bitirmek istiyorum. Türkiye’de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilen ve 1919 yılında da tıbbiyeli öğrenci Dr. Hikmet Boran ve arkadaşlarının işgali protesto ettiği, yurt savunmasında hekim hareketinin başladığı gün olan 14 Mart tarihinin daha güzel günlerde kutlanması dileğiyle tüm hekimlerin 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyorum.”

Basın açıklamasının ardından Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nermin Karahan, sağlıkçılara karanfil vererek 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladı.

Muhammet Fatih Başcı