Türkiye genelinde, iklim değişikliğinden kaynaklı bahar yağışlarının görülmemesi nedeniyle özellikle bölgemizin de içinde bulunduğu Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanan şiddetli kuraklığın, hububat hasadını doğrudan tehdidini yerinde gözlemleyen Burdur Ticaret Borsası (BTB) Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, “Ülkemiz, son 40 yılda görülmemiş bir kuraklıkla karşı karşıya. Kuraklık tehdidi, çiftçimizi vuracağı gibi ülke hububat/tahıl rekoltesini, yem fiyatlarını ve özellikle saman teminini de derinden etkileyecek” dedi.

Burdur Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim Ömer Faruk Gündüzalp, Nisan ayında ve Mayıs başlarında beklenen yağışların olmaması nedeniyle Burdur’daki çoğu arazide, buğday ve arpaların başak vermeden kuruduğunu belirterek, “Gittiğimiz tüm köylerde ekinler boy vermeden kurumaya başlamış. Geçen yıl 200 balya alınan bir tarlada, şuanda başaklı 35 balya alınmış. Yeterli kar ve yağmur yağışının olmayışı sebebiyle, yeraltı ve yerüstü sularımız da giderek azalmakta. Bu durum, yeterli gıda güvencesi ve güvenliğinin önemini her geçen gün artırıyor. Musluklarımızdan akan her damla suyun kıymetini iyi bilelim” şeklinde konuştu.

Bu sezon kuraklık nedeniyle buğday rekoltesinde en az 3 milyon ton düşüş yaşanacağını, arpa rekoltesinde de ciddi düşüşler olacağının ifade edildiğini aktaran Gündüzalp, “Rekolte kaybı daha fazla ithalat, daha yüksek maliyet ve daha yüksek gıda enflasyonu riski demek. Besin değeri çok düşük olan saman bile kıymete binecek, çiftçimiz saman kriziyle karşı karşıya kalacaktır. Buna bağlı olarak yem fiyatlarının yanı sıra gübre, elektrik ve mazot girdilerindeki artış halen daha devam ediyor. Hükümetin, biran evvel girdi maliyetlerine müdahale etmesi gerek. Bu artışlara müdahale edilmediği takdirde, et ve süt üreticimizi çok zor daha günler bekliyor” diye konuştu.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, yeraltı sularının tarımsal açıdan yetersiz olduğu 10 il ve 45 ilçeyi kapsayan havzaları belirleyerek, önlem alacaklarını duyurduğunu aktaran Gündüzalp, “Bu önlemlerin yanı sıra üreticilerimiz, tarım sigortası hakkında bilgilendirilmeli, konu hakkında eğitimler verilmelidir. Acilen çiftçimizin banka borçları faizsiz olarak ertelenmeli, sulamada kullanılan elektrik fiyatları revize edilmeli, Bağ-Kur primleri devlet tarafından karşılanmalı veya borçları silinmelidir. Bakanlık, tarımı doğrudan ilgilendiren iklim değişikliğine karşı eylem/destek planını hazır bulundurmalı, kuraklık yaşayan illeri acil afet bölgesi ilan etmeli. Aksi halde girdi fiyatları ve yaşanan kuraklık nedeniyle çiftçimizi üretimde tutamayız. Temennimiz bundan sonraki süreçte çiftçimizin emeği ve alın terinin zayi olmamasıdır” dedi.