Uzun süre masa başında hareketsiz çalışanlar, işlerini uzun saatler boyunca ayakta kalarak yapanlar, akşam eve geldiklerinde sıklıkla, "ayaklarımı koyacak yer bulamıyorum" diye şikayet edenler venöz sistemle ilgili sorun yaşıyor olabilirler. Bu sorunların ilerlediği durumlarda kişilerin günlük işlerini yapmakta bile zorlandıkları ve ihmalin sağlıklarını olumsuz etkileyip yaşam kalitelerini düşürdüğü unutulmamalı. Vücudumuzun hücrelerinde, kullanılmış ve oksijenden fakirleşmiş olan kirli kan, toplardamar sistemiyle (venöz sistem) yer çekimine karşı yönde kalbimize geri taşınıyor. Bu tersine taşıma işlemi sırasında kanın bacaklara doğru geri kaçışını toplardamarların içinde yer alan kapakçıklar engelliyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Sancaktepe Eğitim Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği İdari Sorumlusu Prof. Dr. Murat Uğur, "Bu kapakçıkların doğumsal ve/veya sonradan gelişen nedenlerle görevini tam yapamadığı durumlarda venöz sistemde kan göllenmesi oluşur ve venöz basınçta artış (venöz hipertansiyon) gelişir. Oluşan venöz, hipertansiyon damar çeperlerinde genişlemeye neden olarak varisle sonuçlanır" diyor. VENÖZ YETMEZLİK TÜRLERİ Primer (doğumsal) venöz yetmezlik, venöz kapakçıkların tam olarak kapanamamasından kaynaklanıyor. Edinsel (sonradan gelişen) venöz yetmezlik ise çoğunlukla, venöz kapakçıkların geçirilmiş bir pıhtıya (tromboza) bağlı olarak görevini eskisi gibi yapamaması nedenli oluyor. Venöz tromboz sonrası gelişen varislerde, derindeki toplardamarlarda kalıcı bir sekel oluşup oluşmadığının mutlaka araştırılması gerekiyor. "AYAKLARIMI KOYACAK YER BULAMIYORUM" DİYORSANIZ Venöz hipertansiyona bağlı olarak bacaklarda dolgunluk, yanma, huzursuzluk ve kramp gibi şikayetler gelişebiliyor. Uzun süre masa başında geçirilen ve uzun süre ayakta kalınmasını gerektiren işlerde çalışanlar akşam eve geldiklerinde sıklıkla, "ayaklarımı koyacak yer bulamıyorum" tarzı yakınmalarda bulunuyor. Özellikle tromboz sonrası oluşan ve derin toplardamarlarda kan akımın yetersiz olduğu durumlarda hastalar günlük işlerini yapmakta dahi zorlanabiliyor. BACAKLARDA ŞİŞLİK VARİSİN 3. EVRESİNE İŞARET EDİYOR Venöz yetmezlik sonucu gelişen varisin klinik olarak 6 evresi bulunuyor. Bacaklarda ödem (şişlik) oluşmaya başladıktan sonra 3. evre varisten bahsediliyor. Varisin daha ileri aşamalarında ise bacaklarda biriken kanın damar dışına sızmasına bağlı olarak deride renk değişikliği (hiperpigmentasyon), incelme ve ülser oluşuyor. Prof. Dr. Murat Uğur, "Bacaklarda renk değişikliği, damar genişlemesi ve ödem şikayeti olan hastalar mutlaka kalp ve damar cerrahisi uzmanına muayene olmalıdır. Venöz yetmezlik muayenesinde hastaların aile hikayesi, mesleki risk faktörleri, kilo ve venöz yetmezlikle ilişkili şikayetleri tetikleyen sigara, doğum kontrol hapı, acı-baharatlı yiyecekler ile kafeinli içecekler sorgulanmalıdır. Karın bölgesinde beliren toplardamarlar kasık bölgesindeki derin toplardamar tıkanıklığının belirtisi olabileceğinden, muayene sırasında mutlaka kontrol edilmelidir" diyor. TANI DOPLER ULTRASONLA KONUYOR Venöz yetmezlik tanısını "dopler ultrasonografi" ile konuyor. Deneyimli kişiler tarafından yapılacak dopler ultrasonografi, hastalığın evresini ve ciddiyetini belirlemede çok önemli kabul ediliyor. Dopler ultrasonografi sonucuna göre fonksiyon görmeyen ve bacaklarda kan göllenmesi gibi şikayetlerin oluşmasına neden olan damarlar; lazer, radyofrekans ya da yapıştırıcı ile kapatılabiliyor. Bu işlemler sonrasında hastaların bir ay süreyle varis çorabı kullanmaları isteniyor. VARİSLERİN YOK OLMASI MÜMKÜN MÜ? Geçirilmiş pıhtıya bağlı olarak kasık toplardamarlarında tıkanıklık ya da darlığa bağlı oluşan varislerde ise prosedür daha farklı olup, öncelikle hastalıklı damarın açılması gerekiyor. Bunun nedeninin bu hastalarda oluşan varisin derindeki damarların tam olarak görevini yapamamasına bağlı gelişen ve dolaşıma yardımcı olan damarlar olduğu belirtiliyor. Bu hastalarda anjiografik yöntemlerle toplardamarın açılması sonrası dolaşıma yardımcı olarak oluşan varisler kayboluyor. ÇORAP ETKİLİ Mİ? Daha küçük seviyedeki varislerde ise hastalığın ilerlemesini engellemek büyük önem taşıyor. Öncelikli olarak önlenebilir risk faktörleri arasında bulunan; kilo, sigara ve beslenme alışkanlıkları konularında önlem alınması gerekiyor. Varisin ilerlemesini önlemek için venotonik ilaçlar kullanılabiliyor. Varis çorabı kullanımı da sorunun önlenmesinde önemli görülüyor. Varis çorabı, kasların toplardamar üzerindeki pompa etkisini artırarak bacaklarda kan göllenmesini önleyerek şikayetleri azaltıyor. Venöz yetmezliği olan bireylerin varis çorabı giyerek yürüyüş yapması, kasların pompa etkisini artırmada etkin bulunuyor.Yaz aylarında güneşlenmek varise ait şikayetlerin artmasına neden olurken, yüzmenin varisle ilgili şikayetleri azaltmaya yardımcı olduğu belirtiliyor. Kaynak : (Haberturk)