Milli Mücadele’nin Lideri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Burdur’a gelişinin (6 ve 12 Mart 1930) 90’ıncı yıl dönümünü kutluyoruz... 1930 yılı Mart ayının başlarında Atatürk İzmir'deydi. Havalar soğuk gidiyordu. Antalya'nın ılık ikliminde bir hafta dinlenmeyi düşündü. “Anadolu’da Batı Akdeniz bölgesi turuna çıkan Atatürk, 4 Mart 1930 günü, İzmir'den Aydın Treni ile hareket etti. Atatürk, 5 Mart 1930’da Aydın’a geldi. Aynı gün akşam Denizli’ye hareket eden Mustafa Kemal, karayolunda otomobil ile Isparta ve Burdur’a (şehir merkezi- Çatalpınar mevkii) uğradı, ardından 6 Mart 1930 günü öğleden sonra, Antalya'ya gitti. 12 Mart 1930 tarihinde Antalya’dan geri dönüşünde ise Burdur şehir merkezinde bir süre çeşitli temas ve incelemelerde bulunan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Afyonkarahisar’a, oradan da 13 Mart tarihinde baş- kent Ankara’ya geçti.” 6 Mart günü, bilindiği gibi; Batı Akdeniz bölgesi’nde ve Burdur ili için çok özel, anlam dolu bir gün... Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şehrimizi ziyaret edişi, Burdur tarihinde iz bırakan, damgasını vuran gelişmelerden biri... 6 Mart tarihi, “Burdur’un Şeref Günü, Onur Günü”olarak kutlanıyor. Atatürk’ün Burdur’a gelişinin 90’ıncı  yıl dönümü bugün ilimizde yine aynı coşku ve heyecana sahne olacak. Yurt gezileri düzenleyen, Anadolu seyahatlerine büyük önem veren Atatürk’ün 6 Mart 1930 tarihinde durağı Batı Akdeniz kentleri (Isparta, Burdur ve Antalya) oldu. ATATÜRK’ün 6 - 12 Mart 1930 Batı Akdeniz bölgesi gezisi (Isparta, Antalya, Burdur) ATATÜRK'ün 52 ili ziyaret ettiği yurt gezilerinde uğradığı yerler arasında Batı Akdeniz bölgesinin üç ili olan Isparta, Burdur ve Antalya da vardır.  Atatürk, daha önce kendisini ziyarete gelen Antalya, Burdur ve Isparta heyetlerine, şehirlerine geleceğine dair söz vermişti. İzmir'de bulunduğu günlerde, bu üç şehrin heyetleri davet üstüne davet yapıyorlardı. İzmir'den Isparta-Burdur yoluyla Antalya'ya gitmeye karar verdi. 6 MART 1930 Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün  Isparta'yı Ziyareti Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, İzmir’den trenle yola çıkarak, 5 Mart 1930 Çarşamba günü yanında Prof. Dr. Afet İnan, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Ordu Müfettişi Fahreddin Altay, Emniyet Genel Müdürü Şükrü Sökmensüer, Prof. Dr. İsmail Hakkı Uzunçarşılı ve yaverleri olduğu halde önce Denizli’ye, 5 Mart 1930 gecesi de Eğirdir’e ulaşmıştır. Burada Isparta Valisi Ekrem Bey, Isparta Milletvekilleri Hafız İbrahim Demiralay ve Belediye Başkanı Mustafa Hilmi Çakmakçı ile görüşmüştür. Gazi Mustafa Kemal, Eğirdir Gölü’nü ve Can Ada’yı çok beğenmiştir. Atatürk, 6 Mart 1930 günü Kuleönü’den Isparta’ya yolculuk yapmış ve saat 11.30 sıralarında Isparta’ya gelmiştir. Burada büyük ve coşkulu bir şekilde karşılanmıştır. Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Burdur Ziyareti 6 Mart 1930 Perşembe günü öğleden sonra Burdur Valisi İbrahim Hazım Bey başkanlığındaki bir heyet tarafından Baladız’da (Gümüşgün) karşılandılar. Atatürk'e eşlik edenler arasında Prof. Afet İnan, Dâhiliye Nazırı Şükrü (Kaya) Bey, Ordu Müfettişi Fahrettin (Altay) Paşa ile Burdur, Isparta ve Antalya Milletvekilleri bulunuyordu. Şehrin girişinde bulunan Çatalpınar'da öğretmen ve öğrenciler ile kalabalık bir halk tarafından karşılanmıştır. Gazi, otomobilinden inerek kendisini karşılamaya gelenlerin ellerini tek tek sıkmıştır. Cumhuriyet Gazetesi'nin 11 Mart 1930 tarih ve 2099. sayısında, Gazi'nin Burdur'a gelişi ile ilgili haber şu şekilde yer almıştır: "06.03.1930 Perşembe günü Gazi Hazretleri'nin teşrifleri işitilince, bütün halk şose yolu üzerine dökülmüştü. Saat 13.15'te Reis-i Cumhurumuz otomobille teşrif ettiler. Bütün memleket coşkun bir sevinç içinde Münciyi selamlıyor, alkışlıyordu. Gazi Hazretleri mültefitane otomobilden inerek, müstakbilinin ellerini sıkarak kendilerine teşekkür ettiler. Halk «Bir gece de biz de kalmayacak mısınız Gazi Babamız?» diye bağırarak halâskârı alkışlıyordu. Gazimiz Antalya'dan avdette Burdur'da kalacaklarını vaat ederek otomobillerine bindiler ve tezahürat arasında Antalya'ya hareket buyurdular." Mustafa Kemal Atatürk'ün Antalya Ziyareti Gazi Mustafa Kemal, 6 Mart 1930 günü karayolu ile Burdur üzerinden öğleden sonra saat 16.00’da Antalya'ya geldi. Atatürk bir hafta boyunca, komşu ilimiz Antalya’da kaldı. Ata- türk bir hafta boyunca Antalya’da çeşitli temas ve incelemelerde bulundu. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Antalya dönüşü 12 Mart 1930 tarihindeki Burdur Ziyareti Atatürk, 12 Mart 1930 Çarşamba günü Antalya dönüşünde saat 12.15’de Burdur'a gelmiş, halkın coşku ve sevgi dolu gösterileri ile karşılanmıştır. Öğle yemeğinden sonra Valilik ve Belediye'yi ziyaret etmiştir. Burdurluların dileklerinin başında; ‘demiryolu şebekesine bağlanma geliyordu.’ Burdur'da Gazi Mustafa Kemal'e Burdur'un tanınmış ailelerinin hazırlamış oldukları yemekler ikram edilmiştir. Yemek esnasında kendilerine Fahri (Kayaalp) Bey, Haydar (Kuzucu) Bey ve Emin (Kutsal) Bey hizmet etmişlerdir. Zamanın Özel İdare binasında ağırlananAtatürk, yemeğin sonunda ikram edilen muhallebiyi çok beğenmiş ve takdirlerini belirttikten sonra, Fahri Bey'e: "Bu nedir?" diye sordu. Fahri Bey: -"Bağdat muhallebisi Paşam" diye cevap verince Atatürk sinirlenmiş ve yüksek sesle; -"Hayır. Ben Bağdat'ta üç yıl kaldım, böyle bir muhallebi yemedim. Burdur muhallebisine nasıl Bağdat muhalle- bisi dersiniz?" demiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kendisinin kalması için Burdurlular tarafından yaptırılan köş- kün okula çevrilmesini istemiştir. Bunun üzerine köşk, okula dönüştürülmüş ve okula "Gazi Okulu" ismi verilmiştir. Gazi Atatürk, aynı gün (12 Mart 1930) Ankara'ya gitmek üzere Burdur'dan ayrılmıştır. Atatürk’ün Burdur ziyareti ne zaman Burdur’un Şeref Günü olarak kabul edildi? 6 Ekim 1972 tarih, 67 no’lu Burdur Belediye Meclisi kararı Cumhuriyetimizin kuruluşu ile birlikte il olma onuruyla taçlanan Burdur, Atatürk’ü 6 Mart 1930 tarihinde bağırına basmanın coşkusunu yaşadı... Bu anlamlı ve özel günü ebedileştirmek isteyen Burdur Belediyesi, 6 Ekim 1972 tarih ve 67 no’lu Meclis kararıyla, 6 Mart tarihini “Burdur’un Onur ve Şeref Günü” olarak kabul etti. 6 Ekim 1972 Cuma günü saat 14.00’de dönemin Burdur Belediye Başkanı Dr. Zeynel Abidin Tonguç başkanlığında toplanan Belediye Meclisi, 6 Mart tarihini Ata- türk’ün Burdur’a gelişini, Burdur’un Şeref Günü olarak ilan etti. İşte; bu özel karar metni: “Cumhurbaşkanlığı zabıtlarından tespit edilen 6 Mart’ın Ulu Önder Atatürk’ün Burdur’a şeref verdiği gün ve Burdur’un mesut günlerinden biri olarak kutlanmasını; - Oylarınıza sunuyorum. - İttifakla kabul ve karar altına alınmıştır.” Belediye Başkanı Dr. Zeynel Abidin Tonguç, Azalar: Kamil Suna, Osman Çelik, Osman Demir, Şükrü Kayış, Hüseyin Ekici, Kemal Taraşlı, Necip Kaya, Sabri Civelek, Ali Arslan, Rıza Uçar, Ali Kartal, Rıza Nalbant, Metin Çoksezen, Lütfi Karagöz, Hüsnü Düdük, Fethi Gülcü, Alaaddin Özaltın, Metin Çöllü. Mehmet Gül Amca, Atatürk’ün Burdur’a gelişini şöyle anlatırdı: Mehmet Gül, 105 yaşında iken bundan sekiz yıl önce 6 Mart 2012 tarihinde Cumhuriyet Meydanında Atatürk’ün Burdur’a gelişinin 82. yıl dönümü etkinliklerine katılmıştı. Gül, bir sene sonra Mayıs 2013’te vefat etmişti... Burdur'un çınarı, Burdur'da yaşayan en yaşlı insanlardan Mehmet Gül, Atatürk’ün Burdur’a gelişi, 6 Mart denildiğinde şehrimizde ilk akla gelen isimlerden biri idi... Ata- türk’ün Burdur’u ziyaret edişinin canlı tanıklarından biri olan Mehmet Amca, o anları coşkuyla, heyecanla anlatırdı, hep... 106 yaşında iken Mayıs 2013’te vefat eden Mehmet Gül’ün Atatürk anlatımları her zaman, medyada geniş yer buldu. İşte; bu açıklamalardan biri. Mehmet Gül, Mahir Öztürk’e Atatürk’ün Burdur gezisini şu sözlerle anlatıyor: “20 yaşlarındaydım. Daha askere gitmemiştim. Atatürk gelecek dendiği zaman herkes hazırlandı. Çatalpınar mevkiinde halk toplandı. Çatalpınar’dan Yenice Mahalle üzerinden Antalya’ya yol giderdi.   ‘Atatürk Dinar tarafından gelecek’ dediler. Müthiş bir kalabalık vardı. Tam dörtyolda, yerlere halılar serilmişti. Vaktiyle bağ bekçilerine deştivan denirdi; Deştivan Ömer Ağa, iri yarı, elindeki tüfekle Atatürk’ün bacaklarına sarıldı. Ömer Ağa sevgi gös- teriyordu, diğer sevgi gösterisinde bulunanlar da vardı. Atatürk onlara sevgiyle karşılık verdi. Yanında iri yarı, büyük kumandanlar vardı. Kumandanlar bellerindeki tabancalarını tutuyorlardı. İzmir suikastı girişimi sonrası olduğu için Komutanlar tetikteydi.  Atatürk’ün elinde baston vardı. Üzerinde pardesü gibi bir şey ve başında da fotör şapka. Yerli kumaş giyilecek denmişti... Hep dışarıdan İngiliz, Avrupa kumaşları gelirdi. Evlerde fındık fıstık vs yenecek, çünkü yerli malı deniyordu. Yerli malına özendiriliyordu halk. Atatürk’ün açık kahverengi çatmalı yerli kumaştan elbisesi vardı üzerinde. Burdur’un ileri gelenleri, geri gelenleri hepsi oradaydı. Herkes karşılamaya gelmişti. Kalabalıkta Atatürk’e yakın olabilmek için bir itiş kakış vardı.  Atatürk önde, Komutanlar etrafında... Ben çok yakından gördüm Atatürk’ü. Biz sokulduk Atatürk’e, çekilin çekilin dediler. Atatürk Çatalpınar’dan Burdur’a doğru ilerledi. Yol çok dardı.  Bir subay, Atatürk’e yaklaştı, “Paşam, Antalya yolu geride kaldı” dedi. Atatürk ve heyet hep birlikte geri döndüler. Elli, yüz metre kadar yol ayrımından uzaklaşmışlardı. Ani geri dönüşle, arkadaki kalabalıkta bir yı- ğılışma oldu. O sırada Atatürk şapkasını çıkarıp halkı selamladı; “sıcak değil mi çocuklar” dedi. ‘Evet; Paşam’ dedik. Atatürk kalabalıktan terlemişti. O za- man biryantin meşhurdu; saçları taranmış, parlıyordu. Saçları hafif griye bakan bir renkteydi. Bu kadar konuştu, oradan Antalya Yoluna devam etmiş. Bir laf çıkardılar, Atatürk Burdur’a kızmış da onun için Bur- dur’a girmemiş diye. Doğru değil, Atatürk zaten An- talya’ya gidecekti. Sıralı 10 - 15 jeep vardı. Askerler seçmeydi. Jeeplerde bir tane şöfor, iki askerden mu- hafız vardı. Oyalanmadı, Antalya’ya gideceği için arabalarına bindiler. Kalabalıktan arabaya binişlerini biz göremedik. Bir hafta sonra Antalya’dan geldi. Yine herkes karşılamaya gittik. Yollara halılar döşendi. Çatalpınar’dan, sıkış tepiş kalabalıkla birlikte, Hükümet önündeki Vali Konağına kadar yürüdük. Kalabalık içinde Atatürk’ü bu sefer göremedim. Çok gerilerde kalmıştım. Kadınlar ve kızlar yol kenarlarındaydı. Onlardan da karşılamaya gelenler olmuştu. Şimdiki Hükümet binasının bulunduğu yer, geniş bir alandı. Hükümet arkadaydı. Hükümet binası iki kat, onunda arkası çöplük. Atatürk Hükümet binası önünde halka hitap etmiş. Ben duyamadım, göremedim, kalabalıktan göremedim.”