Küresel bulaşıcı hastalık salgını yeni tip koronavirüs  vakalarının (KOVİD-19) 11 Mart 2020 tarihinden bu yana ülkemizde de görülmesinin ardından, medyada en öne çıkan isimler  Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Bilim Kurulu üyeleri oldu. Bilim Kurulu üyeleri yaptıkları açıklamalar, bilimsel yaklaşımlarla kamuoyunu bilgilendirmeye devam ediyor. Her gün TV ekranlarında, haber bültenlerinde, tartışma programlarında, internet  sitelerinde, gazetelerde, sosyal medyada Bilim Kurul üyelerinin açıklamalarına, görüşlerine rastlamak mümkün... Özellikle yaptıkları uyarılar ile pandemi sürecinin en çıkan dinamiklerinden biri olan bilim adamları, tedbirleri noktasında da halkı  uyarmaya devam ediyor.  8 Mayıs 2020 Cuma gününün koronavirüs- sağlık gündeminde ise; Bilim Kurulu Üyeleri İlhami Çelik ile Tevfik'in Özlü'nün beyanatları geniş yer buldu. BAŞARININ SIRRI; BİR BUÇUK AYLIK PLANLAMA SÜRECİ Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, koronavirüs salgınıyla mücadelede Türkiye'nin başarısına dikkat çekerek, "Çin'de vakanın ortaya çıkmasının ardından bizim 1.5 ayı aşan deneyim ve tecrübe oluşturma planlamamız oldu. O dönemde hangi hastanelerin pandemi ve yoğun bakım ünitesi yapılacağına karar verdik. Diğer hastaların da bunlara karışmaması için bütün önlemleri aldık ve işte başarı burada yatıyor" dedi Kayseri Şehir Hastanesi Başhekimi ve Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, vatandaşların koronavirüs tedbirlerine genel olarak uyması sonrası vaka sayılarında düşüş yaşandığını belirtti. Alınan tedbirlerin önemine değinen Prof. Dr. İlhami Çelik, "Vatandaşın tedbiri olmazsa olmazdı. Vatandaş şu an, 'Ben evde durmuyorum, dışarı çıkacağım, gezeceğim ve dolaşacağım' gibi bir gayret içerisine girerse gerçekten hiçbir şey başaramayız" dedi. "VATANDAŞIN DESTEĞİYLE MÜMKÜN OLDU" Prof. Dr. Çelik, "Şu an 83 milyonluk bir nüfusta 130 bin gibi bir rakamdan bahsediyoruz. Bu kadar sınırlı tutabilmişiz. Vatandaşın desteği ile bu mümkün olabildi. Evde kaldı, izole oldu ve sosyal mesafe kurallarına uydu. 20 yaş altı ve 65 yaş üstünün sokağa çıkma yasağı var. Bu son derece iyi gidiyor. Bunların hepsinin büyük faydası var" ifadelerini kullandı. "1.5 AYI AŞAN TECRÜBE PLANLAMAMIZ OLDU" Koronavirüs nedeniyle kendilerinin ve hastaların da deneyim kazandığını kaydeden Prof. Dr. Çelik, "Bizim de hekimler ve hastalar olarak tecrübemiz şu oldu; Çin'de vakanın ortaya çıkmasının ardından bizim 1.5 ayı aşan bir deneyim ve tecrübe oluşturma planlamamız oldu. Hakikaten biz o dönemde hangi hastanelerin pandemi ve yoğun bakım ünitesi yapılacağına karar verdik. "HASTALARIN KARIŞMASINI ÖNLEDİK" Diğer hastaların da bunlara karışmaması için bütün önlemleri aldık ve işte başarı burada yatıyor. İkinci başarı konusu da tedavi yönünden. Türk hekimleri gerçekten sorgulayan ve düşünen bir hekim olarak hareket ederek bunu gösterdiler ve tedavilerdeki bazı yanlış algıları bertaraf etmeyi bildiler. Olası hasta bakımını çok iyi yaptığımızı gösterdiler" diye konuştu. "BİR YIL SONRANIN PLANINI YAPMALIYIZ" Pandemik İnfluenza (Grip) Ulusal Hazırlık Planıyla ilgili de konuşan Prof. Dr. Çelik, "İnfluenzayı biz hastalara yapıyorduk. Zaten ben enfeksiyoncu olduğum yani idareci olmadığım zaman da yapıyorduk. Planımız her zaman hazırdı. Çünkü salgın bitmiş gibi bir algıya kapılmamız mümkün değil. Bundan sonra da yaptığımız bir plan var. Bir sonraki yıl daha iyisini nasıl ortaya koyacağımızın planlamasını yapmamız gerekiyor" dedi. "SARS KORONAVİRÜS 2'DE DAHA HAZIRLIKLIYDIK" Sars virüsü ile koronavirüsün birbiriyle bağlantılı olduğunu ifade eden Çelik, "Covid-19 hastalığını yapan virüs sars koronavirüs 2. Bu sars virüsü ile yüzde 80'e yakın bir benzerlik gösteriyor. Mutasyonlar biraz değişiklik göstermiş ve daha patojen ve daha bulaşıcı bir hale gelmiş. Ölüm açısından bakacak olursak sars koronavirüs çok daha fazla ölüme yol açmıştır. Bunu yorumlamak zor. Belki anlaşılması tedavi için farklı olmuş olabilir. Biz onlardan da bir tecrübe kazandık. Sars koronavirüs 2'de daha hazırlıklıydık. Şu an daha tecrübeliyiz. Bunun ne olacağını bilmek zor. Bu tamamen mutasyona bağlı bir şey" şeklinde konuştu. "İNSANLARA YAKLAŞMAKTAN KORKAR HALE GELDİK" Sıkıntılı günlerin geride kalacağını umut ettiğini söyleyen Çelik, "Türkiye'de salgının sonlandığı zamanı görmemiz lazım. Yeni vakaların bildirilmediği hepsinin iyileştiği vakalar olacak. Bu önlemler bu kadar sıkı devam eder mi? Hakikaten tamamen kendimizi izole ettik. İnsanlara yaklaşmaktan korkan ve kaçan bir hale geldik. Bu nasıl gidecek, onu göreceğiz; ama belki de arkadaşımızı gördüğümüzde sıkı sıkıya sarılmayacağız. Bunun olacağını sanmıyorum; ama umarım eski günlerimize kavuşacağız diye umut etmekteyim" ifadelerini kullandı. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü'den sokağa dökülenlere uyarı! "Virüs pusuda, tedbiri bırakırsak başa döneriz" Türkiye’de kontrollü normale dönüş sürecinin ilk ayağı başladı. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Fahrettin Koca, koronavirüsle mücadeledeki başarının ve rakamlardaki azalmanın ardından “İlk dönemi tamamladık, ikinci dönemin adı ‘kontrollü sosyal hayat’ açıklaması yaptı. Bakan Koca salgının kontrol altına alındığını ancak virüsle ilgili gerçeklerin değişmediğini belirterek vatandaşların tedbirli davranmaya devam etmelerini istedi. SOKAKLAR ÜRKÜTTÜ “Kontrollü sosyal hayat” sürecinin başlamasının ardından başta İstanbul olmak üzere özellikle büyük kentlerde istenmeyen manzaralar yaşanmaya başlandı. Esenyurt’ta dün sabah çekilen görüntü pes dedirtti. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Salgın bitmedi, her yerde tehlike var, devam ediyor” uyarısı yaptı. Virüsün çok kolay bulaştığını hatırlatan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlü, şunları söyledi:  BAŞA DÖNERİZ “Eğer ‘bu iş bitti’ diye düşünerek sokakları, pazarları, marketleri doldurursak vakalar yeniden artış gösterir. Bakanımızın açıkladığı gibi normalleşme takvimi yavaş yavaş işlemeye başladı. Ama yasaklar tamamen kaldırılmıyor, yine sıkı tedbirler almalı, kurallara uymalıyız. Çünkü bu durum tamamen eskiye dönüş anlamına gelmiyor. Yine izolasyona, kurallara uymalı, yine maske takmalı, yine sosyal mesafeyi çok dikkatli şekilde korumalıyız. Evden mümkün olduğunca çıkmamalıyız. Asla gevşememeliyiz, çünkü eski yaşantımıza, eski rutinimize dönmeye çalışırsak, büyük hata yapar, istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına sürecin başına dönmeye neden oluruz. Bundan sonra virüsle birlikte yaşamayı öğrenmeli, kontrollü sosyal hayata alışmalıyız. Tedbirli yaşamanın meyvesini gördük ancak tedbirsizliğin de sonucunu çekeriz. Vaka sayıları ve bulaşma oranı artar. Virüs her zaman pusuda, en küçük bir hatayı affetmiyor. Kurallara uyarsak normal hayata dönüşümüz daha kısa zamanda olacaktır.” TABLODA HEMEN ETKİSİNİ GÖSTERİYOR   Günlük koronavirüs rakamları birazcık gevşemenin bile ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. 3-4 Mayıs’ta bin 670 ve bin 614 olarak bildirilen yeni vaka sayısı 5 Mayıs’ta bin 832, 6 Mayıs’ta ise 2 bin 253 olarak belirlendi. 7 Mayıs’ta vaka sayısı 1.977 oldu. Vefat sayısı 57 olarak gerçekleşti.