Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Öğretmenlik meslek kanununa ilişkin çeşitli itirazlar söz konusu. Bizimde süreç içerisinde itirazlarımızı ifade ettik. Meclis Milli Eğitim Komisyonu sürecinde temel tekliflerimizi gündeme getirdik ve genel kurul sürecinde de konuya ilişkin tekliflerimizi, tepkilerimizi ortaya koyduk. Ama neticede Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ortaya koyduğu bir irade ve çıkmış olan cari bir yasa var. Cari yasaya rağmen de sınavsız bir uygulamanın olması konusunda canlı talep var. Yani bizim ilk başlangıçta kurduğumuz cümleye geri dönülmüş durumda. Bu açıdan süreç devam ediyor. Eğitim Bir Sen olarak, biz yetkili sendika olarak bu konuda gerekli diplomasiyi yapıyoruz. Konu bizim de gündemimizde. Bu açıdan niyet hayır akıbet hayır olur inşallah.” dedi.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Burdur Şube Başkanı Murat Bulut’un kızının nikah törenine katıldı. Burdur’daki nikah töreninin ardından gazetecilere konuşan Yalçın, “6. Dönem Toplu Sözleşmede, sözleşmelilerin kadroya geçmesi konusu da çok önemli bir referans kararı oluşturduk ve Kamu İşverenle beraber Kamu Görevliler Sendikaları Heyet başkanı olarak karşılıklı mutabakatı imzalamış olduk. Şimdi önümüzde 560 bini bulan kamudaki sözleşmelilerin bir an önce kadroya geçmesi konusunda biz mutfak çalışmamızı yaptık. Bakanlık’ta bir mutfak çalışması yürütüyor. İki taraf bir araya gelerek mutfak çalışmasını örtüştürecek. 560 bin insan bu konuda sevinsin istiyoruz.” diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanı ile yaptıkları görüşmede hem görevde yükselme hem de unvan değişikliği sınavının bir an önce yeniden yapılması konusunda ısrarlarını ifade ettiklerini belirten Yalçın şunları söyledi;

“EĞİTİM BİR SEN SINAV TARAFTARI OLMADI”

“Öğretmenlik meslek kanunu konusunda bizim hem beşinci hem de altıncı toplu sözleşmelerimizde ve ondan önceki metinlerimizde canlı bir talebimiz vardı o da; meslek kanunu bir an önce yeniden meslek kanunu yapılsın, kariyer basamağı diye ifade ettiğimiz öğretmenlerin uzmanlık ve başöğretmenlik sistemi yeniden devreye alınsın diye temel beklentimiz vardı. Bu konuda da bütün yazılı metinlerimizde 8 yıla uzmanlık, 12 yıla başöğretmenlik şeklinde bir uygulama yapılsın idi ve bu konu bizim Bakanlık ile yaptığımız görüşmelerde de gündeme getirdiğimiz, ifade ettiğimiz biz başlıktı. Sayın Bakan’da geçen canlı yayında çok net olarak ifade etti; Eğitim Bir Sen bu konuda sınav taraftarı olmadı ve yıla sari bir düzenleme istediğimizi de ifade etmiş olduk. Fakat ortada cari bir yasa, yasaya rağmen de canlı bir talep var. Bu talep öğretmenler tarafından gündeme getirilmekte ve sendikalar olarak da bu konu devamlı gündemimizde. Öğretmenlik meslek kanununa ilişkin çeşitli itirazlar söz konusu. Bizimde süreç içerisinde itirazlarımızı ifade ettik. Meclis Milli Eğitim Komisyonu sürecinde temel tekliflerimizi gündeme getirdik ve genel kurul sürecinde de konuya ilişkin tekliflerimizi, tepkilerimizi ortaya koyduk. Ama neticede Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ortaya koyduğu bir irade ve çıkmış olan cari bir yasa var. Cari yasaya rağmen de sınavsız bir uygulamanın olması konusunda canlı talep var. Yani bizim ilk başlangıçta kurduğumuz cümleye geri dönülmüş durumda. Bu açıdan süreç devam ediyor. Eğitim Bir Sen olarak, biz yetkili sendika olarak bu konuda gerekli diplomasiyi yapıyoruz. Konu bizim de gündemimizde. Bu açıdan niyet hayır akıbet hayır olur inşallah. Bu süreç devam ederken de aynı şekilde yine sınav süreci yaklaştığı için, sınav sürecine ilişkin de hazırlık süreçleri de aynı şekilde öğretmenler tarafından devam ettiriliyor. Önümüzdeki günlerde yine konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunacağız ve süreci adım adım takip ettiğimiz gibi gündemleştirerek muhataplarıyla görüşüyoruz.

“560 BİN’İ BULAN KAMUDAKİ SÖZLEŞMELİLERİN BİR AN ÖNCE KADROYA GEÇMESİ KONUSUNDA MUTFAK ÇALIŞMAMIZI YAPTIK”

Altıncı dönem toplu sözleşmede biz hem ek gösterge hem de sözleşmeliler bir de üniversite idari personelinin yer değiştirme konusunda üç başlıkta çok önemli karar aldık. Bu kararlar ek gösterge düzenlemesinin bir an önce hayata geçmesi konusunda çok önemli bir referans nokta oldu ve bunun üzerinden yürüyerek ek gösterge uygulaması hayata geçti ve yasal düzenleme bazı itirazlarımıza ve bazı beklentilerimizi karşılamamasına rağmen meclisten geçmiş oldu. Onlara ilişkin de ısrarlarımızın peşinde ve meselemizin takibindeyiz. Şefler, teknikerler, imam olup idari hizmetler görevini ifa eden imamlar gibi bu anlamda ek gösterge düzenlemesinin içerisinde beklentisi tam olarak karşılanmayan kitle var. Bunlar bizim gündemimizde. 3600’ün altındaki kitlelere ilişkin yansıtma oranlarında iyileştirme oluşturma konusunda bir temel talebimiz vardı, bu taleplerimizi yine takip ediyoruz. Bir torba yasada düzenleme yapılarak boş bırakılan noktalar tamir edilebilir mi konusunda gayretimiz sürüyor. Fakat şu ara yoğunluklu gayretimiz; sözleşmeliler konusu. Çünkü; 6. Dönem Toplu Sözleşmede, sözleşmelilerin kadroya geçmesi konusu da çok önemli bir referans kararı oluşturduk ve Kamu İşverenle beraber Kamu Görevliler Sendikaları Heyet başkanı olarak karşılıklı mutabakatı imzalamış olduk. Şimdi önümüzde 560 bini bulan kamudaki sözleşmelilerin bir an önce kadroya geçmesi konusunda biz mutfak çalışmamızı yaptık. Bakanlık’ta bir mutfak çalışması yürütüyor. İki taraf bir araya gelerek mutfak çalışmasını örtüştürecek ve nihayetinde 16 ayrı farkın bulunduğu kadroluyla sözleşmeli arasında, sözleşmeliyle süreli sözleşmeli arasında o yüzden 39 ayrı mevzuat üzerinden kamuda istihdamın gerçekleştirildiği ve çalışma barışının dağıldığı ve bozulduğu bir zemini derleyip, toparlamak ve asıl hedefimiz olan kadroyla buluşturma konusunda yeni bir süreç başlayacak ve 560 bin insan bu konuda sevinsin istiyoruz. Temel gayemiz ve amacımız bu.

“KAMUDA BÜTÜNLÜĞÜ SAĞLAMAK, MEVZUATI TEKLEŞTİRMEK, İSTİHDAMI TİPLEŞTİRMEK KONUSUNDA BİR GAYRETİMİZ, ISRARIMIZ VAR”

İş güvencesi, çalışma hayatı açısından son derece önemli. İş güvencesizliğinin neye mal olduğunu biz 31 Mart yerel seçimlerden sonra çok net olarak gördük. Çünkü bazı değişen belediyelerde CHP, İYİ Parti ve HDP’li belediyeler başta olmak üzere bazı belediyelerde 5393’e tabi sözleşmeli arkadaşlarımız yıllardır kurum çalışanı olmasına rağmen ellerine iki satır yazı tutuşturuldu, ‘görülen lüzum üzerine işinize son verilmiştir’ diyerek kapının önüne bırakıldı. Önemli bir kısmını mahkeme kararlarıyla yeniden dönüşünü sağladık ama burada aslolan mutlaka ve mutlaka güvencenin sağlanmasıdır. Çünkü onlar belediye başkanının memuru değil, onlar devletin memurlarıdır, halka hizmet ediyorlar. Onun için güvencenin olması kaçınılmazdır. Onları da içerisinde alacak şekilde süreli, süreli sözleşmeli ayrımını ortadan kaldıracak şekilde, kadroluyla sözleşmeli kıyasını ortadan kaldıracak şekilde toptan kamuda bütünlüğü sağlamak, mevzuatı tekleştirmek, istihdamı tipleştirmek konusunda bir gayretimiz, ısrarımız var. Bu konuda Bakanlıkla çok kısa süre içerisinde bir araya geleceğiz ve yeni süreç başlayacak. İstiyoruz ki bütçe görüşmelerinden önce konu netleşmiş olsun. Çünkü bütçeye tahakkuk eden kısımlar olabilir. Bu açıdan da Bakanlıkla bu konuda mutabıkız. Niyet hayır akıbet hayır.

“HEM GÖREVDE YÜKSELME HEM DE UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ SINAVININ BİR AN ÖNCE YENİDEN YAPILMASI KONUSUNDA ISRARIMIZI İFADE ETTİK”

Milli Eğitim Bakanlığı’nda görevde yükselme sınavı konusunda geçen Milli Eğitim Bakanı ile yaptığımız görüşmede, hem görevde yükselme hem de unvan değişikliği sınavını bir an önce yeniden yapılması konusunda, yeni bir sınav yapılması konusunda ısrarımızı ifade ettik. Bakanlıkla bu anlamda yaptığımız görüşmelerde, KİK toplantılarında birçok karar aldık ve bunlarda Milli Eğitim Bakanlığı’nda görevde yükselme, unvan değişikliği sınavları uygulandı. Ama aradan geçen süreçte yeni bir ihtiyaç var. Bu ihtiyacın karşılanması noktasında Bakanlık’ta soğuk davranmadı. İnşallah bunu da karşılıklı mutabakatla hayata geçirmiş oluruz.”

MUHAMMET FATİH BAŞCI