1961-1971 arasında"Çalışan Gazeteciler Bayramı" adıyla kutlanmaya başlanan, 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra ülkede gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine adı "10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü" olarak değiştirilen. “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” Burdur’da geçtiğimiz Cuma günü çeşitli etkinlikler ile kutlandı. Vali Hasan Şıldak,“10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” dolayısıyla Burdur merkez ve ilçelerdeki basın ve medya mensupları ile kahvaltıda buluştu. Grand Özeren Otelde düzenlenen kahvaltı etkinliği samimi bir ortamda gerçekleşti. Vali Haşan Şıldak yaptığı konuşmada, basının misyon ve fonksiyonlarına dikkat çekerek, şu açıklamalarda bulundu: “Bugün tabi sizler için özel bir gün. Meşakkatli bir görev sürdürüyorsunuz. Gazetecilik mesleği her dönem kendine özgü zorluklarla baş etmeye çalışan, bir taraftan mesleki ilkeleriyle bağdaşır şekilde o görevi sürdürürken, bir taraftan da bazı zorluklarla mücadele eden ama her zaman doğrunun, objektifliğin kamuoyunu doğru şekilde bilgilendirmenin ama aynı zamanda bunu yaparken özeleştiri, eleştiri getirmenin doğruya yöneltme konusunda özellikle kamu hizmetlerinin daha verimli, daha doğru kullanımı ve iyi analiz edilmesi anlamındaki yapıcı yaklaşımıyla aynı zamanda devlete de güç vermiş olan önemli bir alandır. Günümüzde de günün şartlarına göre şekil değiştirmektedir. Çocukluk yıllarıma döndüğümde yazılı basın ve radyo gazeteciliği yürüyen meslek, şimdi artık görsel ve internet alanına taşmış durumda. Bunun getirdiği tabi her meslek alanında olduğu gibi olumlu ve olumsuz yansımalarla karşılaşıyoruz. İlimizde ise ben bütün gazetecilerimizin, basın mensuplarımızın, muhabir düzeyinde, yönetici düzeyinde, köşe yazarı olarak yaptıkları bütün çalışmalardan istifade etmeye çalışıyorum. Bu anlamda verdiğiniz destek, bize sunduğunuz katkı çok önemlidir. Ben farkında- yım. Hepinizin bu önemli çalışmalarına değer veriyoruz. Hepsinden bir çıkarımda bulunmaya ve kendi adımıza bir fayda sağlamaya gayret ediyoruz. Hiç birini görmezden gelme, önemsememe gibi bir düşünce içerisinde değiliz. Tam tersine bunlardan pozitif bir çıkarımda bulundum. Fayda sağlamayı ve ilimizi katkı sağlayacak bir boyuta taşımayı ön planda tutuyoruz bir de sizler bizim çalışmalarımızı çok iyi şekilde yansıtıyorsunuz. Bunun için ayrıca teşekkür etmek isterim. Çünkü, ben kişisel yaklaşım olarak sosyal medyayı da kullanıyoruz. Halkın bilgilendirilmesine çok değer veriyorum. Şeffaf ve açık bir yönetim anlayışına sahibiz. Bu manada yaptı- ğımız her çalışmanın paylaşılmasını, duyulmasını istiyoruz. Artık çağımızda ne olduğumuzdan ziyade nasıl olduğumuz, nasıl anlaşıldığınız çok daha değerlidir. Yapılan bütün çalışmaların, bütün yaklaşımların halkımız tarafından doğru algı- lanması büyük önem taşıyor. İçişleri Bakanlığımızda buna çok önem veriyor. Zamanında ve doğru bilgilendirilme kamuoyunun en temel hakkıdır. Bunu da sizler vasıtasıyla sizlerle yapmaya çalışıyoruz. Şeffaf ve vatandaşına değer veren devletin de bunu yapması gerekir. Burdur’da bunu uyguluyoruz. Burdur’daki çalışma ortamımız tamamen bir takım ruhu içinde bir topyekûn çalışma ortamına dönüştü. Zevkli bir çalışma atmosfe- rimiz var. Keyif alıyoruz. Çalışırken bir proje ortaya koyarken, en başta zaten katılımcı olunmasına, bütün kesimlerin görüşünün alınarak ortak bir anlayışıyla ortaya çıkılma- sına ve uygulanmasında da sonuna kadar takip edilerek bütün süreçlerin hakkının verilerek başarılı bir sonuca yöneltmeye çalışıyoruz çalışmaları. Seçtiğimiz çalışmaları alanları, tamamen ortak aklın sonucu ve yapılan katılımcı çalışmaların ürünüdür. Yaptığımız bütün çalışmalar Burdur’un ihtiyacının olduğunu düşündüğümüz, bunu da yaparken sadece kuru bir düşünce değil, analizini yaparak, ihtiyaçları belirleyerek, halkımızın planlarını ön planda tutarak yaptığımız çalışma alanlarıdır. 2019’da başlayan turizm rьzgвrı 2020’de зok daha gьзlenecek, Burdur artık turizm şehri olmuştur... Bir de olayları markalaştırmaya değer veriyoruz. 2019’un turizm yılı olması, 2020 yılının eğitim yılı olması adına yaptığımız çağrılar buna örnektir. Bu tür pozitif mesajla- rın toplumumuzda da çok olumlu yankılandığı ve iyi bir sinerji oluşturduğunu gözlemliyoruz. Hakikaten 2019’da başlayan turizm rüzgârı 2020’de çok daha güçlenecek. Çünkü hem devletimizin bütün kuruluşları, Bakanlıkları- mızın çalışmaları, yerelde yapılan çalışmalar neticesinde turizm. Burdur’un vazgeçilmez bir alanıdır. Burdur turizm şehri olmuştur. Başka illere gittiğinizde bir turizm merkezine gittiğinizde hediyelik eşya satın almak istersiniz bu dünyanın her yerinde böyledir. Orayı temsil eden, orayı hatırlata- cak, eşinize, dostunuza, arkadaşlarınıza bir hediye götürmek istersiniz. Burdur’da artık 1,5 milyonu bulan bir ziyaretçi trafiğinden söz ediyorsak, biraz bu alanda çeşitlendirmeye, bizi daha sembolize edecek marka ürünler üretmeye çok büyük bir ihtiyaç olduğunu gördük. Çarşımızda, pazarımızda baktığımızda henüz bu ölçekte bir ürüne sahip değiliz. Yöresel gıda maddelerimiz, ürün- lerimiz, marka değerlerimiz var, ama bunlar yeterli olmuyor. Daha çeşitlendirme ihtiyacı var ve Halk Eğitim Merkezlerimizde İŞKUR’la birlikte bir yine proje kapsamında bir proje yaptırdık. Ağlasun’da ve Yeşilova’da başlattık bu çalışmayı. İl merkezinde de uyguladık. İŞKUR bu kursiyerlerimize maddi destek sağlıyor, aynı zamanda para kazanıyorlar ve hediyelik eşya kursları açtık. Bu kurslarda her ilçemiz sonrasında bu 3 ilçemiz dâhil oldu. Onlarda kendi çaplarında İŞKUR desteği olmaksızın bildiğimiz o Halk Eğitim kurslarında üretim yaptılar. Dün tamamının 3 aylık süre zarfında ürettiği ürünleri, Merkez Halk Eğitim Merkezimizde sergiledik ve hafta sonu da açık kalacak bu sergi. Bu sergidekilerin hepsi el ürünü. Fabrikasyon değil. Her biri Burdur’a özgü bir renk bir motif taşıyor. Burdur’u, Burdur’un ilçelerini hatırlatan semboller taşıyor. Gördük ki bu iş olmuş bile. Bizi bu tür girişimler cesaretlendiriyor. Bir kanal açarsanız Burdur insanı buradan yürümeyi iyi biliyor. Biz o sergimizdeki bütün ürünlerimizi fotoğ- raflatıyoruz. En çok rağbet görenlerini seçe- ceğiz ve seri üretime başlayacağız. Kadın kooperatifзiliğini geliştiriyoruz İlimizde şu an 3 tane kooperatifimiz oldu.1 ay içerisinde bunun sayısını 6’ya çıkarıyoruz. Her ilçemizde en az 1 tane olacak. Şu anda Ağlasun’da, Yeşilova’da ve merkezde var. En yakın zamanda Kemer-Karamanlı-Tefenni kuruyor. Kuruluş işlemleri başladı. Kadınları bu işin içine dâhil ediyoruz. Üretimler evlerde ya da Halk Eğitim kurslarında yapı- lacak. Kooperatiflerde bunun pazarlama işini yapacak. Her yerde bunun satış ofisleri, he- diyelik eşya reyonları olacak. Turizm Merkez- lerimizde onlara ücretsiz satış imkânı sağlayacağız. Sagalassos’da, Salda’da, Kibyra’da diğer il merkezimizde bu alanlarda 2020’de artık bu işin startını vermiş olacağız. Burdur’un takım olmaya ihtiyacı var Bunlar küçük gibi görünse de aslında ili- mize renk katacak girişimler. Bütün çalışmalarımızın temelinde insanı temel alıyoruz. Vatandaşa hizmet, vatandaş odaklı ve Burdur gibi küçük kalkınmaya ihtiyaç duyan illerin en çok temel alması yaklaşım olarak ta birlik beraberlik içinde hareket etme, her türlü ufak tefek hesapları bir tarafa bırakıp, birlikte hareket edebilme. Yaptığımız bütün çalışmalarda her türlü desteği aldığımızı görüyoruz. Bunların bize de güç verdiğini ifade etmek istiyorum. Burdur’u yatırım ve hizmetlerin yarıştığı bir ile dönüştürme hedefimiz var. Bu hedefin kabul gördüğünü, herkesin her kesimin bu ortak düşünceye sahip olduğunu, bu talepte bulunduğunu görüyoruz. Burdur’un takım olmaya ihtiyacı var. Bu noktada bütün bakanlıklarımızın, hükümetimizin çok güçlü desteğini alıyoruz. İlimizin gerek sosyal projelerde gerek kalkınma hamlelerinde alınacak mesafeleri var. Fakat şimdiye kadar yapılanları da hiç küçümsememek gerekir. Her alanda büyük bir gelişme gösterildiğini memnuniyetle ifade ediyorum. Uyuşturucu tacirlerine gцz aзtırmıyoruz Uyuşturucu ile mücadele anlamında yürüttüğümüz çalışmanın yansımalarını hep beraber gözlemliyoruz. Bu çalışmanın da örnek bir çalışma olarak devamı gelecek. 16 Ocak tarihinde benim başkanlığımda İçişleri Bakanlığımızın talimatıyla bütün illerimizde yapılacak eş zamanlı bir toplantı var. 16 Ocak tarihinde geniş katılımlı bir toplantıyla ilimizdeki bütün uyuşturucuyla mücadele çabaları, yapılan çalışmaları masaya yatıracağız kapsamlı bir toplantı olacak. 22 Ocak’ta bütün Kaymakamların başkanlığında yapılacak. Yani kamu yönetiminde temel olan karar almak değil, kararı yürütmek esastır. Uygula- manın da kalıcılığı ve takibi çok önemlidir. Uygulamalara başlamak yetmez, devamını getirmek, takip etmek, sonuç almak önemli. Biz basın bültenleriyle de zaman zaman duyuruyoruz. Bilhassa Emniyet ve Jandarma faaliyetlerimiz olarak son günlerde uyuşturu- cu yakalamalarımız çok arttı. Göz açtırmıyoruz. İşin biraz daha kökenine inmeye yönelik ciddi çalışmalar yapıyoruz. Zehirlenenleri kurtarmaya çalıştığımız gibi zehirleyenlere de göz açtırmıyoruz. Buraları dar edeceğiz onlara. Bunu çok net söylüyorum. Hiçbir şekilde devletten kaçılmaz.” Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kьrşat Tuncel’de aзılış konuşmasında şunları sцyledi: “Bir 10 Ocak günü daha bir aradayız. Bugün farklı bir gün, ilçelerden de gelen arkadaşlarımız var. Şöyle baktığımız zaman Burdur basını bütün renkleriyle, desenleriyle bir arada. Böyle bir etkinliği düzenlediği için Burdur Valiliği’ne, Valimize, Burdur Gazeteciler Cemiyeti ve meslektaşlarım adına teşekkür ediyorum. 10 Ocak ülkemizde basın tarihinin önemli gününde birisi. Hatta bu daha da özeli işin emek, üretim kısmını ilgilendiriyor. Bize özgü bizim sosyal kesitimizi yansıtan Türkiye’ye özgü bir etkinlik. 10 Ocak 1961 dünyada da büyük değişimlerin olduğu, Türkiye’de de askeri bir ihtilalin ardından sosyal hakların, kültürel hakların verildiği bir süreç. Bir yandan da 1950’li yıllarda televizyonun özellikle Amerika’da ve gelişmiş Avrupa ülkelerinde yayılmaya başladığı bir süreçti. Gazetecilik Türkiye’de de özlük hakları bakımından yeniden tanımlandığı bir sürece giriyordu. 10 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayımlanan ve şu an bütün arkadaşlarımızın 212 sayılı yasa ile özlük haklarına kavuştuğu gün. Bütün mesleki düzenlemelerimizi belirleyen bir kanun ve bu kanun halen yürürlükte. Küçük düzenlemelerle ruhunu korumaya devam ediyor. Buradaki en büyük özellik gazetecilere belli birtakım haklar verildiği için o gün İstanbul’da yayın yapan gazeteler, gazete sahipleri bu durumdan biraz rahatsız oluyorlar. Gazeteleri birkaç günde olsa çıkarmama kararı alıyorlar, gazete çalışanlarına gözdağı vermek için. O gün meslektaşlarımız bir araya gelerek ‘Basın’ adında 3 gün boyunca gazete çıkarıyorlar. Şunu görüyor patronlar İstanbul’da gazete dağıtılmaya devam edince Anadolu’ya haber akışı devam edince 4. gün masaya oturularak sorun çözülüyor. Sonrasında bu bayram olarak 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı 71 muhtırası sonrasında da dayanışma günü adı altında bugüne dek kutlamaya devam ediyoruz. Bugün de gazetecilik yine şekil değiştiri- yor. Yine sancılı bir süreçteyiz. Türkiye ve dünyada yazılı basın en zor süreçlerden birini yaşıyor. İlan, reklam gelirlerinde azalmalar, tirajlarda ciddi kayıplar yaşıyor. Çünkü, bugün de bambaşka bir mecra var. İnternet dediğimiz herkesin muhabir olduğu, herkesin birer haberci olduğu bir tarihteyiz. İnternet çok sancılı bir süreç. Yazılı basında da bu değişimi entegre eden gazetele- rin medya kuruluşlarının ayakta kalacağı söyleniyor. 10 Ocak tarihinin ayrı bir tarafı daha var, ‘mülki idareciler günü’ Valiler, Gazetecilere zaman zaman söylerler, ‘biz mesai arkadaşıyız’ diye, çünkü biz de bir kamu görevi icra ediyoruz. Bu iki günün birlikteliği de bunu teyit ediyor. Ben buradan Sayın Valimin, Vali Yardımcılarımın, Kaymakamlarımızın hepsinin mülki idareciler gününü kutluyorum. Çünkü biz şunu çok iyi biliyoruz, ülkemizin neresinde olursa olsun bir Vali bir kentin kaderini değiştirebiliyor, bir Kaymakam o ilçenin kaderini değiştirebiliyor, nasıl yaptığı çalışmalarla, o şehre değer katarak... Bizim idarecilik sistemimizde Valilerin, Kaymakamların önemli görevleri, rolleri var, tabiki onlar da medya nasıl bir değişim yaşıyorsa, Türkiye’de bürokrasi de bir değişim eşiğinin içinde. Ama şunu özellikle Burdur da çok rahatlıkla söyleyebilirim valilerimiz, vali yardımcılarımız, kaymakamlarımız ve mülki idarecilerimiz her zaman kıymetlidir. Onların yaptıkları eserlerle Burdur’un daha da geliştiğini görebiliyoruz. Ben bu noktada bir gazeteci olarak, bir gazete okuru olarak Sayın Valime özellikle turizm ve eğitim konusunda açtığı vizyondan dolayı da teşekkür ediyorum.”