Burdur’da yaşayan emekli öğretmen Şenol Durmazer, yaklaşık 35 yıldır rölyef sanatıyla uğraşıyor. Durmazer, atık kağıtları, suyu ve saten alçıyı kullanarak özgün eserler ortaya çıkarıyor.
Sanatının temelini atan Durmazer, evindeki atıkları, boncukları ve kumaşları rölyeflerinde değerlendiriyor. Her eserin bir hikayesinin olduğunu vurgulayan Durmaz’er, atıkların geri dönüşümü ve değerlendirilmesi gerektiğine inanıyor.
Sanatın ulaşılabilir olması gerektiğini savunan Durmazer, büyük sergilerde satılan eserlerin fiyatlarına karşı çıkarak kendi üretimini tercih ettiğini belirtiyor. Genç kuşaklara bu sanatın eğitimini vermek isteyen sanatçı, ancak mevzuatın bazı kısıtlamalara neden olduğunu ifade ediyor.
Şenol Durmazer, rölyef hikayesini Yeni Gün Medya’ya anlattı.
"35 yıllık geçmişi var"
"Ben Şenol Durmazer, emekli edebiyat öğretmeniyim. 37 yıl görev yaptıktan sonra emekli oldum. Rölyeflerin 35 yıllık bir geçmişi var. Çalışmalarımda kullandığım 3 tane element var. Bunlardan birincisi atık kağıtlar. İkinci olarak su ile beraber atık kağıtları birleştirip bir hamur haline getiriyorum ve hamur haline gelmesi yaklaşık 4-5 gün sürüyor. Üçüncü olarak da hamuru saten alçı ile birleştiriyorum. Daha sonra çalışmaya hazır hale gelen hamuru elde ediyorum. Boya olarak da evdeki sulu boyalardan kullanıyorum ve üzerlerine de vernik atıyorum. 
"Yaptığım rölyeflerin hikayesi var"
Evimdeki çeşitli atıklar, boncuklar, kumaşları rölyeflerde kullanıyorum. Yaptığım çalışmaya göre tellerde kullanıyorum. Bazı çalışmalarımın süresi çok uzun sürebiliyor. Yaptığım rölyeflerin hepsinin birer hikayesi var. Aslında atık diye bir şey yok bunların hepsinin değerlendirilmesi lazım, geri dönüşüm yapılması lazım.
"Sanatın ulaşılabilir olması lazım"
35 yıldır rölyef yapıyorum peki bu fikir nereden çıktı derseniz, sanatın aslında ulaşılabilir olması lazım. Yaptığımız büyük bir rölyefin sergideki fiyatı 3 ya da 4 bin liradır. Bunu alma imkanımız yok. Hediyelik eşya satılan yerlerde seri olarak yapılmışlar var ama ben kendim üretmek istedim. Düşünce buradan çıktı. Zamanımı bu işe ayırdım 35 yıldır zaman buldukça rölyef yapıyorum. 
"Bu bilgilerin genç kuşaklara aktarılması lazım"
Gençlere bu işin eğitimini vermek isterim. Bu bilgilerin mutlaka genç kuşaklara aktarılması lazım. Bu işin sürdürülmesi lazım. Burada da bazı mevzuat konusu var. Şimdi benim kendi atölyem olsa tamam orada bu çalışmayı yaparım ama öyle bir imkanım yok ben zaten evimin köşesinde boş bulduğum bir yerde, salonda şurada burada bazen balkonda yapıyorum. Kendim şu anda Halk Eğitim Merkezine bağlı olarak çeşitli devlet kurumlarında tiyatro kursları veriyorum. Benim mesela diyelim bir Halk Eğitimi Merkezinde bu kursları açabilmek için o alanın diplomasına sahip olmam lazım. El sanatları diploması olması lazım. Alana uymuyor mevzuat izin vermiyor ve dolayısıyla öyle bir kurs açma imkanım olmuyor."
