Günümüz modern dünyasının en acımasız, amansız hastalıklarından biri olan kanser vakalarına karşı toplumu bilinçlendirmek için farkındalık oluşturulmaya ağırlık veriliyor. İnsan sağlığını tehdit eden kanser türlerinden biri olan akciğer kanseri ile daha etkili bir şekilde mücadele etmek, toplumda bilinç oluşturmak amacıyla ‘17 Kasım tarihi, Dünya Akciğer Kanseri Günü’ olarak icra ediliyor. Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı ve 17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Günü’nde Burdur’da kamuoyunu bilgilendirmek ve farkındalık oluşturmak isteyen Yeni Gün, şehrimizde akciğer kanserini yenen İrfan Demir ile görüştü... Yeni Gün ailesinden Şadiye Ünal ve Muhammet Fatih Başcı’ya konuşan İrfan Demir, hastalık serüveni hakkında yaşadıklarını anlattı. Burdur'da ilaç yazdırmak için Sağlık Ocağı’na gittiğinde kanser olduğunu öğ- renen 76 yaşındaki İrfan Demir, akciğer kanseri hastalığı hakkında düşüncelerini ve tedavi görenlere gazetemiz aracılığı ile uyarılarda bulunurken yaşadığı o süreci aktardı. Demir’in konuşmasındaki pasajlar şöyle: “İlaç yazdırmaya gittim, kanser olduğumu öğrendim!” Hasta olduğumu öğrenmeden önce bende hiçbir belirti yoktu. Bir gün ilaç yazdırmak için Sağlık Ocağı’na gittim. Doktorum Sabri Seyhan bana “Devlet üc- retsiz tahlil yapıyor, sana bir tahlil yapalım” dedi. Ertesi gün tahlilimi yaptırdım. Daha sonra Doktor bana “seni bir de cer- raha göndereyim” dedi. Cerraha gittim. Kolonoskopi olmam gerektiği söylendi. Kolonoskopi olduktan sonra sonuç bağırsak kanseri çıktı. Tabiki böyle birşey beklemiyordum.. Çünkü sadece rutin ilaçlarımı yazdırmaya gitmiştim. Çok zor dönemler geçirdim... Benimle birlikte ailem de öyle tabiki. İster istemez moralim bozuluyor... İnanamıyorsun... Daha sonra ameliyat olmak için Antalya'ya gittim orada ameliyatımı oldum. Tabi artık sürekli kontrollerime gidiyordum hiç aksatmadan... Aradan 1 yıl falan geçti pet filmi (Pozitron Emisyon Tomografisi) ve CT (Bilgisayarlı Tomografi) cihazlarının bir araya gelmesiyle oluşmuş bir görüntüleme yöntemidir.) Doktorum, “akciğerlerinde leke var” dedi. Daha sonra kontrol ettiler ve yine ameliyat olmam gerektiği söylendi. Tabi korktum o zaman için ama, gittim ameliyatımı oldum. Çok şükür şimdi çok iyiyim. Kendimize dikkat ediyoruz. Kalabalık ortamlara girmemeye çalışıyorum. O gün ilaç yazdırmaya gittiğimde iyi ki o tahlili yaptırmışım. Doktorum Sabri beye de tekrardan çok teşekkür ediyorum. Allah ondan razı olsun. "Hasta olduğumda sigara içmediğim için çok şanslıydım" Uzun zamandır sigara ve alkol kullanmıyorum. İlkokul da başladığım sigarayı 30 sene boyunca içtim. 1982 yılında sigarayı bıraktım. O günden sonra da hiç ağzıma almadım. Akciğer kanseri olduğumda siga- rayı bırakmıştım. O dönemde sigara içme- diğim için doktorlar bana çok şanslı oldu- ğumu söyledi. Alkol ve sigara zaten insanın düşmanı kullanmayın. Sigara gerçekten çok kötü, ben 62 kiloya kadar düştüm kullanırken. Bir senenin içinde de 8 kilo aldım. “Bu süreci eşim ile beraber aştık” Ameliyat olduktan sonra çok zorlandım. Akciğer ameliyatından sonra biraz kilo verdim, direnç olarak düştüm. Sonra An- talya'ya kemoterapi almaya gitmeye baş- ladım. Antalya’nın havası çok sıcak olduğundan dolayı rahat edemedim. Kemoterapiyi Süleyman Demirel Üniversitesi Isparta Tıp Fakültesi’nde almaya başladım. Bu hastalığa yakalanalı 4 sene oluyor. Şimdi sağlığım iyi çok şükür. Sadece her ay kontrollerim oluyor. Onlara devam ediyorum. Hiç aksatmadan gidiyorum. Bu hastalıkta kontrol çok önemli. Benim bu hastalığı yenmemdeki en büyük destek önce eşim tabiki... Sonra ailem. Eşim bu süreçte benimle çok ilgilendi, bana çok iyi baktı. Bu kötü günleri eşim ve çocuklarımla beraber aştık. Eşime çok teşekkür ediyorum, ondan da Allah razı olsun...